Özgün mimarinin adresi; EN Yapı
Nimet Kulaksız ve Esma Kulaksız tarafından 2020 yılında Ünye’de kurulan EN Yapı; konut, villa, dubleks daire başa olmak üzere farklı konseptler için özgün çözümler sunuyor.
info@karadenizekonomi.com / 25.09.2022
2020 yılında Ünye’de Nimet-Esma Kulaksız kardeşler tarafından kurulan EN Yapı; konut, villa, dubleks daire başa olmak üzere farklı konseptler için özgün çözümler sunuyor.
2019 yılında Avrasya Üniversitesi’nde iç mimarlık bölümünden mezun olan Nimet Kulaksız, ardından Samsun’da bulunan bir otel markasında iç mimar olarak çalışmaya başladı. Kulaksız, “Çalıştığım firma ofis mobilyaları üreten bir firma olduğu için ağırlıklı olarak resmi kuruluş projelerinde bulundum. Hastane, okul, ticaret borsası gibi projelerde çalıştım. Sonra Ünye’ye gelip ablamla beraber N Yapı’yı kurduk. Şu an ağırlıklı olarak konut villa dubleks daire projelerinde yer alıyoruz. Fakat mağaza diş kliniği gibi projelerde de yer aldık” dedi. Esma Kulaksız ise 2017 yılında Necmettin Erbakan Üniversitesi İşletme Bölümün mezunu. Kendisi, daha sonra eğitimine Ordu Üniversitesi Mimarlık ve Restorasyon Bölümü’yle devam ettirdi.
ÇOCUKLUK HAYALİNİ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRDÜ
İç mimarlığın aslında çocukluk hayali olduğunu ifade eden Esma Kulaksız, “Kardeşimle beraber zaten ortak zevklere ve hayallere sahibiz. Beraberce bu meslekte karar kıldık. O yüzden ben de yakın bölümlerde okudum” dedi.
Daha önce yaptıkları projeler hakkında bilgi veren Nimet Kulaksız, “Ağırlıklı olarak konut projelerinde yer aldık. Bunun yanında gözlük mağazası, diş kliniği, Samsun Ticaret Borsası, diş klinikleri gibi çalışmalarda bulundum. Şu anda genelde villa, daire ve dubleks daire konut tasarımları yapıyoruz” diye konuştu.
Bir projede en çok tasarım aşamasından keyif aldığını belirten Esma Kulaksız, “İkimizin de ortak yanı projeyi tasarlarken hayal gücünü kullandığımız için tasarlama aşaması en zevkli aşamasıdır. Ablamla beraber restorasyon çalışmalarında bulunmak istiyoruz. Tarihi hamam, kilise bu tarz yapılarda da biz aktif rol almayı istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
“ZOR OLDUĞU KADAR KEYİFLİ”
İşin zor ve güzel anlarını paylaşan Nimet Kulaksız, “Kendi tasarladığımız mekanların ve projelerin üretilip uygulanıp sonrada insanların hayatına dokunabiliyor olmak en güzeli. Yaşadığımız zorluklar zor bir bölgede yaşadığımız için ustalarla alakalı üretim uygulama aşamasında sıkıntılar yaşıyoruz. Onun haricinde işin zorlukları diyebileceğimiz bir zorlukla yaşamadık” dedi.
Türkiye’de iç mimarlık sektörüyle ilgili düşüncelerini dile getiren Esma Kulaksız, “Türkiye’de iç mimarlık aslında yeni yeni ortaya çıkan değer gören bir meslek bence. Değeri yeni keşfedilen bir meslek. Çünkü öncesinde insanlar iç mimarlığı lüks olarak görüyorlardı ancak aslında tamamen bu düşüncenin yanlış olduğu anlaşılmaya başlandı. İnsanların yaşamlarını kolaylaştıracak şekilde projelerini ilk aşamada tasarlayıp uygulamaya geçirdiğimiz için lüksten çok aslında bir ihtiyaca dönüşüyor. Günümüzde insanlar için zaman kıymetli. O yüzden biz de insanların zamanını daha fazla etkin kullanabilmelerine yardımcı oluyoruz aslında” şeklinde konuştu.
“RENKLER VAZGEÇİLMEZİMİZ”
Nimet Kulaksız, projelerinde renklerin vazgeçilmezi olduğunu vurgulayarak, “Hep koyu renk ağırlıklı çalıştığımız için çevremiz de bu durumu çok iyi biliyor. Bir mekânı eğer biz tasarladıysak gördüklerinde evet burayı onlar tasarlamış diyorlar. Özellikle antrasit rengi vazgeçilmezimiz” dedi.
Türkiye’deki mimari hakkında düşüncelerini dile getiren Esman Kulaksız, “Türkiye’de öncesinde insanlar hep gösterişe önem veriyordu. Şu an yeni yeni insanlar artık kendilerinden bir şeyler görmek istiyor. Evlerinde olsun, ofislerinde olsun kendilerini daha iyi anlatabilecek mekanlar görmek istiyorlar ama tasarım aşamasında iş bize düşüyor. Biz de bu aşamada yardımcı olmaya çalışıyoruz. İnsanların hayatlarını kolaylaştırarak hayallerini gerçekleştirmeye çalışıyoruz aslında. Hayallerini bize anlatıyorlar biz de onları projeye döküp gerçek hayata sunuyoruz” ifadelerine yer verdi.
“LÜKS DEĞİL, İHTİYAÇ”
Sektörün kâr marjı ile yüksek enflasyon ve artan maliyetlerle ilgili konuşan Esma Kulaksız, şu ifadelere yer verdi: “Şu andaki artan enflasyon nedeniyle biz de artık önümüzü göremiyoruz. O yüzden sürekli artan fiyatlar bizim de kâr marjımızı düşürüyor. Ekonominin gerilemesiyle inşaat sektörü de bir sekteye uğradı. İnsanların alım gücü azaldı. Sıfır bir daire ya da konutu alamaz hale geldiler. Bu yüzden eskiyi alıp yenileme gereksinimi duyuyorlar ya da insanlar elindekinin kıymetini bilip elindekini değerlendirme yoluna gidiyorlar. Burada da aslında olmuşken de en iyisi olsun diyerek profesyonel desteği ihtiyaç duyuyorlar. Bu da bizim sektördeki iş fırsatlarımızı arttırdı diyebiliriz. İç mimarlık aslında bir lüks değil, ihtiyaçtır. İnsanlar iç mimarlık tasarımını bir lüks olarak görmemeli. Aslında insanlar tasarımın ihtiyaç olduğunu anladılar.”