8.11.2024
Kahverengi kokarca, başta fındık olmak üzere tarımsal ürünlere ciddi zarar veren istilacı bir böcek olarak Türkiye’nin özellikle Karadeniz Bölgesi’nde büyük bir tehdit haline gelmiş durumda.
Türkiye’nin fındık üretiminde lider olan Ordu, bu zararlıya karşı öncül bir mücadele süreci yürütüyor. Ordu Valisi Muammer Erol, il genelinde kamu ve özel sektörün iş birliği ile kokarcaya karşı etkin bir mücadele başlatılması için kapsamlı bir plan sunarken, bu süreçte tüm ilgili kurum ve kuruluşların aktif katılımını sağlamak amacıyla resmi yazılar gönderdi.
Kokarcanın etkileri yalnızca tarımsal kayıplarla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda Türkiye’nin fındık ihracatında önemli ekonomik kayıplara yol açabilecek potansiyele sahip. Kahverengi kokarcanın verdiği zarar, son iki yılda özellikle Ordu’nun Perşembe, Fatsa ve Ünye ilçelerinde %20’ye varan bir rekolte kaybına sebep oldu. Fındık gibi stratejik bir ürün için bu zararın büyümemesi, ülke ekonomisi ve Avrupa pazarındaki güvenilirliğimiz için büyük önem taşıyor. Bu zararlıya karşı alınacak önlemler hızlandırılmadıkça, gelecek yıllarda daha büyük kayıplarla karşılaşılacağı ifade ediliyor.
Vali’den Topyekûn Mücadele Çağrısı
Vali Muammer Erol, fındık üretiminin ülke ekonomisi için kritik önemine vurgu yaparak, kokarca ile mücadelede topyekûn bir seferberlik çağrısında bulundu. Ordu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülen bu çalışmalara Ordu Büyükşehir Belediyesi, ilçe kaymakamlıkları, belediyeler, ziraat odaları ve muhtarlar da dahil edilerek, kışlak mücadelesinde sahadaki tüm noktaların eksiksiz ilaçlanması hedefleniyor. Özellikle kış mevsiminde kapalı alanlara çekilen kahverengi kokarcaya karşı “kışlak mücadelesi” adı verilen bir strateji uygulanıyor. Bu strateji, Türkiye’de ilk kez Ordu’da hayata geçiriliyor ve olumlu sonuçlar alınması bekleniyor.
Vali Erol’un öncülüğünde yürütülen bu çalışma kapsamında, Ordu’daki Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları ve Organize Sanayi Bölgelerine resmi yazılar gönderilerek kokarcaya karşı biyosidal ürünlerle kapalı alanlarda ilaçlama yapılması istendi. Gönderilen yazıda, sanayi kuruluşlarından ve iş yerlerinden bu konuda katkı sağlamaları ve yapılan çalışmalar hakkında İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bilgi verilmesi talep edildi.
Ekonomik ve Sosyal Etkiler: “Bedeli Ağır Olacak”
Kahverengi kokarcanın fındık sektörüne vereceği zararın, uzun vadede Türkiye ekonomisine ciddi yükler getireceği ifade ediliyor. Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçı Birliği, bu soruna karşı önemli bir adım olarak “samuray arıları” doğaya salma çalışmalarıyla biyolojik mücadeleyi başlattı. Ancak uzmanlar, yalnızca biyolojik mücadeleyle yeterli sonucun alınamayacağını belirtiyor. Vali Erol’un destek çağrısı, yalnızca yerel yönetim ve kurumları değil, aynı zamanda tüm üreticileri ve ilgili sektörleri kapsıyor. Bu süreçte tüm kesimlerin ortak bir çaba göstermemesi halinde, Türkiye fındık piyasasında ciddi kayıplarla karşılaşabilir.
Vali Erol, kokarcaya karşı mücadelenin tüm illere yayılması gerektiğini ve diğer fındık üretici illerin valiliklerinin de sahada denetimlere ve önlemlere ağırlık vermesi gerektiğini vurguladı. Yabancı alıcıların da sürece katkı sağlaması gerektiğini belirten Vali Erol, kokarcaya karşı sürdürülecek etkin bir mücadelenin, Avrupa pazarındaki güvenilirliğin korunması açısından da büyük önem taşıdığını ifade etti. Kokarca tehdidinin büyümesi, sadece yerel üreticileri değil, Türkiye’nin fındık ihracatındaki konumunu ve Avrupa pazarındaki itibarını da riske atabilir.
Vali Erol’un öncülüğünde yürütülen bu mücadele kapsamında, Ordu ilinde tespit edilen 200 bine yakın kışlak noktasında biyosidal ürünlerle kapsamlı bir ilaçlama çalışması yürütülüyor. Yapılan hesaplamalara göre, etkili bir kışlak mücadelesi ile kokarca popülasyonunun %80 oranında azaltılması mümkün. Bu kapsamda köylerde oluşturulan özel ekipler, Alman üretimi makinelerle büyük alanları kısa sürede ilaçlayarak, kokarcanın üreme ve barınma alanlarını hedef alacak.
Sonuç olarak, Ordu’nun fındık üretim alanlarında başlatılan bu kapsamlı mücadele, doğru adımlar atıldığı sürece başarılı olabilir. Vali Erol’un ifadeleriyle, bu mücadelede başarısız olma şansı yok; ancak tüm kurumlar, üreticiler ve sektör temsilcilerinin iş birliği yapması hayati önem taşıyor. Kokarcanın etkisini azaltmak, Türkiye’nin fındık piyasasındaki lider konumunu korumak ve yerli üreticiyi desteklemek için topyekûn bir mücadele gerekiyor. Bu mücadeleyi kazanmak, ülke ekonomisi için stratejik bir öneme sahip.