Fındığı mutfağa sokmalıyız

“Katma değerini artırmak için fındığı mutfağa sokmalıyız” diyen Albayrak, “Fındık, gastronomi için önemli bir hammadde haline getirilmeli. Bunu başarabilirsek fındık her mutfakta bulunan bir bakliyat ürünü haline gelecek.” dedi.

info@karadenizekonomi.com / 17.02.2021

Fındığı mutfağa sokmalıyız

Katma değeri en yüksek tarım ürünlerinden biri olan fındıktan daha fazla nasıl gelir elde edebiliriz? Fındığın verimi ve kalitesini artırmak için ne yapmalıyız? İşte bu sorularımızın yanıtları Karimex Gıda CEO’su ve aynı zamanda Ziraat Yüksek Mühendisi olan Emrah Albayrak’tan aldık.

Şubat ayı bitmeden kışlık gübreleme tamamlanmalı

“Fındık bitkisinin iyi bir gelişme gösterebilmesi, kaliteli ve bol ürün verebilmesi için toprakta eksik olan besin maddelerinin gübreleme ile karşılanması gerekiyor.” diyen Albayrak, “Bu yüzden fındık tarımında kışlık gübreleme, verime doğrudan etki eden unsurların başında gelir. Yapılacak bu gübreleme işleminin yaz aylarındaki hasada yansıması için Aralık ayının sonundan itibaren Şubat ayı sonuna kadar tamamlanması gerekiyor. Özellikle kar yağışı başlamadan yapılması gereken gübreleme takviminin zarar görmemesi açısından önemlidir. Yüksekliğin çok olduğu bölgelerde ise gübreleme süresi çok daha kısa bir döneme denk getirilmek zorunda kalabilir. Bundan dolayı mutlaka toprak analiz sonuçları da göz önünde bulundurularak, bir uzman görüşü alındıktan sonra gecikmeden kışlık gübrenin uygulaması yapılmalı. İklimsel değişiklikler de göz önünde bulundurularak Şubat sonrasına bırakılmadan kışlık gübre uygulamaları önem taşımaya başladı. Özellikle Doğu Karadeniz de fındıkta geç doğumlar mahsul kalite ve miktarına doğrudan etki etmeye başladı. Bu yüzden de kışlık gübre dönemini atlamamak çok önemli bir hal aldı. Özetle söylemek gerekirse, ortalama olarak Şubat ayı bitmeden kışlık gübreleme işleminin tamamlanması, diğer bahçe işlemlerinin tamamlanması açısından da faydalı olacaktır.” ifadelerine yer verdi.

Fındıkta fiyat istikrarı şart

“Katma değerini artırmak için fındığı mutfağa sokmalıyız” diyen Albayrak, sözlerine şöyle devam etti: “Fındık, gastronomi için önemli bir hammadde haline getirilmeli. Bunu başarabilirsek fındık her mutfakta bulunan bir bakliyat ürünü haline gelecek. Bir başka konu ise fiyat istikrarı. Özellikle altını çizmek istiyorum, un sektörü bugün şekerli mamuller üreterek gıda sektöründe inovatif işler yapıyor. Her yıl yeni bir ürün üretiyorlar. Gerek devlet politikalarıyla gerekse özel sektörün oluşumuyla bir fiyat istikrarı sağlanıyor. Bir ürünü katma değerini artırmak ve ticaretini yapmak için önce fiyat istikrarı olması gerekiyor. Farklı olarak sağlık veya kozmetik sektöründe kullanılabilir ki bununla ilgili denemeler mevcut. Ancak söylediğim gibi tüm bunların olması için önce fındıkta fiyat istikrarı olmalı.”

Verimi artırmalıyız

Verim artarsa üreticilerin ciddi bir gelir sağlayacağını ifade eden Albayrak, Ordu’da 200 bin tona yakın fındık üretildiğini ve 3 dolardan hesaplandığında 600 milyon dolar yaptığını vurgulayarak, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ordu’da 400 bin ton fındık üretilirse yaklaşık 1.2 milyon dolarlık paranın il ekonomisine girmesi anlamına geliyor. Ancak bu işin başındakiler fiyat istikrarı olmadan önünü göremiyor, yatırımlarını koordine edemiyor ve gelecek planlarını yapamıyor. Sürekli fındığın serbest bir piyasa olduğunu ve fiyatı arz-talebin belirlediği söyleniyor. Ekonomi bunu söyler ancak devlet sektörlerin herhangi birinde alıcı, satıcı ya da ithalatçıysa büyük anlamda serbest piyasa yoktur.”

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar