Elektriğe yapılan zamlar, tarımsal sulamada da maliyet artışına yol açtı. Sulama kooperatifleri, elektrik fiyatları nedeniyle tarımsal üretimde sulamanın zorlaşacağını belirtiyor. Ziraat odaları da gübre, mazot ve zirai ilaçlara eklenen sulama maliyetlerinin ürün fiyatlarını daha da artıracağını dile getiriyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, ‘’Üreticilerin tarlada kalması için üretim maliyetlerinin üreticinin sırtından alınması gerekiyor’’ dedi. 2022 yılında Türkiye’de ciddi bir maliyet artışı olduğu için tarımda gübrelemenin yapılamadığını ifade eden Arslan Soydan, ürün rekoltelerinde bir azalma öngördüğünü ifade etti.

 “Kademeli olarak sulamaya geçilmesi gerek”

Tarımda risklerin artmasındaki ilk etkenin mevsim değişiklikleri olduğunu söyleyen Soydan,  ’’Şuanda birçok üründe dünya lideriyiz fakat değişen iklim koşulları buna engel olabilir. Bazı önlemler alınarak sulama yapılmazsa sorunlarla karşılaşabiliriz. Şuanda belki Karadeniz’de sulamaya çok fazla ihtiyaç yok ama diğer bölgelerimizde var. Elbette ki sulamanın da üreticilere bir maliyeti olacaktır özellikle elektrik konusunda. Bununla ilgili de Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanımız Sayın Şemsi Bayraktar taleplerde bulunuyor. Karadeniz’in iklim değişikliklerinden tarım konusunda olumsuz etkileneceği ve 10-15 yıl sonra Karadeniz’de fındık yetişemeyeceği konusunda açıklamada bulunan Arslan Soydan, “Tüm Dünya’da bir iklim değişikliği söz konusu. Bu ülkemizde de etkili. Bazen ülkemizde de zamansız yağmurların karların yağdığını görüyoruz. Özellikle Türkiye’de iklim değişikliği konusunda en son etkilenecek bölge olarak Karadeniz’i görebiliriz. Çünkü bu bölgede fındık, kivi, çay yağışlı iklimi seven ürünler. Tabi küresel ısınmanın etkisiyle yağış görmeme ihtimalini de göz önünde bulundurarak kademeli olarak sulamaya geçilmesi gerekiyor’’ diye konuştu.

“Pandemi lisanslı depoların önemini artırdı’’

Pandemi sürecinde insanların gıda güvenliğine dikkat ettiğini ve sağlıklı beslenmeye özen gösterdiğine dikkat çeken Soydan; “Pandemi sürecinde herkes sağlıklı beslenmeye ağırlık verdi. İnsanlar tarlaya döndü. Herkes kendi sebze meyvesini ekmeye özen gösterdi. Herkes en iyi, en temiz gıdayı bulmaya gayret etti. Hala bunun etkileri devam ediyor, insanlar tarlalarında kendi ürünlerini üretiyorlar. Özellikle bu süreçte lisanslı depoların önemi arttı. Ürünlerin sağlıklı depolanması açısından lisanslı depolar ön plana çıktı. İnşallah ülkemizin her yerinde lisanslı depoların sayısı artar” diye konuştu. Son olarak Karadeniz Bölgesi’nde mart-nisan aylarında yağan yoğun kar yağışlarının fındık üzerindeki etkisinden de bahseden Soydan; “Fındık bizim için önemli bir konu. Son zamanlarda da ciddi don olayları yaşıyoruz. Bunlar da üreticilerimize ekonomik olarak yansıyor. Mart-nisan aylarında bu sene son 30 yıldır hiç yağmayan bir kar yağdı. Kısım kısım yüzde 40 olarak bir etkilenme söz konusu fındık bahçelerinde. Bunun rekolteyi etkilememesini umuyoruz” dedi. 

SONER ÖZDEMİR

KARADENİZ EKONOMİ