Türkiye’de borsada işlem gören ilk un şirketi olan Ulusoy Un 1969 yılında Fahrettin Ulusoy tarafından kuruldu. 35 ülkede aktif pazarı bulunan ve şimdilerde Samsun’da 3’üncü fabrikasını açmayı planlayan şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, özel bir televizyon programına yaptığı açıklamada Türkiye’de değişen konjonktürde ihracat ve ithalatın sektörün içine girdiğini bu yüzden fabrikaların konumlarının önemli bir hale geldiğini belirterek şu açıklamayı yaptı, “Ulusoy Un olarak Samsun’da  yeni bir fabrika yatırımımız var. Samsun ve Çorlu’da iki üretim tesisimiz ardından tekrar Samsun’a yatırım yapmamızın nedeni de  Rusya’nın önemli bir ihracatçı olması ve Samsun’un Karadeniz sahilinde olup Rusya’ya yakın olması. 2019’un sonunda yatırımımızın devreye alınacak ve kapasitemizde yüzde 60’lıkbir artış yaşanacak.”

2019 ihracat yılı oldu

Ulusoy Un için 2019 yılının ihracat yılı olduğunu  vurgulayan Ulusoy , “2019 yılının ilk 6 ayında Ulusoy Un 95 bin ton un ihraç etti. 2018’in ilk yarısında bu rakam 37 bin tondu. İki kattan daha fazla bir artış var. İlk 6 aylık ihracatımız 11 milyon dolardan 32 milyon dolara  yükseldi.  Bununla beraber 2018 yılının ilk altı ayında 1.3 milyar TL’lik ciromuzun yüzde 59’unu yurt dışından ediniyorduk. 2019 yılında ise bu rakam 1 milyar 510 milyon TL ve  bunun yüzde 75’i yurtdışından gerçekleşiyor. Bu oranlara baktığımızda şirketin çok ciddi bir şekilde yurt dışına döndüğünü görebiliyoruz. İhracatta yurtdışında da birtakım problemlerle karşılaşıyoruz. Irakla olan gelişmeler nedeniyle sektörde ihracatta bir miktar düşüş meydana geldi. Ama bizler çok farklı pazarlara hitap edebiliyoruz. Bu büyümeyi de buna borçluyuz” dedi.

Un ihracatımız ithalata bağımlı

Türkiye’nin ithalatta ham madde bağımlılığını değerlendiren Ulusoy Türkiye’nin 19,5 milyon tonluk üretiminin 19 milyon tonluk tüketimine yeterli olduğunu belirterek şunları söyledi; “. Ülke olarak ithalata bağımlı değiliz ama un ihracatımız  ithalata bağımlı. İhracat için gerekli hammaddeyi biz ithalatla tedarik ediyoruz. Rusya yüzde 85 oranında ithal edilen buğdayla en önemli tedarikçimiz.”

Türkiye inovatif ürünlerde emekleme aşamasında

İnovatif ürünlere de değinen Ulusoy Türkiye’nin geleneksel bir tüketici olduğunu  söyledi. Ulusoy, “Bu sektörde inovatif ürünler geliştirmek mümkün. Avrupa ve Amerika’ya baktığımızda parakende kanalda inanılmaz çeşitli ürünler görüyorsunuz. Türkiye  bu aşamada daha emekleme seviyesinde, biz her ne kadar  dünyanın birincisi olsakta daha geleneksel bir tüketiciyiz. Bu ürünlerde gelişebilecek çok alan var. İhracata yönelik böyle ürünleri üreten sanayicilerde ülkede mevcut, Türkiye’nin kişi başı gelir seviyesi Avrupa seviyelerini gördüğünde raflarda yüzlerce çeşit unla karşılaşacağız.

TMO satış fiyatlarını da açıklamalı

Son olarak Toprak Mahsulleri Ofisi’nin(TMO) buğday müdahale alımı konusunda da açıklama yapan Ulusoy, “Buğdayın 2018 müdahale alım fiyatı bin TL’idi. 2019 müdahale alım fiyatı ise mayıs ayında  bin 300 TL olarak açıklandı. Yüzde 30’luk bir artış oldu. Mayıs ayındaki tüfe 23’tü, buğdaya 7 puan yukarıda fiyat verildi. Bu 2019’u kurtaramadı ama 2020’de hasat edeceğimiz buğdayı etkileyecek. TMO  eylül ayında 500 bin ton ithalat yaptı. Tahmin ediyoruz ki yıl sonuna kadar 500 bin ton daha tekrar alım yaparak bu açığı kapatacak. TMO’nun alış fiyatından sonra bir de satış fiyatı açıklamasını bekliyoruz. Tahmin ediliyor ki bu ay içerisinde mutlaka gerçekleşir. “ değerlendirmesinde bulundu.