1 milyona ulaşan nüfus, ‘’Cumhuriyet  Vahası Eskişehir‘’de yaşamanın tadını çıkarıyor. 

150 otel, 1 milyon konuğu ağırlıyor. Karavanla gelenlere  ‘’karavan yerleşkesi ‘’ var.

11 müzeli ‘’Müze Adası’’ndan, 8  gösteri sahnesinden, senfoni orkestrasından, tiyatro topluluğundan, Bilim-Kültür Sanat Parkı’ndan, 26 konili Masal Şatosu’ndan, Sabancı Uzay Evi’den ve Hayvanat Bahçesi’nden  çok söz edildi.

Ekleyeyim: Porsuk nehrinin 12 km’lik bir sahil yaratıldı, deniz ulaşımı yapılıyor. Üretilen gondollar ihraç ediliyor. Tramvay bir hayal projesiydi, 60 km’lik güzergâhı var. Çöpten elektrik üretildi, 90.000 haneye elektrik sağlanıyor. Kent Estetiği  Dairesi’nin  ‘’deprem ilkesi’’ açık: Binalar en fazla 4 kat olacak… Halk Ekmek ve Halk Süt  kentin tüm  gereksinimini karşılıyor. ‘’ESKİ  Göleti’’  kentin ‘’yedek damacana’’sı. Mobil Aşevi 30 bin insana hitap ediyor. Tohum Üretim Merkezi, ücretsiz atalık tohum dağıtıyor. 1 milyon çınar  dikildi. Kent  bir çiçek ve heykel bahçesi. Gölpınar Piknik Alanı yurttaşın  nefes almasını  sağlıyor. Hal binası, genç insanlara layık bir ‘’ Gençlik Merkezi ‘‘. İnsanlar oyunları 25-40 TL’dan izliyor. Çarşamba’ları ‘’ücretsiz halk günü’’. ‘’Ayakta Yer Uygulaması’’ var. ‘’Her Ev Bir Atölye ‘’projesi, hem halk sanatlarını yaşatıyor, hem de gelir yaratıyor. Halk Merkezleri yaşamı kolaylaştırıyor, gel-git yok..Engelli yurttaşlar için Gündüz Yaşam Merkezi hizmet veriyor.

İnsanların yaşamını değiştiren, Cumhuriyet değerlerini solumasını sağlayan bu işin sırrı ne?

Yılmaz hoca, 1968’de doçentliğini almış genç bir akademisyendir. Aynı yıl  Eskişehir Sanayi Odası(ESO) kurulmuştur.  Mümtaz Zeytinoğlu’nun  etrafında kümelenmiş tutkulu  sanayiciler, topluma verilecek bir mesajın arayışı içindedir. Yılmaz Hoca, kalkınma konusunu  ele alan doçentlik tezini onlara anlatır. ESO yönetimi tezi benimser, buradan  ‘’Topluma Dönük Sanayiciler Bildirisi ‘’ çıkar.

Bu bildiri, kendi ayakları üstünde duran bir sanayileşmenin yolunu anlatmaktadır.

Yılmaz Hoca,  işte bu ‘’kendi kendine yeterli yapı‘’ uygulamasını yaşama geçirdi.

Eskişehir Büyükşehir’in  bütçesi,  sabit fiyatlarla artmak bir yana azalmıştı.

Çare?

’’Makine İkmal ve Yapım Dairesi‘’ bir ‘’fabrika‘’ oldu. Teknoloji Otobüsü’nden tutun, Akıllı Duraklara, her türlü makine burada üretildi. Tohum Merkezi, Belediye’lerinin  ‘’taşoron besleme yatağı‘’ mesajını verdi.       

Yılmaz Hoca!

11 yıl boyunca Rektör’ümdünüz, sizi yakından tanıdım.

Ama şimdi bu son 5 dönem Eskişehir Belediye Başkanı olarak ’’Zamanı Durduran Saat ‘’ oldun.

Türkiye toprakları üstünde bir kenti küllerinden yeniden yaratmanın  ‘’mümkün‘’ olduğunu kanıtladın. İnsanları yaşadığı beldede mutlu kıldın.

Anadolu toprağında bunlar çok az kişiye  nasip olur.

 ‘’Türkiye’nin bir Eskişehir’i Var’’

Eskişehir ve Türkiye size bu model olan örnek için alkışlıyor.