“TMO, olağanüstü hal stoklarını korumak ve iç piyasayı dengede tutmak için ithalat yapıyor”
Hafta sonu katıldığı bit TV programında TMO YKB Güldal, “TMO, hasat döneminde kesinlikle ithalat yapmıyor. Hasat bittikten hemen sonra ithalat yapılması da ülke menfaati gereği yapılıyor.” dedi.
info@karadenizekonomi.com / 13.10.2020
TMO YKB ve Genel Müdürü Ahmet Güldal, hafta sonu katıldığı bir televizyon programında gündem ile ilgili soruları yanıtlandırdı. İthalat yetkisinin ihtiyaca göre kullanılmak üzere Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) verildiğini belirten TMO YKB Ahmet Güldal, TMO’nun olağanüstü hal stoklarını korumak ve iç piyasayı dengede tutmak hedefiyle ithalat yaptığını ifade etti.
‘Sektör ihracat amaçlı ithalat yapıyor’
Türkiye’nin iki şekilde buğday ithalatı gerçekleştirdiğini ifade eden Güldal, “Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında yapılan ithalat ve DİR kapsamında sektörün yaptığı ithalat yani ülkemizin ticari amaçla yaptığı ithalattır. DİR kapsamında un ihracatı ve makarna ihracatı için yapılan ithalatları, aslında bizim konunun dışında değerlendirmemiz lazım. Türkiye olarak, 19 milyon ton tüketimim var ekmeklik ve makarnalık buğdayda. 20 milyon tonun üzerinde üretiyorum. Bu ne demektir? Benim bir milyon ton fazlam bile var makarnalık buğday kaynaklı. Kendime yetiyorum. Niye ithal ediyorum? Hep söylüyoruz. Unda dünya birincisiyiz. Makarnada dünya ikincisiyiz. Elbette bunlar güzel şeyler. Türkiye'nin tarımsal ihracatına çok ciddi katkı sağlıyor. Ama bir yandan da neden ithalat yaptığı sorgusunun cevabını da biz vermek zorunda kalıyoruz. Sektörün yaptığı ithalatların birçoğu ihracat amaçlı.” dedi.
İthalatın yapılışın nedeni
TMO'nun ise olağanüstü hal stokları ve iç piyasada denge sağlamak amacıyla ithalat yaptığını ve şayet ülkenin ihtiyaç duyması takdirde bu ithalatın yapıldığını aktaran Güldal, “TMO olarak yaptığımız ithalatın anlamı şudur: Bizim iç piyasada dengeyi sağlamamız şart. Dolayısı ile piyasaya arz etmemiz gereken veya satış fiyatı açıklayacağımız zaman stoklarımızın yeterli seviyede olması lazım. Bu yeterli seviyeyi korumamız lazım. Bunun iki anlamı var. Bir olağanüstü hal stokları olarak tutmak, diğeri de piyasa regülasyonu amacına yönelik stok bulundurmak. Şimdi ben şunu çok iyi biliyorum. TMO'nun stokları yeterli olmadığı zaman piyasa kendini güvende hissetmez. Satışlar durur, arz eksilir, fiyatlar yükselir. Ama TMO'nun stokları güçlü olursa herkes işine gücüne bakar. Alır, satar, işler, ticaretini yapar iç piyasaya dış piyasaya. Dolayısı ile TMO'nun stoklarını güçlendirmesi lazım veya koruması lazım. Bu koruma da bir yandan satarken yerine doldurmazsan eksilecek. Eksildiği zaman piyasa heyecanlanacak, heyecanlandığı zaman piyasa dengesi bozulacak. İhtiyacımızı dışarıdan tedarik etmemizin amacı budur.” ifadelerine yer verdi.
Hasat dönemi ithalat yapılmıyor
TMO’nun hasat döneminde kesinlikle ithalat yapmadığının altını çizen Güldal, hasat bittikten sonra ithalat yapılmasının da ülke menfaati gereği olduğuna dikkat çekti. Güldal sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçmiş yılların tecrübesi ile Aralık, Ocak aylarında yapılan ithalatların değerinin daha yüksek olduğunu tecrübemizle biliyoruz. Eylül-Ekimde yaptığımız ithalat diyelim ki 220 dolar, Aralık-Ocakta yaptığımız ithalat 260-270-280 dolar. Geçmişte yaşanmış 300-320 dolarlara çıkmış. Hali ile 50 dolar 70 dolar 100 dolar fazla vermektense şimdiden tedarik edip stoklarda muhafaza etmek daha mantıklı ve ülkemizin kârına.”
En ucuz tedarik eden ülke Türkiye
TMO'nun stoklarında ürün bulunmaz ise dış alımda fiyatların yükseleceğini kaydeden Güldal, “İç piyasada da denge bozuluyor. Pandemi dolayısı ile dünyada ithalatçı ülkeler bizim gibi düşündüler. Çok yoğun bir şekilde dış tedarike yöneldiler. Yani Suudi Arabistan bir seferde 745 bin ton çıktı. Bunun bir kısmını fiyattan dolayı iptal etti. Mısır dört seferde iki milyon 980 bin ton alım yaptı. Tunus, Ürdün, Pakistan gibi birçok ülke 300 bin ile 500 bin tonlar arasında tedarike çıktı. Hepsinden en ucuz tedarik eden de Türkiye oldu. Şunu demek istiyorum talebin artması ihracatçı ülkelerde fiyatların erken yükselmesine sebep oldu.” dedi.
Yüksek fiyatlardaki pandemi etkisine de dikkat çeken Güldal, sözlerini şöyle tamamladı:
“Hali ile erken başlamış pandemi dolayısı ile Aralık-Ocak-Şubat aylarında yükselmesi beklenen piyasalar bu sene Eylül-Ekim ayından itibaren yükselmeye başladı. Bu büyük bir risk aslında. Şunu da kabul etmek lazım süreç erken başladı ama Ocak-Şubat ayında nereye geleceğini kimse öngöremez. Bir de salgın dönemi dolayısı ile salgının ne zaman biteceği belli değil. Geçen sene haziran ayına kadar Rusya ben şu kadar milyon tonu satışa açıyorum gerisini açmıyorum dedi. Onun gibi başka ülkeler de açıklamalar yaptılar. Yine aynısı olursa tedarik de yapamazsın. Şimdi önemli bir stok durumuna geldik. TMO'nun bu operasyonları yapmasının sebebi, stokları güçlendirmek, satışa açtığımız miktarların yerini doldurmaktır.”