IOHS EXPO’da 3 gün boyunca iş sağlığı ve güvenliğine dair yenilikçi ürünler ve çalışmalar masaya yatırıldı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Furkan Yıldız, kongrede yaptığı konuşmada iş kazası yaşanmayan iş yerleri için önemli bir teşvik uygulamasının 1 Ocak 2019 tarihinde başlayacağını hatırlattı.

Yıldız, “10’dan az çalışanı bulunan tehlikeli ve çok tehlikeli işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliği hizmet bedelleri için ödeme desteği veriyoruz. 2018 yılı rakamlarına göre tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışan başına 28,42 TL, çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 32,48 TL destek verilmektedir. Ayrıca, 10’dan fazla çalışanı olan ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde, 3 sene boyunca sürekli iş göremezlik veya ölüm ile sonuçlanan iş kazası yaşanmaması halinde bu işyerlerimiz için çalışan başına işsizlik sigorta prim oranının yüzde 50 oranında azaltılmasıyla ilgili desteğimiz de 1 Ocak 2019 itibari ile uygulamaya başlayacak.Söz konusu teşvikten çok sayıda işyeri yararlanacak” diye konuştu.

SEKTÖR TEMSİLCİLERİ KONGREDE BULUŞTU

Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen kongreye Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Furkan Yıldız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, sektör temsilcileri, iş güvenliği uzmanları gibi yerli ve yabancı çok sayıda davetli katıldı. Kongrede, teknolojinin etkisiyle gelişen ve değişen dünyada iş sağlığı ve güvenliğinin kazandığı öneme dikkat çekildi. İş sağlığı ve güvenliğinin çalışan, işverenin yanı sıra hizmetlerden yararlanan kişiler için de önem kazandığı belirtildi.

“ÖNCE İNSAN”

İş kazalarının önlenmesinde muhtelif para cezaları ve idari yaptırımların köklü çözüm getirmediğini söyleyen Yıldız, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşturulabilmesi için sabırlı davranılmasını gerektiğini vurguladı. Yıldız, “Bir taraftan girişimcilik desteklenirken diğer taraftan insana yakışır iş fırsatları da sunulabilmelidir. İşin insana ve insanın işe uyumu göz ardı edilmemelidir. Önce insan diyen, insan onuruna yaraşır bir çalışma hayatını inşa etmek hepimizin en öncelikli görevlerinden biri olmalıdır” dedi.

Türkiye’de 2012 yılında İş Kanunundan bağımsız olarak 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yayımlandığını anımsatan Yıldız, “Kanunun yayımlanması ve ilgili alt mevzuat yapısının oluşturulması ile ülkemizin iş sağlığı ve güvenliği konusunda çağdaş ülkeler düzeyine gelmesi açısından önemli bir adım atılmış, bir dönüm noktası olmuştur” ifadelerini kullandı.

Yıldız, bu kanun ile tüm çalışanların aynı şemsiye altında toplandığını belirterek iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda çalışanların görüşlerinin alınması ve karar alma sürecine katılımlarının sağlanması gibi ilkelerle önleyici yaklaşımın uygulamaya konulduğunu kaydetti.

“ERKEN UYARI SİSTEMİ OLUŞTURDUK”

Teknoloji değiştikçe ve sektörler farklılaştıkça iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının da bu değişimlere ayak uydurması gerektiğinin altını çizen Yıldız, “Bu noktada, dijital dönüşüm uygulamalarından faydalanarak, iş kazası ve meslek hastalıklarını önlemek için çalışmalar yürütmekteyiz. Sistem yaklaşımına uygun olarak bünyemizde, işyerleri ve kurumlardan alınan veriler ile İş Sağlığı ve Güvenliği Bilgi Yönetim Sistemi kurulmuştur. Bu kapsamda, karar destek sistemi ve tahminsel modelleme yöntemleriyle iş kazası ve meslek hastalığı erken uyarı sisteminin kurulmasına yönelik çalışmaktayız” diye konuştu.

“İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İŞ PLANLARINA DÂHİL EDİLMELİ”

İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı uyarınca çalışanlarına sağlıklı ve güvenli çalışma ortamları sunması konusunda işverenleri desteklediklerini belirten Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti:

“İş sağlığı ve güvenliği kültürünün ülke çapında geliştirilmesine yönelik çalışmalarımızı artırarak sürdürme noktasında bizler kararlıyız, ancak bu alanda büyük değişim için tüm tarafların aktif desteğine ihtiyacımız vardır. Lütfen iş planlarımıza iş sağlığı ve güvenliğini dâhil edelim.”