9.08.2016
Ülke genelinde ilk 500 sanayi kuruluşu açıklandı ve bu listeye fındık sanayicileri damgasını vurdu. Şimdi ikinci 500 sanayi kuruluşu yakında açıklanacak. Tablo firmalar çok borçlanmış finansman yükü artmış. Devlet sanayicimizi çok daha fazla desteklemesi gerektiği bir süreçteyiz.
Sanayi, pazarın kalbi olarak İstanbulu seviyor. Anadolu ise oldu KOBİ cenneti.
İSOnun 2015 yılında Türkiyenin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde yer alan kuruluşların 182si İstanbul bölgesinde üretim yapıyor.
Toplam 405 milyar TL üretimden satış hacminde İstanbul bölgesindeki sanayi kuruluşlarının payı yüzde 60.
Son 10 yılda 500 büyük sanayi kuruluşu listesine giren Anadoluda kurulu sanayi kuruluşlarının sayısı yüzde 34 artarken, üretimden satışlardaki payları sadece yüzde 6 arttı. Açık anlatımıyla, sanayi üretimindeki artışta İstanbuldaki firmalar önde yürüyor.
Türkiyenin 81 ilinden 33ünden 500 Büyük listesine girebilen tek bir sanayi kuruluşu yok. 16 ilimizden ise listeye birer sanayi kuruluşu girebildi.
İstanbuldan 182 büyük sanayi kuruluşu listeye girerken, İzmirden listeye girebilen sanayi kuruluşu sayısı 38, Kocaelinden 32, Bursadan 30, Ankaradan 27 oldu.
Orta ve Doğu Anadoluda sanayinin geliştiği illerden Gaziantepten 23, Kayseri ve Adanadan 14er, Denizli ve Manisadan 11er, Konyadan 10, Kahramanmaraş ve Sakaryadan 9ar, Hataydan 8, Mersin, Samsun ve Balıkesirden 6şar, Eskişehirden 5, Karamandan 4 sanayi kuruluşu 500 Büyük listesine girebildi.
Artvin hariç illerimizde 264 organize sanayi bölgesi var. Doğu ve Güneydoğu illerinin bazılarında 2-3 organize sanayi bölgesinde üretim tesisleri faaliyetlerini sürdürüyor.
Anadolu KOBİ tarlası oldu. Ekonomistler tabloyu şu şekilde özetliyor.
500 Büyük sanayi kuruluşu listesi gösteriyor ki önemli olan ekonomik ölçeklik, büyüklük. Doğu ve Güneydoğu Anadoludaki üretim tesisleri KOBİ ölçekli işletmeler olduğu için 500 Büyük listesine giremiyor.
Sanayide işletmelerin üretimde talebi karşılayabilmesi, büyümek için yetişmiş eleman çalıştırmaları, araştırma ve geliştirme birimleri oluşturmaları, iç ve dış pazar araştırmasına para harcamaları gerekiyor. Belli ölçeğin altındaki firmaların bu tür giderleri karşılamaları imkânsız. Görülüyor ki sorun Doğu ve Güneydoğu Anadoluda yatırım yapılamaması sorunu değil. Yapılan yatırımların büyüyememesi, ekonomik ölçekli yatırımların ortaya çıkamaması sorunu.
İnanıyorum ki Karadeniz firmaları yine ikinci 500'e de damgasını vuracak.