Bu durum, bölgedeki yerel yöneticilerin deprem gerçeğini kabullenerek acil önlemler almasını gerektirmektedir.

Yapılan açıklamalarda, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin 3 riskli fay hattı arasında bulunduğuna dikkat çekilmektedir. Uzmanlar, özellikle dolgu ve heyelanlı alanlara yapılan yüksek katlı binaların, deprem riskini artırdığını belirtmektedirler. Bu nedenle, bölgedeki yapı stokunun depreme dayanıklı olmadığı vurgulanmaktadır.

Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş'ın yaptığı uyarılarda, yerel yöneticilerin ve halkın deprem tehlikesini ciddiye alması gerektiği ifade edilmektedir. Heyelan sahaları üzerinde, yamaçlarda veya kumsal alanlarda yapılaşmanın, deprem riskini artırdığına dikkat çekilmektedir.

Bu bağlamda, belediye başkanlarının gündeminin öncelikle depremlere ve afetlere dayanıklı kentler inşa etmek olması gerektiği vurgulanmaktadır. Kentsel dönüşümlerin acilen başlatılması ve yapı stokunun depreme uygun hale getirilmesi önem arz etmektedir.

Güvenli ve sağlıklı bir yaşam ortamı için toplumun ve yöneticilerin el birliğiyle hareket etmesi gerektiği ifade edilmektedir. Ancak bu şekilde gelecek kuşaklara daha güvenli bir yaşam alanı bırakılabileceği vurgulanmaktadır.

Sonuç olarak, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde deprem riski gerçeğiyle yüzleşilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Belediye başkanlarının, depremlere ve afetlere dayanıklı kentler inşa etmek için acil adımlar atmaları gerekmektedir.

Haftanın Sözü: "Gideceğin yoldan eminsen, engeller dinlenme noktan olmaktan öteye gidemez."