MİGROS'tan kırmızı ete 100 milyon TL yatırım!
Türkiyenin en büyük ve en modern, Avrupanın ise en büyük ilk 10 tesisi içinde yer alan MİGET, Migrosun taze et üretim üssü konumunda bulunuyor.
info@karadenizekonomi.com / 11.12.2018
Yıllık 62 bin ton kapasiteye sahip üretim üssü her gün 81 ile taze et sağlıyor.Toplamda 41 bin metrekarelik alanda faaliyet gösteren MİGETte en ileri teknolojiyle üretim yaptıklarını belirten Migros Ticaret AŞ İcra Kurulu Üyesi Cem Rodoslu, Türkiyenin et kapasitesini artırmak ve besiciliği geliştirmek için dünyadaki ileri teknolojileri ve et üretim tesislerini baştan sonra inceledik ve ülkemizde de böyle bir tesisin olması için 5 yıl önce kolları sıvadık. Türkiyede herkesin sofrasına sağlıklı, taze eti ulaştırmak ve çok uygun fiyatlarla erişimi sağlamak için taze et üretim üssümüze yatırım yaptık. Bugüne kadar kırmızı et konusundaki uzmanlığımızı ve tesislerimizdeki inovatif uygulamaları artırmak için yaptığımız yatırımlar 100 milyon TLyi aştı. Türkiyede bu büyüklükte bir et işleme tesisine sahip ilk ve tek perakendeciyiz. Migros kendi etini kendi üretiyor. Tesise karkas olarak giren ürünler ileri teknolojiyle işleniyor. Her gün 81 ile sağlıklı taze eti ulaştırıyoruz. Özellikle, gençlerimizin ve çocuklarımızın, besin zincirinde önemli bir yer tutan kırmızı ete erişimini artırmamız geleceğimiz için önemli. Hem yüzde yüz sağlıklı hem de sektörün en uygun fiyatlı ürünlerini tüm Türkiyeye ulaştırarak hane başına et tüketimini artırmaya odaklandık. Türkiyedeki her 4 aileden biri bu tesiste üretilen etleri tüketiyor dedi.
Rodoslu sözlerine şöyle devam etti: Yapmış olduğumuz bu yatırımlar, müşterilerimizden de önemli bir geri dönüş sağladı. Et satışımızı son 5 yılda 3 kat artırarak rekor kırdık. Türk tüketicisinin beslenme haritasında stratejik bir öneme sahip olan kırmızı et konusunda düzenli çalışmalar yaparak tüm Türkiyede kırmızı ette en uygun fiyatı garanti ediyoruz.
''Paketler kodlanıyor''
Anlaşmalı kesimhanelerden MİGETe, soğuk zinciri kırılmadan ulaşan karkas etlerin robotlarla içeri alındığını belirten Migros Ticaret A.Ş. Taze Pazarlama Direktörü Ekmel Baydur, Taze et üretim üssümüze ulaşan etlerin her biri sağlık kontrollerinden geçirildikten sonra künyeleniyor ve sistemimize künyesi ile kaydediliyor. Bu künyeden hangi çiftlikten geldiği, hangi yem ile beslendiği, kaç yaşında olduğu, aşıları, kesim tarihi gibi üssümüze ulaşana kadarki tüm süreç ve detaylara ulaşılabiliyor. Otomatik sistemler eşliğinde ana parçalama merkezine taşınan karkaslar, laboratuvar düzeyindeki bir hijyenik ortamda, uzman kasaplarımız ile parçalanıyor. Daha sonra, mağazalardaki kasaplarımızın, taleplere göre işleyebileceği büyüklüğe getirilen parça etler otomatik olarak vakumlanarak dağıtıma hazır hale geliyor ve MİGETten 81 ildeki mağazalara gönderilmek üzere soğuk zincir kırılmadan araçlara alınıyor. Bundan sonraki süreçte de ürün güvenlik zincirini korumak için; sevkiyat araçları, mağazalardaki depolar ve soğuk dolapların sıcaklıkları anlık olarak, uzaktan izleme takip sistemine kaydediliyor. Bu tesiste üretilen her bir paket geriye dönük izlenebilirliğin sağlanması için kodlanıyor. Son teknoloji ile yürüttüğümüz bu süreçler, müşterilerimize en taze ve güvenilir eti ulaştırmak için her gün tekrarlanıyor dedi.
