Oldukça yoğun bir haftayı geride bıraktık. Samsun,Tokat,Amasya, Giresun ve Ankara’daki baş döndürücü trafiğe ilişkin haberleri sayfalarımızda okuyacaksınız. Bu seyahatlerin genel değerlendirmesine gelince; söze Samsun’dan başlamak isterim. Samsun’un deneyimli siyasetçilerinden dünün eski Bayındırlık Bakanı bugünün Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir’le makamında biraraya geldik. Bizden önce Samsunspor’u yeniden o şaşaalı günlerine döndürmek için kolları sıvayan ve kendisi de bir Samsun sevdalısı olan Türk futbolunun simge isimlerinden Ertuğrul Sağlam ve teknik ekibini kabul ederken gördük sayın başkanı. Samsunspor’a nasıl destek olunması gerektiğini konuşmuşlardı ve çıkışta yüzler gülüyordu. Kabulden çıkan ekipte Ertuğrul hoca ile birlikte bulunan, geçmişte Orduspor’a büyük hizmetler veren Yücel Uyar ile de ayaküstü sohbet etme olanağı bulduk. Şimdilerde Samsunspor Teknik Menajeri olan Uyar, Orduspor günlerini hiç unutmamış ki eski takımından övgüyle söz ederken bizleri de gururlandırdı.

Spordan siyasete dönecek olursak; Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir’i, kenti Karadeniz Bölgesi’nin yatırım üssü yapmakta kararlı gördük. “5 milyar liranın üzerinde yatırım talebi toplamış. Bunun sonucunda bize düşen 40 bin kişiye yeni istihdam oluşturmaktır” diyen usta siyasetçi, Samsun’da sanayiciye yatırım yapmaları için yasal çerçevede bütün olanakları sunduklarını ifade etti. Sayın Demir’in anlattıklarından çıkardığımız sonuç şu: Samsun geleceğe tüm dinamikleriyle aydınlık bakıyor.Bize de çalışanı ve istihdam oluşturanı alkışlamak düşüyor. O nedenle,  “yolunuz hep açık olsun sayın başkan” diyoruz.

TMO ve Fındık

Hafta içi makamında ziyaret ettiğimiz bir başka önemli isim deToprak Mahsulleri Ofisi‘nin başarılı genel müdürü Ahmet Güldal oldu. Kendisi ile Ankara’da Milli Müdafaa Caddesi’ndeki merkez binada röportaj için biraraya geldik.Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile gittiği Azerbaycan’dan yeni gelen başarılı genel müdür tüm sorularımıza tıpkı daha önceki röportajlarında olduğu gibi çok samimi ve net cevaplar verdi. “Bizim için fındıkta kriter, ülkemiz üreticisinin ve paydaşlarının mağdur olmayacağı ve ülkemize çokça döviz girmesine yol açacak politikaları uygulamaya devam etmek olacaktır” diyerek başlayan ve bir önceki buluşmamızda belirttiği “fındığın patronunun Türkiye olduğu gerçeğini asla unutturmayacak politikalara imza atacağız” tezi karşılık bulan Güldal, başta sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Tarım ve Orman Bakanı sayın Pakdemirli ile birlikte TMO olarak bu konudaki kararlılıklarını 2019 yılında ortaya koyduklarını ifade etti. Sezon başında müdahale alımlarını yaparak ortaya koyduklarıoperasyonel yaklaşımlarla TMO müdahalesinin üreticiyi ve yerel sanayiciyi koruyarak ülkemize daha fazla döviz getirdiğini herkesin gördüğüne değinen Güldal çok açık ve net olarak söylüyorum; “bazı kesimlerin TMO’ya yön verme çabalarını çok net görmekteyiz. Herkes şunu çok iyi bilsinki; TMO kararlarını sayın Cumhurbaşkanımızın ve sayın bakanımızın iradesi sonucu alır ve bu kararlarda hep ülke çıkarları gözetilir. 2019 sezonunda başarılı bir müdahale alımı yaptık.  Şimdi TMO depolarındaki fındıkların ne zaman satılacağı konuşuluyor.Bunun kararı Cumhurbaşkanımız ve bakanımızın görüşmesi sonucunda yine ülke çıkarlarına yönelik olacak şekilde alınacaktır. Ancak bunların konuşulması için çok erken alımlarımız şuanda devam ediyor”sözleri de bizce mesaj niteliğindeydi.

Bir mesaj da un sektörüne

“Ülkemizde 22 milyon buğday üretildiği resmi kayıtlara geçti. Bu yıl mevsimsel durumlardan kaynaklı nedenlerle üretim 19 milyon ton olmuş ve buda ülkemiz için yeterli bir rekoltedir” diye konuşan Güldal, 7,5 milyon ton buğday ithalatı yaptık çünkü kalite sorunları ortaya çıktığında bunu ithalat yaparak çözüyoruz. Ayrıca uygun fiyatları gördüğümüzde ülkemiz çıkarları gerektirdiğinde ithalat yapıyoruz. Un sektör temsilcileriyle de tıpkı fındık sektörü örneğinde olduğu gibi paydaşlarıyla nasıl bir araya geliyorsak hepsiyle biraraya gelerek düşüncelerimizi net bir şekilde söylüyoruz. Rahat olsunlar yeterli rekolte var. Güçlerini birleştirerek fiyat dalgalanmalarına izin veremeyiz. Bizim için üreticimizde  ,sanayicimizde çok önemlidir.Çok açık söylüyorum fiyatların yukarıya çıkmasını gerektiren bir durum yoktur. Sanayicilerimizde tabloyu böyle görerek ülke çıkarlarına uygun olarak çabalarımızı birleştirerek yola devam etmeliyiz” derken yine mesaj verir gibiydi.

Evet… Fındık ve Un sektörü üzerine güzel bir söyleşi oldu. TMO Genel Müdürü Güldal ve ekibinin aralarında fındık ve buğdayın da bulunduğu 14 ayrı üründe başarılı çalışmalara imza attığını görmekten ülkemize adına mutluluk duydum.

Ve TMO’dan ayrılıp Ankara’da bir başka tarihi mekâna TCDD Binası’na geçtim. Kısa bir süre önce TCDD Genel Müdürlüğü koltuğuna oturan hemşerimiz Ali İhsan Uygun’a yaptığımız “hayırlı olsun” ziyaretinde de gördük ki çiçeği burnunda genel müdür kendi ağzından çıkmayan sözlerin yarattığı spekülasyonlardan bir hayli rahatsız. Herkes için iyi bir hafta dileklerimle…