Türkiye ekonomisinde yaşanan dalgalanmayı bazı kesimler krize, bazı kesimler de türbülansa bağlasa da nasıl tanımlarsanız tanımlayın yaşananların tek açıklaması var. Reel sektörün en önemli ayağı olan inşaat sektörü de imdat uyarısı veriyor. 2018 yılının bu son günlerinde reel sektörün beklentisi, 2019 yılında yapıcı reformların etkisini göstermesi umudu ve üretim ekonomisine ivme kazandırma hayalidir. Karadeniz Ekonomi Gazetesi olarak Türkiye genelinde ciddi sıkıntıya giren inşaat sektörünün Karadeniz’deki durumunu manşete taşıdık.2019 yılından her kesimin ortak beklentisi, hükümetten piyasalara özellikle de üretim odaklı reel sektöre ucuz kredi kullandırılmasına yönelik adımların atılması olacaktır. Bu aşama sorunsuz geçilmelidir. İnşaat sektörü, kamu bankaları aracılığı ile yapılan kampanyaları yetersiz bulurken kamunun TOKİ’ye sağladığı özel imkanları özel sektöre de yansıtmasını istiyor. Bir çok inşaat firması ve müteahhit, Büyükşehir statüsündeki belediyelerden alacaklarını tahsil edemediği için iflasın eşiğine gelmiş durundadır. Bu kısır döngüden çıkmak için hükümetten daha keskin adımlar atması ve en azından TOKİ ‘ye sağlanan imkanların kendilerine de sunulmasını açık olarak dile getiriyorlar.

İnşaat sektöründe ipotekli konut satışlarının 11 ayda Türkiye genelinde yaklaşık yüzde 40 oranında düştüğünü buna karşın peşin ve senetli satışları kapsayan ‘diğer satışların’ yüzde 16 oranında arttığına dikkat çeken uzmanlar; “Anadolu’da insanlar daha çok birikimleriyle ev alıyorlar. Evin toplam değeri de düşük olduğu için banka kredisini böylesi bir dönemde daha az tercih ediyorlar. Daha çok birikim ve eşten dosttan borçla ev aldıklarını görüyoruz” ifadelerini kullanıyorlar. Özetle; inşaat firmalarının kamudan önemli alacaklarının olması da bu firmaları sektörün kendi içindeki rutin sıkıntıların dışında ayrı bir sıkıntıyla karşı karşıya bırakmaktadır. Sektör temsilcileri de çıkış yolunu bu iki noktanın aşılmasında görüyorlar.