24.10.2022
2023 yılına girmeye hazırlandığımız bugünlerde ülkemizde ve dünyada yapılan araştırmalara göre, enflasyon endişe kaynağı insanlar arasında birinci sıraya yerleşti.
Türkiye’de enflasyon diğer ülkelere göre 4 kat daha fazla olmasına rağmen ekonomi tarihinden sayısız kriz yaşayan Türkiye ekonomisinde iş dünyasının, milletimizin bu krizlere antrenmanlı olması, diğer ülkelere göre avantaj olarak karşımıza çıkıyor bu zor günlerde.
Hafta içi ekonomi basınına yansıyan araştırma şirketi Ipsos’un anket verilerine göre, dünyada enflasyondan kaynaklanan küresel endişenin boyutu, yılın başındaki seviyeyi ikiye katladı.
Ipsos anketi enflasyonun aralıksız altı aydır dünyanın her yerinde en önemli endişe nedeni olduğunu ortaya koydu. Ankete göre enflasyona ilişkin endişelerin boyutu bu yılın başına kıyasla ikiye katlanmış durumda. Türkiye de enflasyonun bir numaralı endişe nedeni olarak gösterildiği 12 ülke arasında yer alıyor ancak endişe düzeyinin, enflasyonun yüzde 17 olduğu Polonya kadar yüksek olmaması dikkat çekiyor.
Enflasyon aralıksız altı aydır dünyanın her yerinde en önemli endişe kaynağı olmaya devam ederken, küresel düzeyde endişenin boyutu bu yılın başına kıyasla ikiye katlanmış durumda.
Paris merkezli çok uluslu bir araştırma ve danışmanlık şirketi olan Ipsos tarafından yayınlanan ankete göre, dünya genelinde katılımcıların yüzde 40’ı enflasyonu 1 numaralı endişe olarak tanımlıyor. Ipsos tarafından belirli aralıklarla yayımlanan ve 29 ülkede halkın en önemli kaygılarını belirleyen Dünya’yı Endişelendiren Sorunlar anketi, endişe düzeyinin üst üste 14 aydır yükseldiğini de ortaya koydu.
İş dünyasının ve halkımızın beklentisi; insanların alım gücü düşmesin, zam da yapmayın. Enflasyon arttığı sürece insanların alım gücü düşüyorsa zaten otomatik olarak asgari ücrete, memura, emekliye tüm kesimlere zam yapmak zorundasınız, bu övünülecek bir durum değildir. Anket neler söylüyor diye baktığımıza zaman ülkemiz için şu sonuçları görüyoruz.
İngiltere (+12 puan) ve Almanya (+10 puan) yayımlanan son ankette endişe düzeyinin en çok arttığı ülkeler olarak dikkat çekerken, enflasyonun bir numaralı endişe nedeni olarak gösterildiği ülkeler Arjantin, Avustralya, Belçika, Kanada, Fransa, Almanya, İngiltere, Macaristan, Polonya, Güney Kore, ABD ve Türkiye oldu. Enflasyon endişesinin yüksekliği konusunda ilk beşte yer alan ülkeler ise Polonya, Arjantin, Türkiye, İngiltere ve Macaristan olarak sıralanıyor. Türkiye’de enflasyon yüzde 80’in üzerinde ancak Türk halkı enflasyonun yüzde 17 olduğu Polonya kadar enflasyon konusunda endişeli görünmüyor. Polonya’da enflasyon endişesi oranı yüzde 67 iken Türkiye’de bu oran yüzde 56’da kalıyor.
Ipsos anketinde bir numaralı endişe nedeni olan enflasyonu yoksulluk/eşitsizlik (%31), yolsuzluklar (%26), işsizlik (%26), suç/şiddet (%26) ve iklim değişikliği (%18) izliyor. İklim değişikliği konusunda en kaygılı ülkelerin başında Fransa geliyor. COVID- 19’u önemli bir endişe nedeni olarak gören katılımcıların oranı ise epey gerilemiş durumda.
Ipsos anketi enflasyonun ötesinde genel ekonomik tabloya ilişkin görüşleri de aktarıyor. Katılımcıların yüzde 67’si genel ekonomik tabloyu “kötü” olarak tanımlarken, yüzde 33 “iyi” olduğu görüşünde. Üç ülkede ise katılımcıların büyük çoğunluğu ekonomideki mevcut durumun iyi olduğu görüşünde Suudi Arabistan (%95), Hindistan (%79) ve Endonezya (%64). Almanya’da ekonominin durumunu iyi bulanların oranı yüzde 45 olsa da bu Haziran 2010’dan bu yana görülen en düşük skor.
Ipsos tarafından Haziran 2022’de yapılan ankette, araştırmaya katılan bireylerin %25’inin finansal olarak zorlandıklarını belirttikleri ifadesi yer almıştı. Araştırmaya Türkiye’den katılan bireylerin %66’sı, ABD ve Almanya’dan katılanların da %16’sının bu konuda hemfikir oldukları, genel ortalamaya bakıldığında ise araştırmaya katılanların çoğunluğunun “bir şekilde idare ediyorum” dediği belirtilmişti. Ankette, çok sayıda katılımcının gelecek altı ayda faturalarını ödeyebilme konusunda endişeli olduklarına da dikkat çekilmişti.
Karadeniz potansiyelini kullanamıyor
Yıl içinde Karadeniz bölgesinin potansiyelini kullanamadığını bölgenin dinamiklerinin yatırımcının taleplerine cevap vermek yerine önceliklerinin başka konular olduğundan bölgede yeni OSB alanlarının gecikmesi yatırımların istihdamların ertelenmesine veya başka bölgelere gitmelerine neden olduğundan en büyük ilk 500 ve ikinci 500 sanayi kuruluşu arasında Karadeniz bölgesinden çıkan toplamda 18-19 sanayicisi sadece Gaziantep’ten çıkıyor. Şehrin dinamikleri şapkalarını öne çekerek Ticaret ve Sanayi Odası başkanları daha cesur ve atılımcı olmalarını yeni dönemde bölgenin yatırım ve istihdam alması adına bekliyoruz. Aksi durumda Karadeniz bölgesi potansiyelini kullanamıyor demeye devam edeceğiz.
BÖLGEMİZE YENİ YATIRIMLAR İÇİN TOKER DANIŞMANLIK
Doğru destekte doğru hamle için Toker Danışmanlık Karadeniz bölgemizde yatırımların, istihdamların hayata geçmesi için yatırımcılar için girişimciler için çok büyük fırsat. Özellikle yatırım projelerinde %40-%70 hibe almak KDV muafiyeti, inşaat, makine ekipmanı, satın alma destekleri, TKD, KKYDP Projeleri, KOSGEB projeleri, Kalkınma ajansları, Yatırım Teşvik belgeleri, banka kredi dosyaları, Marka Tescil belgeleri, sulama projeleri, OSB Arsa Tahsis başvurusu dosyalarının hayata geçmesi için bölgemiz iş dünyası için büyük fırsat. Toker Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Sayın İncilay Toker’le Karadeniz Ekonomi olarak çok kapsamlı röportaj yaptık. Tüm sanayicilerimizin girişimcilerimizin bu önemli danışmanlık firmasından yararlanmasını bölgemiz için yeni yatırımları hayata geçirmesini bekliyoruz.
HAFTANIN SÖZÜ
DERİN OLAN KUYU DEĞİL, KISA OLAN İPTİR.