Üretici soruyor, şimdi ne yapacağız?
Coronavirüs salgınının çalışma hayatı üzerindeki olumsuz etkileri çay üreticilerini kara kara düşündürüyor. Yaklaşık 15 yıldır geleneksel yöntemlerin dışına çıkarak bahçelerinde daha çok Gürcistan ve Azerbaycan’ın yanı sıra başka illerden gelen işçileri çalıştıran çay üreticileri ikinci ikametgâhlarından dönemeyince çay hasadı nasıl yapılacak? sorusu tartışılmaya başlandı.
info@karadenizekonomi.com / 3.05.2020
Çay coronaya yakalandı
Doğu Karadeniz'deki Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde, 830 bin dekar alanda 1 milyon üretici aile tarafından yapılan yaş çay tarımına sayılı günler kaldı. Mayıs ayının ortalarında başlaması beklenen çay tarımında bu yıl coronavirüs önlemleri kapsamında, yabancı işçiler çalışamayacak. Sınır kapılarının kapatılması nedeniyle 40 bin yabancı uyruklu işçinin ülkeye giremeyecek olması, büyükşehirlerden gelmek isteyen yaklaşık 50 bin üretecinin daha önce verilen izinlerinin de iptal edilmesi ile çay hasadının nasıl yapılacağı tartışılıyor. Bölgede yaş çay hasadı için işçi açığının, salgın nedeniyle kendi işi olumsuz etkilenen ve iş arayanlar ile eğitime uzaktan devam edilirken memleketine dönen üniversite öğrencileri ve Vefa Sosyal Destek Grupları ile kapatılması formülü üzerinde duruluyor.
Formül arayışları
Rize Valiliği’nin koordinesinde gerçekleştirilen toplantılarda, çay hasadının nasıl yapılacağına dair yol haritası belirlenmeye çalışılıyor. Bölgede yaş çay hasadı için oluşan işçi açığının, salgın nedeniyle kendi işi olumsuz etkilenen ve iş arayanlar ile eğitime uzaktan devam edilirken memleketine dönen üniversite öğrencileri ve Vefa Sosyal Destek Grupları ile kapatılması formülü üzerinde duruluyor.
Üreticiler tedirgin
Çay üreticileri, “eskiden kendi çayımızı kendimiz toplardık. Uzunca zamandır bu geleneksel yöntemden uzaklaşıp dışarıdan gelen işçilere toplatmaya başlamıştık. Şimdi çalıştıracak işçi yok, biz toplamak istiyoruz ama buna da engel olunuyor. Alınan önlemler kapsamında kimse kentlere gelemeyince üreticiler olarak yerel kaynaklardan işçi arayışlarına girdik. Ancak aylık 7 bin 500 liralık maaşa rağmen çay işçisi bulunamıyoruz. Bir çözüm bulunmazsa çayımız dalda kalacak. Dolayısıyla bu çayın mutlaka toplanması gerekiyor. Eğer bu sürgünde toplamazsak bahçelerimizden bu yıl çay alamayız” uyarısında bulunurken farklı kesimlerden farklı çözüm önerileri de ortaya atıldı.
343 bin kişiden 40-50 bini bahçelere girerse bu işi çözeriz
Rize Ticaret Borsası (RTB) Başkanı Mehmet Erdoğan, “Rize’de 100 bin, diğer illerde ise yaklaşık 50 bin çay üreticisi var. Birinci sürgün çay hasadının nasıl yapılacağına yönelik çözüm arayışlarımız devam ediyor. İl dışından gelinemeyeceği için bölgede yakınları olmayan üreticiler için birbirimize destek olmalıyız. Bu sorunu kendi işgücümüz ile çözeceğimize inanıyorum. İş-Kur var. Üniversitelerin kapanması ile bölgede kalan öğrencilerimiz var. Bunların önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum. Çay üreticileri ile beraber toplamda yaklaşık olarak 120 bin kişinin il dışında Rize'ye gelmek için talebi var. Bu durum sağlık açısında riskli olabilir. Biz kendi içimizde bu işi çözelim. Salgından ne kadar az etkilenirsek o kadar faydalı olur. Vefa Sosyal Destek Grubu'nun gerçekten yardıma muhtaç kişilere destek olması ile birlikte bu işi başarabiliriz. Rize'de yaşayan 343 bin kişiden 40-50 bini bahçelere girebilecekse biz bu işi çözeriz.”
