TİCARETİN VE SİYASETİN UNUTULMAZ BİR DUAYENİ “HASAN ÇEBİ”
Araştırmacı Yazar Naim Güney Ordu’lu Fındık Tüccarı Hasan Çebi İçin Yazdı: Zeki, hoş görülü ve hazır cevaptı. Girdiği ortamlarda tüccarla tüccar, particiyle partici, köylü ile köylü olurdu! Öyle yüksek bir diploması yoktu ama hayat üniversitesini bitirmişti.
info@karadenizekonomi.com / 15.11.2021
Tahiroğlu Hasan Çebi’yi tanır mısınız bilemem. Hasan Çebi’nin ailesi zamanında Trabzon’un Araklı ilçesinde Ordu’ya göç etmişlerdi. “Küçük Hasan” lakaplı Hasan Çebi eski yıllarda Ordu’nun Sıtkı Bacınoğlu, Halit Gürsoy, Kahraman Sağra, Hüseyin Saka gibi fındık işi yapan en önemli tüccarlarından biriydi. Hasan Çebi’nin öyle çok yüksekten bir okul diploması filan yoktu. Ama en önemlisi Hasan Çebi Hayat Üniversitesini bitirmişti.
Hasan Çebi hep gençlerden ve spordan yanaydı. O yılların iddialı bir spor kulübü olan İdmanyurdu için canını veriyordu. 1924’de kulübün ilk kuruluşunda aktif görevlerde bulunan Hasan Çebi’yi 1948 yılından itibaren İdmanyurdu “Fahri Başkanlığı” na gelmişti.
Hasan Çebi, çok zeki, hoş görülü ve hazır cevap bir insandı.
O her daim serinkanlı, feylesof tavırlı, bildiği konuda gerçekçiydi. Hasan Çebi öylesine durup dururken laf olsun diye boşuna çıkıp, konuşmazdı. Halkın deyimiyle, Hasan Çebi’nin sözleri hep akılda yer eden cinsten olurdu. Dünyaya geliş ve gidişin, zenginlik ve fakirliğin felsefesini en iyi yapan tüccardı.
Ordu’da yaşan halk boş ve fazla konuşanlara, Hasan Çebi’nin ünlü sözü ile cevap verirdi. ” Hava kaçırma” diye… Küçük Hasan esprileri, fıkraları, sohbeti ile sosyal hayatın en çok aranan renkli bir simasıydı. Hasan Çebi, 1960 yılı öncesi dönemde Ordu’da il başkanı olarak verdiği yoğun siyasi mücadele ile gönül verdiği partisi olan CHP’yi hep ayakta tutmuştu. Süleyman Felek Caddesinde bulunan beş katlı fabrika binasının en üst katında otururdu. Rahmetli Hasan Çebi hoş sohbeti, yardımseverliği ve kalenderliği ile tanınır, halkın her türlü katmanı tarafından sevilir, sayılırdı. Her türlü vatandaşla içiçe olan Hasan Çebi’nin mağazası halkın serbest kürsü gibi işlerdi…
Halkın ayağına indiği için köylüsü, kentlisi hep ondan yanaydı. Hasan Çebi çok candan bir insandı, hep neşeliydi. Her girdiği yere uyar ve hakkını verirdi. Tüccarla tüccar, particiyle partici, köylü ile köylü, gençlerle genç olurdu.
Hasan Çebi başından geçen korkunç fabrika yangını karşısında çok dirayetli ve metanetli bir duruş sergilemişti... 1970 yılında Ordu’daki meşhur fındık mitinginde fabrikasının camlarını taşlarla indiren asi gençlere karşı gösterdiği sabırlı ve soğukkanlı tavır ile halkın arasında adeta bir kahraman olmuştu.
Artık günümüzde Hasan Çebi gibi akil insanlara çok ihtiyaç var. Öyle güzel kuşaklar daha geri de gelmiyor… Şimdi rahmetli dedeyle aynı adı taşıyan son kuşak Hasan Çebi, birçok sektörde ticari hayata devam ediyor, rahmetli büyük dedenin namını, soyunu başarıyla sürdürüyor. Bütün “Çebi” ailesine kolay gelsin.
Kalın sağlıcakla…