Kalite, sürdürülebilirlik, Ar-Ge ve katma değerli üretim anlayışına vurgu yapan Acar; “Kalite olmazsa olmaz. Ayrıca sürdürülebilir olmamız gerekiyor ki bu Türkiye’nin ana sorunudur. Son ve en önemli konu olarak Ar-Ge geliyor. Araştırma ve geliştirme yapmadan bir adım dahi ileriye gidemeyiz. Bunun için tesisler kurmalı ve teknik elemanlar yetiştirmeliyiz. Rekabeti ancak bu şekilde sağlayabiliriz. Biz bir tır dolusu ürün satmaya uğraşırken ABD ve Almanya bir kamyonet dolusu ürünle bizim bir tırdan elde ettiğimizden daha yüksek fiyatlara bunu pazarlıyor. O nedenle katma değeri yüksek ürünler üretmeliyiz. Her gün kendimizi yenilemeliyiz. Aksi takdirde ilerleme kaydetmemiz çok güç” şeklinde eleştiriler getirdi.

Tasmalı Kutu Sektörü STK olmayı bekliyor

Kutu ve ambalaj sektörünün çok büyük bir sektör olduğunu ve bu sektörde taslamalı kutunun ön plana çıkmasının zor olduğunun taslamalı kutu sektörünün kendi için sivil toplum kuruluşunun kurulması gerektiğini ifade eden Acar; “Taslamalı kutu sektörünün yoğunluğu ve potansiyeli çok faz. Yüzde yüz geri dönüştürülebilir ürünler üretiyoruz. Kullanılan malzemeler hiçbir şekilde doğaya zarar vermiyor. Bu durum plastikte ve diğer ham maddelerde yok. Bizler teneke, plastik kutu yapan sektör derneğine bağlıyız. Sektörde yükselmek istiyorsak öncelikli olarak nitelikli bir dernek kurmamız gerekiyor. Bu derneği yurt dışındaki derneklerle eş değer halde çalışır hale getirmeliyiz. Tüm ambalaj sektörüne bağlı olduğumuz için spesifik olarak taslamalı kutuyu ön plana çıkartamıyoruz. Yakın bir zamanda bununda öncüsü olmak istiyoruz” dedi.

İnsanlar, Tasmalı kutu ambalaj sektörüne yönelecek

Ambalaj pazarına küresel çapta bakıldığında, 2014 yılında yaklaşık 812 milyar dolar civarında olan pazar payının, 2020 yılında 998 milyar dolar olduğu, 2024 yılında ise 1.1 trilyon dolar olacağı söyleyen Mustafa Acar; “Birleşmiş Milletler ‘in 2015 verilerine göre, 7.35 milyar olan dünya nüfusu göz önüne alındığında matematiksel bir ortalamayla kişi başına yaklaşık 114 dolar/yıl ambalaj tüketimi yapıldığı raporlanmıştır. Başka bir araştırmaya göre küresel ambalaj pazar payının yüzde 4’lük bir artışla 2025 yılında 1.283 trilyon dolar olacağı tahmin ediliyor. Ambalaj sektöründe kullanılan materyallere bakıldığında, karşımıza 5 farklı materyal en fazla kullanılan malzemeler olarak çıkıyor. Plastik, kâğıt, metal, cam ve diğer (odun, kumaş). Dünya genelinde sürdürülebilirlik ile ilgili mevcut kaygı ve yönelimler nedeniyle kâğıt ve karton ambalajların önem kazandığı görülmekte, gelecekte bu tarz ambalajlara talebin artması bekleniyor” dedi.

Türkiye sektörde ilk 10 ülke arasında yer alıyor

Türkiye, Kağıt, Karton ve Mukavvadan elde edilen ambalaj ihracatı son 12 aylık veriler ile 2019-2020 dönemi için 1.89 milyar dolar olarak gerçekleştiğini söyleyen Acar; “2020-2021 dönemi için bu rakam 2.04 milyar dolardır. Bu ihracatın yüzde 40’ı İstanbul ve çevre illerden yapılmaktadır. Kağıt, karton ve mukavvadan elde edilen ambalaj ihracatının alt kırılımlarından biri de taslamalı kutulardır. Dünya ve Türkiye dış ticaretindeki yeri ve önemine atıf yapılacaktır. Türkiye ise bu sektörde en büyük 10 ihracatçı firma arasında yer alıyor. 2020 sonu itibari ile 42 milyon doları aşan bir ihracat hacmine sahibiz. Çin Halk Cumhuriyeti ve Almanya’dan sonra taslama kutu sektöründe en fazla dış ticaret fazlası veren, yani net ihracatçı ülkenin Türkiye’dir. Satılan tonajlara ve birim ihraç fiyatlarına bakıldığında genelde 3 ABD Dolarının üzerinde olan birim kg satış fiyatı Türkiye’de 2 ABD Doları’nın biraz üzerindedir. Bu aslında ülkemizin rahatça dünya pazarlarında fiyat tutturabileceğinin ve fiyatını kalitesi ile birlikte artırabileceğinin de bir göstergesidir” açıklamalarını yaptı.

Türkiye ihracatta ciddi artış trendi yakaladı

Dünya taslamalı kutu ithalatı pandemi sürecinde artış gösterdiğini söyleyen Acar; “Türkiye’nin ihracatı ise bu artış hızının üzerinde gerçekleşti. Pandemi döneminde taslamalı kutu dış ticaretinin özellikle Türkiye tarafında artışında belirleyici unsur göze çarpıyor. Fiziki alışverişin yerini E-ticaret kanalarına; Sanal alışveriş kanallarına ve Getir gibi dağıtım kanallarına bırakması nedeni ile ambalaj görselliğinin, sağlamlığının ve talebinin ön plana çıkması en büyük etkenlerden biridir.  Pandemi süreci ile gıda tüketimin artması, kitap okuma oranının yükselmesi, giysilerin online sipariş edilmesini de bu unsurlar arasına ekleyebiliriz.  Çin Halk Cumhuriyeti ve Vietnam’da yaşanan üretim ve navlun sorunu nedeni ile Avrupa Birliği başta dünyaya istenilen ölçüde mal arz edememesinden kaynaklanan boşluğun başta Türkiye olmak üzere üretici ülkeler tarafından dolduruldu” açıklamalarında bulundu.

MURAT GÜRSOY KARADENİZ EKONOMİ