''Taze et üretimi için ayrı üretim tesisi''
Migrosun müşterilerinin damak tadını dikkate alarak özel reçeteli et sosları geliştirdiğini ve pişirmeye hazır, pratik kırmızı et çeşitlerini Uzman Kasap markası altında sunduklarını belirten Ekmel Baydur, Uzman Kasap ürünlerimiz için taze et üretim tesisinde ayrı bir üretim sahası bulunuyor. Burada Migrosa özel reçetelerle, tamamını gurmelerin hazırladığı köfte çeşitleri, tandır, taze otlu antrikot gibi özel işlem gerektiren paketli etler hazırlanıyor. MİGETte büyük bir özenle hazırlanan Uzman Kasap ürünlerimizi Migrosa giren her iki kişiden biri satın alıyor dedi.
Baydur, sözlerini şöyle sürdürdü: Uzman Kasap ürünlerimiz için değişen tüketici tercihlerini göz önünde bulundurarak, tüketici panellerinde tadım yaptırıyor, buradan aldığımız geri bildirimlerle ürünlerimizi güncelliyoruz.
''220 kontrol noktasından geçiyor''
Kesimhaneden MİGETe sevkiyata, et işlemeden mağazaya, her sürecin dünya standartlarında kalite ölçümleriyle denetlenmesinin öneminin altını çizen Migros Ticaret AŞ İcra Kurulu Üyesi Cem Rodoslu, Tesisimiz içinde, uluslararası standartlardaki laboratuvarlarımızda her gün yüzlerce tahlil ve analiz yapıyoruz. Hatta Uzman Kasap ürünlerimizin soslarındaki baharatı dahi bu sürece dahil ediyoruz. Kırmızı et ürünlerimiz müşterilerimizin sofrasına ulaşana dek tam 220 kontrol noktasından geçiyor. Bunun için çalışan binlerce uzman kasabımız, veteriner hekimlerimiz ve gıda mühendislerimiz her detayı dikkate alarak inceleme ve raporlama yapıyor. Mağazalarımıza koyduğumuz kırmızı eti çiftlikten sofraya mercek altına alıyoruz dedi.
Rodoslu, 2018 yılında, MİGET tesislerine FSSC 22000 Küresel Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi belgesini alan Migrosun bu belgeye sahip Türkiyedeki ilk perakende şirketi olduğunu ifade etti. Rodoslu, yalnızca Helal Sertifikasına sahip kırmızı et ürünlerini müşterilerine sunan Migrosun MİGETte gerçekleştirdiği tüm üretim süreçlerinin TSEN ISO 9001 Kalite Yönetimi ve TSEN ISO 22000 Gıda Güvenliği Standartları çerçevesinde gerçekleştirildiğini söyledi.
''180 saatlik kasaplık eğitimi''
Migros çatısı altında 3 bin kişilik özel eğitimli bir kasap ordusunun görev yaptığını belirten Rodoslu, şu bilgileri verdi: Sektörümüzde büyük bir açık olan yetişmiş kasap ihtiyacına çözüm sunmak için elimizi taşın altına koyduk. Migros Perakende Akademisi bünyesindeki Gıda Teknolojileri Eğitim Merkezini (GATEM) kurarak sektörümüzde bir ilki gerçekleştirdik. Bu merkezde, kendi kasaplarımızı kendimiz yetiştiriyoruz. Daha önce kasaplık deneyimi olmayan çalışanlarımıza tam 180 saatlik pratik kasaplık eğitimi veriyoruz. Program sonunda da kasaplık sınavlarına tabi tutarak MİGET ve Türkiye çapındaki mağazalarımızda görevlendiriyoruz. Mevcut kasaplarımıza ise mesleki bilgi ve yetkinliklerini geliştirmeleri adına eğitimler düzenliyoruz. Sektöre bugüne kazandırdığımız kasap sayısı ile Türkiyedeki kayıtlı kasapların yüzde 25ine denk gelen bir sayıya ulaştık.
