Kişisel verilerin korunması Covid-19 ile hareketlendi
Dünyada kişisel verilerin korunması ve özel yaşamın gizliliği bağlamındaki tartışmaların Covid-19 ile hareketlendi. Pandemi, yüksek kaliteli gerçek zamanlı veri paylaşımının rolünü ve ihtiyacını ortaya koymasına rağmen aşı kartları, seyahat bilgileri, sağlık geçmişi gibi her türlü verinin toplanması, bu verilerin nasıl korunacağı, işleneceği ve transfer edileceği konusunu gündeme getirilmeli.
info@karadenizekonomi.com / 9.06.2021
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), doğru veri yönetimini kamu, AB ve özel sektör temsilcileriyle masaya yatırmak üzere Kişisel Verilerin Korunması Konferansı düzenledi.
Dijital dönüşümdeki hıza dikkat çekerek dönüşümün bu kadar hızlı gerçekleştiği bir dönemde veri koruması ve yönetimine ilişkin küresel ölçekteki tartışmaların da sürdüğünü hatırlatan TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski,‘’Temel hak ve özgürlüklere ilişkin endişeler artmaya devam ediyor. Covid-19 tecrübesi söz konusu ihtiyaçları, potansiyeli ve riskleri daha da görünür hale getirdi. Veri koruma sınır ötesi ticaret üzerinde de etkisi olan bir rekabet unsuru haline geldi. Tartışmalar, düzenlemeler ilgili tarafların görüşleri gözetilmeden yapılması durumunda ekonominin potansiyelini ciddi anlamda sınırlayabilecek. Gelecek dönemde üretimde karbon ayak izinin tüm değer zinciri boyunca takip edilmesi için gerek Türkiye’de gerekse küresel olarak tedarikçiler ile veri akışını temin edecek dijital uygulamalara ihtiyaç olacak. Döngüsel ekonomi başlığı altında dijital pasaport gibi uygulamaların hayata geçirilmesi bekleniyor. Dijital ticaret ve veri akışları ticaret politikasının merkezi konuları arasında ele alınıyor. Bu kapsamda, gerek fiziki gerekse hukuki veri altyapısı için ülke politikasının oluşturulması ve Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü’ne (GDPR) uyum düzeyinin iş yapmayı kolaylaştıracak biçimde artırılması büyük önem arz ediyor. 2016 yılında 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun kabul edilmesi ile Türkiye’de kişisel verilerin, veriye dayalı hak ve özgürlüklerin korunması yönünde önemli bir adım atıldı. Kanun ve beraberinde gelen düzenlemelerle vatandaşların verileri üzerindeki kontrolü arttı, verilerini toplama, işleme ve depolama yöntemlerini düzenlemelerine olanak verildi. KVKK veri uygulamaları hakkında verisi işlenen bireylere daha fazla açıklama yapılmasını gerektirmesi açısından da şeffaflık ilkesini güçlendirici bir nitelik taşıdı. Kanunun temel hak ve özgürlükler yönünden iyileştirilmesi AB ile sürmekte olan vize serbestisi görüşmeleri önemli başlıklarından biri olarak gündemdeki yerini korumaktadır.’’ dedi.
‘’Veri koruma bir temel hak ve özgürlük meselesi’’
TÜSİAD olarak 1,5 yıldır AB Yeşil Mutabakatı ve Dijital Tek Pazar gelişmelerini yakından takip ettiklerine dikkat çeken Kaslowski, verinin ekonomik potansiyelinin heyecanlandırdığını ancak veri korumanın, aynı zamanda bir temel hak ve özgürlük meselesi olduğunun unutulmaması gerektiğinin altını çizdi. Dünyada kişisel verilerin korunması ve özel yaşamın gizliliği bağlamındaki tartışmaların Covid-19 ile hareketlendiğini ifade eden Kaslowski, pandeminin, yüksek kaliteli gerçek zamanlı veri paylaşımının rolünü ve ihtiyacını ortaya koymasına rağmen, aşı kartları, seyahat bilgileri, sağlık geçmişi gibi her türlü verinin toplanması, bu verilerin nasıl korunacağı, işleneceği ve transfer edileceği konusunu gündeme getirdiğini kaydetti.