5.09.2021

Tedarik zincirindeki sorunlar emtia fiyatlarını arttırdı

Türkiye ekonomisinin yakın geçmişte yaşadığı birbirinden önemli iç ve dış sorunların üstüne bir de tüm dünyayı etkileyen Covid 19 salgını eklenince ekonomik sorunlarımız adeta tavan yaptı. Malumunuz olduğu üzere uzun zamandır yüksek faiz ve enflasyon ile

2023 seçimleri öncesinde ülkeyi yönetenlerin önündeki en önemli sorunu ekonomideki olumsuzluklar ve mülteciler sorunu olarak görmekteyiz. Çünkü üst üste açıklanan ekonomik paketler de kar etmedi. Öte yandan salgının etkileri yeni varyantlarla devam ediyor. Aklın ve bilimin yolu bir. Henüz iki doz aşı olmayan veya aşı karşıtı olan 23 milyona yakın vatandaşımızın bu süreçte payının büyük olduğunu söylemeye gerek yok. Zannedilmesin ki aşı olmamak kişisel özgürlüktür. Tam tersidir. Salgına karşı en gerçekçi önlem olan aşılama çalışmaları istenen sonucu vermezse olumsuzluklar tüm hızıyla devam edecek ve insanoğlu yeni tehlikelerle karşı karşıya kalacak. İşte o tehlikelerden biri de tedarik zincirinde meydana gelen kırılmalardır.

Hemen her sektörde olduğu gibi küresel tedarik zincirinde yaşanan sorunlar inşaat malzemeleri sanayisini de olumsuz etkilemektedir. İçinde bulunduğumuz sürece global lojistik aksamaların da eklenmesi, sanayimizde sürdürülebilirliği güçleştirmektedir. Zaten ülkemizde yaşanan en büyük sorun tüm sektörlerde fiyat ve kalite istikrarını sağlayamamak olunca bu durum daha içinden çıkılmaz bir hale dönüşüyor. Aslında Türkiye Uzakdoğu’nun yerini doldurmak için iyi bir aday ancak endüstri yönüyle bir hayli zayıf. Fiyat ve kalite dengesi de tutturulamayınca çıkış yolunu bulmak daha zorlaşıyor.

İstatistikler devre dışı

Covid-19 etkisi ile oluşan koşulların her sektörü farklı etkilediği bir gerçek. Her şeye rağmen aşılamanın etkisiyle dünya genelinde istikrarın gelişmesini bekliyor ve umut ediyoruz. Pandeminin başlangıcında yaşanan sorunların ve etkilerinin azalmasının beklendiği bu dönemde, her sektörde farklı sancılar ve fırsatlar oluşacaktır. Süreç, istatistikler ile açıklanamayacak kadar değişik arz-talep dengelerinin oluşmasına sebep olacaktır. Beklentinin üzerindeki her arz veya talep, tedarik üzerinde olumsuz etki yaratma potansiyeline sahiptir. Hemen hemen tüm alt sektörlerimiz emtia fiyatlarındaki değişimin, tedarik ve lojistiğe bağlı farklı sorunların etkisinde kalmaya devam ederken tedarik sıkıntısı fiyatları da hiç kuşku yok ki daha da arttıracaktır.

TİM’den iyimser bakış açısı

Tüm sorunlara karşın bu süreçte TİM Başkanı İsmail Gülle’den iyimser açıklamalar gelmeye devam ediyor. Salgın nedeni ile değişen tedarik zinciri ve bu dönemde hammadde ihtiyaçları Türkiye’ye olan ilgiyi artırdı. Geçen yıl 184 milyar dolar olarak konulan hedef önce 200 milyar dolar olarak revize edildi. Ardından da 210 milyar dolar hedefi açıklandı. Temmuz ayında 200 milyar dolar olarak açıklanan ilk hedef, hammadde ihracatında yaşanan yüksek artışların etkisi ile aşıldı. TİM Başkanı Gülle, bir açıklamasında, “Temmuz rakamlarımızla beraber ilk defa son 12 ayda 200 milyar doları geçtik. Böylece sadece 2021 yılı hedefimiz olan 184 milyar doları değil, 2022 hedefi olan 198 milyar doları aşmayı başardık. Şimdi gözümüzü 2023 hedefine diktik. Mevcut yükseliş ivmemiz gösteriyor ki en fazla beş yıl içerisinde 300 milyar dolarlık ihracata hep beraber ulaşacağız. Bunu başaracak altyapı ve tecrübeye fazlasıyla sahibiz” değerlendirmesinde bulunmuştu. Sektör temsilcileri ise hammadde yaşanan sorunların aşılması halinde artışın çok daha hızlı şekilde gerçekleşebileceğini dile getiriyor.

Onur Group için 41 kere maşallah (İki kardeşin resmi konacak)

Geçen hafta Onur Taahhüt’ün uluslararası alanda elde ettiği başarıların bir yenisini daha sayfalarımıza taşımıştık. Onur ve İhsan Çetinceviz kardeşlerin bundan 40 yıl önce yani 1981 yılında Ordu’da Çetin İşletmeleri adıyla başlayan “gurur” yolculuğunda son haberimizde yer aldığı gibi zirveye doğru 24 adım daha yaklaşılırken hem Ordu’ya kazandırdığı eserler hem ülkemiz için yarattığı istihdamdan ötürü bir kez daha teşekkür etmek gerekir.

Doğa harikası… Cennetten bir köşe… Küpkaya Kanyonu

Genel ekonomiye ilişkin bunca sözden sonra sizi şimdi de Küpkaya Kanyonu üzerine birkaç şey söyleyelim. Hafta ortasında Sayacabaşı Mesire Yeri’ne doğru yol aldığımızda sahip olduğumuz coğrafyanın güzelliklerine bir kez daha tanıklık ettik. Rastgele girdiğimiz Lazoğlu Restoran’da soluklanırken bölgenin yeni gözdesi Küpkaya Kanyonu’nun işletmecisi Fedai Bayram ile tanıştık. Ünlü devrimci Che Guevara’nın “ölüm nereden ve nasıl gelirse gelsin... Savaş sloganlarımız kulaktan kulağa yayılacaksa…” dizeleriyle söze başlayan Fedai bey, yerel basından görmediği ilgiyi ulusal ve hatta uluslararası basından gördüklerini anlatırken de Giresun, Samsun, Trabzon gibi illerde yaşayanların dışında Doğu Karadeniz turuna çıkmak isteyen herkesin artık Küpkaya Kanyonu’na geldiğini söylerken de gözleri parlıyordu. Biz de bu güzellikleri size yansıtmak için bir hafta sonu mekânında buluşmak üzere sözleştik.

HAFTANIN SÖZÜ

 Her iş adamı için altın kural şudur: Kendini müşterinin yerine koy.

 

ETİKETLER; Karadeniz Ekonomi

Karadeniz'in İlk ve Tek Ekonomi Portalı

Okumak İçin Resimlere Tıklayınız.
Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar