Türkiye, tarihi bir depremle sarsıldı, fakat bu yıkıcı olay, aynı zamanda depreme hazırlıklı olma gerekliliğini de gösterdi.

Dünya genelinde yaşanan ekonomik dalgalanmalar, özellikle Rusya-Ukrayna savaşı ve İsrail'in politikalarının etkisiyle ülkemizi derinden etkiledi. Ticaretteki belirsizlikler, döviz kurlarındaki oynaklık ve yüksek enflasyon, Türkiye ekonomisini olumsuz yönde etkileyen faktörler arasında yer aldı.

2024'e girerken ise değişim rüzgarları esiyor. İnovasyon ve dönüşüm çağında, iş dünyası da kendini sürekli yenilemek zorunda. Bu dönemde liderlik, sadece izlemek değil, aynı zamanda dönüşümü yönlendirmek anlamına geliyor. İş dünyasında rekabet, sadece ekonomik faktörlere bağlı değil; aynı zamanda şirket liderlerinin vizyon ve değişime adaptasyon kabiliyetine de bağlı.

2024, fırsatları değerlendiren, inovasyon yapan ve kurumsal bir yapı oluşturan şirketler için bir dönüm noktası olabilir. Krizleri fırsata çevirebilen, liderlik rollerini etkili bir şekilde yerine getiren şirketler, rekabette öne çıkacak.

Türkiye ekonomisi, bu dönemde özellikle şirket liderlerinin ve iş dünyasının adaptasyon yeteneğine bağlı olarak şekillenecek. Geleceğin liderleri, kendilerini sürekli yenileyerek, değişen dünya düzenine ayak uydurarak, Türkiye'yi ekonomik anlamda daha güçlü yarınlara taşıyacak.