Ülke genelinde ekonomik faaliyetlerin belkemiğini oluşturan KOBİ’ler, bir yandan finansmana erişim zorluklarıyla mücadele ederken, diğer yandan artan maliyetler ve küresel rekabetle başa çıkmaya çalışıyor. Bu işletmelerin yaşadığı sorunların çözümü, yalnızca KOBİ’lerin değil, Türkiye ekonomisinin geneline pozitif yansımalar yapacaktır.

KOBİ’LERİN EN TEMEL SORUNU: FİNANSMAN VE SERMAYE

KOBİ’lerin en büyük sıkıntılarının başında finansman zorlukları geliyor. Küçük işletmeler, bankalar dan kredi alırken yüksek teminat istenmesi nedeniyle sermaye yaratmakta zorlanıyor. Özellikle kredi notları düşük olan firmalar, yüksek faiz oranlarıyla karşı karşıya kalıyor ya da kredi başvuruları tamamen reddediliyor. Bu durum, büyüme ve yatırım planlarını sekteye uğratan en büyük engellerden biri.

Kredi piyasasındaki daralmanın, yeni girişimciler için fırsat eşitsizliği yarattığı bir gerçek. Yeterli sermaye birikimine sahip olmayan işletmeler, rekabetin hızla arttığı bu dönemde ayakta kalmakta güçlük çekiyor. KOBİ’lerin bu açmazdan çıkabilme si için devlet destekli düşük faizli kredi paketleri ya da Kredi Garanti Fonu gibi mekanizmaların daha etkin kullanılması büyük önem taşıyor.

DİJİTALLEŞME: GECİKMEK YENİLGİ GETİRİR

 Dijitalleşme, artık KOBİ’ler için bir tercih değil, zorunluluk haline geldi. Ancak birçok küçük işletme, dijital dönüşüm süreçlerine adapte olma konusunda geri kalıyor. Yüksek maliyetli dijital altyapı yatırımları ve bu konuda deneyimli iş gücüne erişim eksikliği, KOBİ’leri küresel rekabette geride bırakıyor.

Özellikle pandemi süreciyle hız kazanan e-ticaret ve dijital pazar lama kanalları, KOBİ’lerin büyüme potansiyelleri için büyük fırsatlar barındırıyor. Ancak bu fırsatlardan yararlanmak, dijital dönüşüme zamanında adapte olmakla mümkün. Bu noktada, KOBİ’lere yönelik teknoloji yatırımlarını destekleyen teşviklerin artırılması ve eğitim programlarının devreye alınması, uzun vadede rekabet avantajı sağlayacaktır.

NİTELİKLİ İŞ GÜCÜ SORUNU: EN BÜYÜK ENGELLERDEN BİRİ

KOBİ’lerin karşılaştığı bir diğer önemli sorun, nitelikli iş gücüne ulaşmadaki zorluklar. Teknolojinin hızla değiştiği ve dijitalleşmenin iş yapış biçimlerini dönüştürdüğü bu dönemde, uzmanlaşmış personel bulmak kolay değil. Yeterli bilgi birikimine sahip olmayan iş gücü, işletmelerin verimliliğini olumsuz etkilerken, büyüme hızlarını da yavaşlatıyor.

Burada, devletin ve özel sektörün birlikte hareket ederek mesleki eğitimleri artırması, üniversiteler le iş birliklerinin güçlendirilmesi gerekiyor. Genç ve dinamik bir iş gücünün, KOBİ’lere kazandırılması yalnızca bireysel işletmelerin değil, ülke ekonomisinin geneline de fay da sağlayacaktır.

KÜRESEL REKABET VE PAZAR PAYI KAYBI

KOBİ’ler, iç pazarda yaşanan sıkıntıların yanı sıra, küresel rekabetin de giderek zorlaştığı bir ortamda faaliyet gösteriyor. Düşük maliyetli ithal ürünlerin pazarı işgal etmesi, yerli üreticilerin rekabet gücünü düşürüyor. Bunun yanı sıra, ihracatçı KOBİ’ler de lojistik sorunlar, tedarik zinciri aksamaları ve dış pazarlarda ki belirsizliklerle mücadele ediyor.

İhracatçı olmanın, bu süreçte KOBİ’lere büyük bir avantaj sağladığı açık. Bu nedenle, ihracat yapma yan KOBİ’lerin bu alana yönlendirilmesi ve devletin ihracat teşviklerini genişletmesi, uzun vadeli çözümler sunacaktır. Ticaret Bakanlığı ve ihracatçı birliklerinin bu konudaki çalışmaları, KOBİ’leri küresel pazar da daha rekabetçi hale getirmek için hayati önem taşıyor.

VERGİ YÜKLERİ VE YASAL DÜZENLEMELER

KOBİ’ler, aynı zamanda ağır vergi yükleri ve karmaşık yasal düzenlemelerle de karşı karşıya. Küçük işletmelerin büyümesini engelleyen en önemli unsurlar dan biri, yüksek vergi oranları ve yasal süreçlerin bürokratik yükleri. Özellikle maliyetlerin hızla arttığı bu dönemde, vergi yüklerinin hafifletilmesi ve yasal düzenlemelerin sadeleştirilmesi KOBİ’lerin nefes almasını sağlayacaktır.

Sonuç olarak, KOBİ’ler Türki ye ekonomisinin temel taşlarıdır. Finansman sorunları, dijitalleşme eksikliği, iş gücü sıkıntıları ve küresel rekabetle başa çıkmaları için devlet destekli teşvikler ve yapısal reformlar gerekmektedir. KOBİ’lerin güçlendirilmesi, Türkiye’nin genel ekonomik kalkınmasına ve sürdürülebilir büyümesine büyük katkı sağlayacaktır.

HAFTANIN SÖZÜ

Hayat kırılgandır. Yarının bir garantisi yok, bu yüzden sahip olduğunuz her şeyi kullanın.