Robotik Kodlama ile Teknolojik Rönesans Çağı

İkinci milenyumla birlikte insanoğlu nasıl ki binlerce yıl öncesini taş devri ya da bronz çağı olarak adlandırıyorsa gelecek kuşaklara göre içinde bulunduğumuz dönemin “teknoloji” devri olarak anılacak olmasından daha doğal bir durum söz konusu olamaz. İnsanlığın artık “yapay zekâ”yı konuştuğu bu yeni dönem belki de “teknolojik rönesans” çağı olarak insan yaşamında yerini alacak.

info@karadenizekonomi.com / 30.08.2021

Robotik Kodlama ile Teknolojik Rönesans Çağı

Rönesans kelime anlamıyla, ‘yeniden doğuş’ olarak tanımlanan ve özellikle ortaçağ Avrupa’sında politik, kültürel, eğitim, sanat ve mimari gibi pek çok alanda yaşanan değişiklikleri anlatır. 14. yüzyıl ile 17. yüzyıl arasında gerçekleşen bu dönemde yaklaşık 10 milyonu okur-yazar olan 500 milyon insan vardı. Bugün ise 8 milyara yaklaşan nüfusun yüzde 85’inin okur-yazar olduğunu biliyoruz. Öte yandan iki binli yıllarla birlikte insanlığın en çarpıcı değişim dönemini yaşadığını gözlemlemekteyiz. Hem kurumlar hem de bireyler, isteyerek ya da istemeyerek bu değişime ayak uydurmak zorunda hissediyor kendilerini. İnternet devrimiyle topluluklar için yeni müzikler, filmler ve eserler yaratmanın yanı sıra kanser araştırmacılarına yardımcı olmak, iklim değişikliğine karşı hareket etmek, verileri bulutta saklamak için gerekli altyapıyı oluşturmak gibi yeni disiplinler gelişti. Ve sonrasında dijital devrim kapımızı çaldı. Artık büyük veri analizlerini saniyeler içinde yapabiliyor, blockchain ile yüksek güvenlikli platformlar oluşturabiliyoruz. Bulut ortamında zetabaytlarla sayılacak verilere her an her yerden erişimi sağlamak da mümkün oluyor. Tıpkı “robotik kodlama” kavramı gibi…

Hafta başında Karadeniz Ekonomi Dijital Platformları’nda “analiz” programının canlı yayın konuğu olan Artecrobo Türkiye kurucu ortağı Yusuf Ziya Yüzgülen ile gelişen teknolojiyi ve robotik kodlama özelinde teknolojinin nimetlerini konuştuk. İşte o yayından akılda kalanlar…

Robotik kodlama nedir?

“Bilgisayar birimleriyle bir araya gelen bir eğitim dalı olan robotik kodlama, 2000’li yıllarla dünya geneline hızla yayılan teknolojinin bugün geldiği evrenin sonucudur. Buradaki en büyük amaç geleceğimize yön verecek çocuklarımızın elektronik devrelerden çok -bir anlamda- yapay zekâya geçiş dili olan programlama dilini öğrenmesidir. Yani programlama dilinin ortaya çıkan görsel halidir.”

Ülkemizde robotik kodlama süreci nasıl gelişti?

“Aslında robotik kodlamanın temeli olan programlama yaşamın her alanında vardır. Aslında çocukların düşündüklerini yapmalarını sağlayan bir devinim aracıdır. Başlangıcı, İtalyanların geliştirdiği Ardunio adlı robotik kodlama kartı ve ABD’de MIT’in geliştirdiği Scratch, özellikle 8-16 yaş arası çocukların kullanımına göre tasarlanmış ve basit bir ara yüze sahip bir programlama dilidir. Yeni teknoloji çağının yıldız ülkeleri Japonya, ABD, Hong-Kong, Taiwan ve Güney Kore olacak. Avrupa ülkeleri ise bizim çok gerimizde. Ülkemizde Selçuk Bayraktar’ın çabalarıyla Türkiye Teknoloji Takımı yani T Vakfı ile dünya çapında mesafe kat edilmiştir. Dene-Yap atölyeleri bu sürece katkı sunmaktadır. Türkiye olarak 60 yıllık bir geçmişe sahip olan bu teknolojide açıklarımızı hızlı bir şekilde kapatmamıza rağmen çok fazla eksiğimizin olduğu söylenebilir. 4 yıl öncesine kadar robotik kodlama tanımı bize çok yabancıydı. Bir önceki Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un katkılarıyla eğitim müfredatımıza girdi. “

Çocuklara ne kattı?

“Mühendislik bilimi döngü ve algoritmalar üzerine kuruludur. Algoritmalar da robotik kodlamanın en büyük özelliğidir. O nedenle biz anaokulundan itibaren çocuklarımıza önce düşün daha sonra merak et ve araştır diyoruz. Bu silsile ile gelişimini sağlayan çocuk, yaratıcılık ve inovasyon ile bakış açısını değiştirdiğinde neler yapacağına daha sağlıklı bir bicinde karar verir. Hata yapma opsiyonu da vardır. Yani başlangıçtan itibaren merak etmekle başlar ve robotik kodlamayla çözüme ulaşır.”

Kariyer planlamaları hangi yöne evriliyor?

“Sağlam bir öngörüye göre 2065 yılından itibaren yaşantımızı yapay zekâ yönetecek. Arabaların kendi kendine gitmesi ya da akıllı ev tasarımları da yapay zekânın öncü adımları oluyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde o yapay zekâyı yazacak olan kuşak şu anda bizim çocuklarımız olacak. Yani “yazılım mühendisliği” revaçta olacak.”

ARTECROBO TÜRKİYE

Robot dendiğinde ilk akla gelen ülke Japonya’da kurulmuş bir şirket olan Artec, 1960’lı yıllarda blokların birleştirilmesi ile başlayan bir serüvenin daha sonra gelişen dünya teknolojiyle robotik kodlama üzerinde çalışarak Artecrobo adıyla yüze yakın ülkede çocukların eğitimine katkı sağlamaktadır. Artecrobo Türkiye ise Yusuf Ziya Yüzgülen ve Artecrobo Türkiye Genel Müdürü Özlem Apuhan liderliğinde disiplinler arası bir öğrenim yaklaşımı olan Steam (Fen, Teknoloji, Mühendislik, Sanat, Matematik) eğitimi destekleyen çok önemli bir programa yön vermektedir.

REŞAT GÜNGÖR / KARADENİZ EKONOMİ

 

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar