Türkiye gelişmekte olan bir ülkedir.Her ülke kadar iddialı amaçları,ciddi zorlukları bulunmaktadır.2016 yılında oldukça zorlu bir süreçten çıktık.Sadece ulusal,ekonomik gelişmeler değil aynı zamanda iç ve dış siyasi havadan sert rüzgarların estiği bir yıldı.Doğal olarak bu süreç sadece geçtiğimiz yılı değil bu 2017 yılınıda baskıladı.

Ekonomik göstergeler düşer yükselir,siyasi tansiyon çıkar düşer yeterki biz tüketici yaşamayalım,üretici olalım herşeyin üstesinden geliriz.

Bölgesel baktığımız dada bu yıl adına bir çok alt başlık çıkıyor.

Yapısal dönüşümün istenilen hızda ilerlememesi,yaşanan ekonomik daralmalar,yatırım talebine karşın arazi olmaması,OSB’lerde hala istimlak sürecinde kalmamız bu yılın istenilen performansta olmadığının bir göstergesi.

Büyümeye yönelik çalışmalar var fakat hayli yavaş olduğumuzu söylemek zorundayım.Sürekli dikkat çekmeye çalışıyoruz;Yeni projeler için var olan projeleri bitirmek zorundayız.İşte burada hep söylediğimiz gibi siyasilere ,iş dünyasına STK’lara büyük iş düşüyor.

Belediye başkanı,meclis üyesi,vali vali yardımcısı,il genel meclis üyesi hepimizin aklının fikrinin üretimde olması gerekiyor.Yerel iradenin üretim ortamına pozitif katkıda bulunduğu ,sanayici ve iş adamlarına öncülük etmesi yolunu açması ve öncülük etmesi lazım.

Ülkemizde,bölgemizde ciddi bir işsizlik sorunu var .İşsizlik yetersiz yatırım ve yetersiz üretimden kaynaklanır.İstihdam yaratmamız gerekiyor.Cumhurbaşkanı Erdoğan,2018 yılında istihdam seferberliği altında muazzam bir paket açıkladı.İŞKUR üzerinden imalat,bilişim,sigorta prim desteği,gençler,kadınlar,engelliler bu paketten fazlasıyla yararlanıcak ve KOBİ'lerinde hibe oranları artacak.İsithdama yönelik bu teşviğin önümüzdeki yıl adına bircansuyu niteliğinde olacak gözüküyor.