''Vakumlama ile raf ömrü uzuyor''
MİGETte yenilikçi üretim hattı ve uzman kasap kadrosu sayesinde fire ve atık oranlarını önemli ölçüde azalttıklarını belirten Cem Rodoslu, Kırmızı etin üretiminde büyük bir emek, besicimizin alın teri var. Et bizim milli servetimiz; bir gramını bile ziyan etmeye hakkımız yok. Bu ürünlerin her noktasını değere dönüştürmek, kaybı en aza indirmek ve raf ömürlerini uzatmak için çalışmalar yapıyoruz. MAP ambalajlama tekniği, optimum stoklama, güçlü soğuk zincir ile et ürünlerinin raf ömrünü yüzde 30a yakın uzattık. Bu sene en yeni ambalaj teknolojisini kullanmaya başladık. Esnek üst filmiyle gıda ürünlerini adeta bir deri gibi kaplayan bu teknoloji, vakumlama sırasında havayı tamamen boşaltıp çevre etkilerden koruyor. Böylece, raf ömrünü iki katına kadar artırabiliyoruz. Önümüzdeki yıllarda bu teknolojinin hızlı gelişimiyle beraber güncelleme yatırımlarımıza devam edeceğiz. Bu alandaki yatırımlarımız ve her sene yenilediğimiz ambalaj teknolojilerimiz ile kırmızı etteki fireyi yarı yarıya azalttık dedi.
Tüketiciye hijyenik, taze sakatat sunulması bakımından da tam bir güven yarattıklarını sözlerine ekleyen Rodoslu, Türkiyede kesimhanelerdeki altyapı yetersizlikleri sebebiyle sakatatların yüzde 50sinin kayba uğradığını, Migrosun anlaşmalı mezbahalarda yaptığı iyileştirmelerle bu kaybın da önüne geçerek 35 milyon TLlik sakatatı ekonomiye kazandırdığını belirtti.
''Yerli besicilerle çalışıyoruz''
Migrosun güvenilir ve kaynağı belli kırmızı et için yaptığı yatırımlar ve alımlarla Türkiyede besiciliğin gelişimine destek vererek bini aşkın yerli besiciyle çalıştıklarını belirten Rodoslu, Türkiyeye kazandırdığımız bu tesis ile Migrosa hammadde temin eden besiciler ve et üreticileri için büyük bir gelişim fırsatı sağladık. Tesise hammadde temin ederken üreticilerimize hem kalite gelişimi hem verimlilik konusunda dünya standartlarına ulaşmaları için destekte bulunuyor ve süreçlerini kontrol ediyoruz. Bu tesise sadece dünya standartlarınca kabul gören et ürünleri girebiliyor dedi.
Kırmızı ette uygun fiyatın yakalanabilmesinde en önemli unsurun, üreticinin desteklenmesi olduğunu belirten Rodoslu, şunları dile getirdi: Tarım ve Orman Bakanlığı et fiyatlarını kalıcı olarak düşürecek formüller üzerinde çalışıyor. Milli Tarım Projesi kapsamında, küçükbaş hayvan varlığını artırarak vatandaşın tüketim alışkanlıklarını değiştirecek, az sayıda hayvan besleyen aile işletmelerini destekleyecek ve aynı zamanda et verimi daha yüksek olan danaları üretmeyi sağlayacak bir çalışma modeli yürütüyor. Bakanlığımızın tüm bu çabalarının olumlu sonuçlar alacağına inanıyoruz. Çünkü biliyoruz ki yerli üretimin kalkınması, ekonominin kalkınması demek.