Geleneksel yöntemlere dönülebilir
Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Sebahattin Arslantürk “Valilikler salgın nedeniyle bir takım önlemler aldı. Çay hasadı şehir dışında olanların şehre girmesinin engellenmesi sonucunda mümkün olduğunca yereldeki işçilerle gerçekleşecek. Bu kısıtlamalar çay zamanında toplanabilecek mi endişesini de beraberinde getirdi. Deneme yanılma yöntemiyle yaşayıp göreceğiz. Mayıs sürgününde olası olumsuzluklar sonrası gerekli ilave önlemler mutlaka alınacaktır. Eskiden çay tarımında kullanılan geleneksel yöntemlere dönülebilir. Belki o zaman ürün toplamada yüzde 20’ye varan düşüşler görülebilir ama bu yöntem de denenebilir. Zaten şu durumda hedef minimum maliyetle maksimum fayda sağlamaktır. O nedenle arazi ve bahçe sahipleri yerel kaynakları kullanarak kendileri için biraz fedakârlık yapacaklar. Bu dönemi en az hasarla atlatmalıyız. Çay hasadında yaşananlar fındık için de yol gösterici olacaktır. Ağustos ayında bölgenin en önemli gelir kaynaklarından bir başkası yani fındık hasadı başlayacak. Ama fındık için henüz konuşmak erken. Hem çayda hem de fındıkta uzun zamandır yurtdışından gelen işçilere dayalı bir toplama modeli geliştirilmişti. Dolayısıyla bu yıl ürün hasadını yerel kaynaklarla geçirmek en akılcı yaklaşım olacaktır.”
Vefa Sosyal Destek Grup’larının devreye girmesi bir çözüm olacak
Giresun Ticaret Borsası Başkanı Hamza Bölük“ Yüzyılda bir yaşanabilecek bir süreçten geçiyoruz. Coronavirüsten kaynaklı tüm dünyada benzer olumsuzluklar yaşanıyor. Bu süreçten çay üreticilerinin en az hasarla çıkacağına inanıyorum. Giresun’daki çay üreticileri de öz kaynakları ile bu süreci aşabilir. Bu konuda yetersiz kalınması halinde Vefa Sosyal Destek Grup’larının devreye girmesi bir çözüm olacaktır.”
Kontrollü bir serbestlik sağlanmalı
Hopa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Akyürek “Ülkemiz ve bölgemiz için stratejik bir tarım ürünü olan çay, 220 bin üreticinin de ekmek kaynağıdır. Yani çay istihdam demek, ihracat demek ve para demek. Bir yanı ile de eş ve dost ile yapılan sohbetlerin birleştirici unsuru demek. Dünyada sudan sonra en çok tüketilen içecek olan çay böylesi stratejik öneme sahipken hasada 15 gün kala taban fiyatların açıklanmamış olmasını bir yana bırakalım daha vahim bir sorunla karşı karşıyayız. Büyük çoğunluğu şehir dışında yaşayan üreticiler, hasadın başlaması için seyahat izni beklemektedir. Yerli ve yabancı işçi çalıştırmak valilik genelgeleri ile yasaklanmıştır. Durum böylesine vahimken ne yapmak gerekiyor diye soracak olursanız; acilen çay üreticilerinin seyahat izin sorunu çözülmelidir. İşçi çalıştırma konusunda kontrollü bir serbestlik sağlanmalıdır. Taban fiyat gün geçmeden açıklanmalıdır. Çay tarımı ile uğraşan çiftçilerin borçları bir defaya mahsus silinmelidir ve devlet desteği kalıcı hale getirilmelidir. Bütün bunlar yapılırken diğer yandan da coronavirüs önlemleri kapsamında çay tarım işçilerinin sağlık kontrolleri ve testleri kısa aralıklarla yapılmalıdır.”
ÇAY ÜRETİMİ
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Rize, Artvin, Trabzon ve Giresun illerinde yaklaşık 830 bin dekar alanda 1 milyon üretici aile tarafından yapılan yaş çay tarımında yıllık 1 milyon 100 bin ile 1 milyon 300 bin ton arasında değişen miktarda ürün elde ediliyor. Üretilen yaş çayın 151'i özel sektör, 46'sı ÇAYKUR'a ait olan fabrikalarda işlenerek, yılda ortalama 230 ile 250 bin ton arasında kuru çay elde ediliyor. Dünya Çay Komitesi'nin hazırladığı 'Dünya Çay Raporu' sonuçlarına göre, yılda kişi başı en çok çay tüketen ülkeler sıralamasında 3,5 kilo ile Türkiye ilk sırada yer alıyor. Dünya çay üretiminde ise 2 milyon 270 bin ton ile Çin birinci, 1 milyon 210 bin ton ile Hindistan ikinci, 475 bin ton ile Kenya üçüncü, 329 bin ton ile Sri Lanka dördüncü, 250 bin ton kuru çay ile Türkiye beşinci sırada yer alıyor. REŞAT GÜNGÖR / KARADENİZ EKONOMİ