Bir yılı aşkın zamandır dünyada ve ülkemizde tüm dengeleri bozan salgınla yaşamaya devam ederken insanın İngiltere, İspanya, Almanya ve ABD’nde yaşanan olumlu gelişmelere gıptayla bakası geliyor. Bu süreçte bizim için tek teselli kaynağı aşının bulunması olmakla birlikte aşılanma çalışmalarının yavaşlığı belli ki 17 günlük kapanmayı zorunlu hale getirdi. Ve bu zorunluluk Ramazan Bayramı’nı tıpkı geçen yıl olduğu gibi evimizde geçirmemize neden oldu. Sağlık önceliğimiz olsun ve bayram tadında günlere kısa zamanda kavuşalım diyerek ana konumuza dönelim. Böylesine uzun süreli kapanmanın iş dünyasına, esnafa ve halkımıza faturasının ağırlaştığını görmezden gelemeyiz. Devam eden süreçte ikinci aşama olarak okulların açılıp sınavların yapılması planlanıyor. Ardından tekil işyerleri olarak tanımlanan kuaför, avukatlık bürosu ve küçük esnaf açılışları planlanıyor. Masa sınırlaması ve dış mekân” şartı ile kafe ve restoranların hizmete başlaması ise daha sonraki gündem konuları olacak. İş dünyası beş milyarlık yeni paketin acilen eyleme dökülmesini beklerken, salgın kontrol altına alınıncaya kadar, yeni paketlerin de duyurulması da olası. Bizce gerekli de. Çünkü üreten kesimi ayakta tutmalıyız.  Bu yılın ikinci yarısı için özellikle turizm ve diğer alanlarda gelecek yeni başarı hikâyelerini bekliyoruz. Dileriz her şey ülkemiz için bayram tadında olur.

YATIRIMCIYA YER GÖSTEREMİYORUZ

Anadolu’yu gezerken yatırım yapmak isteyen iş insanları ile görüşürken özellikle OSB’leri kamulaştırma süreçlerinin uzamasından dert yandıklarını görmeye devam ediyoruz derken geçen hafta Sivas’ta yaşanan gelişmeyi örnek olarak vermiştik. Ordu OSB’yi hızlı bir şekilde kamulaştırıp yatırımcıya sunalım diye başta sayın valimiz ve büyükşehir belediye başkanımız ve siyasilerimize seslendik. Aslında derdimiz sadece OSB değil istihdam yaratan her iş kolundaki gelişmeleri yakından takip etmek. Tıpkı, Ordu gibi balıkçılığın merkezi sayılacak bir ilde 50 yıllık deneyimi ile tersane faaliyetini Kumbaşı Limanı’na taşıyan Muammer Kaya’yı geçen hafta sayfamıza taşıdığımız gibi. Kumbaşı Limanı içerisinde hazineden 49 yıllığına kiraladığı alanda Başaran Kardeşler adıyla sadece büyük balıkçı gemileri inşa etmekle kalmayıp onarım ve bakım işlerini de yapan Muammer Kaya, başta valimiz sayın Tuncay Sonel ve Büyükşehir Başkanımız sayın M. Hilmi Güler olmak üzere karar vericilere seslenerek “ek yer” talebine olumlu cevap alırsa 100 kişilik yeni istihdam sağlayacağını duyurmuştu. Deneyimli ve başarılı iş adamı, 10 dönüm yer talebini ilin dinamiklerine bizim aracılığımızla iletmiş oldu.

FINDIK VE BUĞDAY

Covit 19 sürecinde gıda güvenliğinin önemi bir kez daha ortaya çıktı. Fındığın en büyük üreticisiyiz. Buğdayda da devamlı ihracat yapan ve diğer taraftan da ithalatı da olan ülkedeyiz. Ama her yıl rekolte yetecek” mi? diye soruluyor. Buğdayda ve fındıkta istikrarlı uzun vadeli politikalar yerine günü ve seneyi kurtarma politikalarıyla devam ediyoruz. Buğdayda üretici ve sanayici ayağında bakıyorum bir mutsuzluk hâkim. Yine fındığa bakıyoruz; üretici özellikle son üç yıldır geçmişe göre daha mutlu görünüyor. Ama sonuçta temkinli bir mutluluk… Buğday üreticisi de Mayıs ayı sonu için TMO dan fiyat beklentisini açıkladı. Ağustos başında da fındık üreticisi benzer beklentiye girecek.

Hep sahada görmeye alıştığımız TMO’nun başarılı genel müdürü Ahmet Gürdal biliyoruz ki gelişmeleri akından takip ediyor. Tarım Bakanlığı ve TMO iki sezon öncesi paydaşlarla başlattığı Ulusal Fındık Çalıştay’ına virüs nedeniyle ara verdi. Ancak teknolojiyi kullanarak veya çok dar katılımlı paydaşlarla çalıştayın tekrarlanması çok faydalı olacaktır. Mayıs ayındaki INC toplantısı bu şekilde yapıldı ve yine aynı koşullarda gerçekleşecek.

O toplantıda dünyada tüm sert kabuklu meyveler için rekolteler açıklanacak. Ülkemizden en fazla fındık ihracatı gerçekleştiren firması Olam Progıda bu yılki INC toplantısının sponsoru oldu. “Yine yeşerdi fındık dalları” diyerek bitirelim. Uzun süreli bu kapanma döneminden sonra bayramı belki birkaç gün gecikmeyle ama bayram tadında kutlayalım.

HAFTANIN SÖZÜ

“Mükemmel şirketler ve onların çalışma şekilleri, önce mükemmel yöneticiler ile başlar.”