Eski ve ortaçağ kaynaklarında da yer verildiği üzere, ortalama 5 bin yıllık bir geçmişe sahip olan fındığın anavatanı Anadolu’dur. Hatta bazı kaynaklar da, fındığın Anadolu’dan diğer ülkelere yayıldığını söyler. Dünya geneline bakıldığında fındık üretiminin % 67 - % 75’lik kısmı ise Türkiye’nin Karadeniz kıyılarında yapılmaktadır. Fındık yetiştiriciliğine Türkiye’nin haricinde; Gürcistan, Azerbaycan İtalya, İspanya ve Amerika gibi ülkeler de dahil olmaktadır. Ancak Türkiye’de yaklaşık 700 bin hektar arazide, 400 bin çiftçinin fındık üretimiyle uğraştığı bilinmektedir. Bu nedenle dünyada en fazla fındığın üretildiği Türkiye, “çok net” fındığın patronudur.

Geçtiğimiz hafta içerisinde ABD’li The New York Times'tan skandal  bir boykot çağrısı yapıldı. Yapılan boykot çağırısının içeriğinde özetle, “Türkiye’den fındık almayın” denildi. Söz verilen yardım fonlarını bile mültecilere aktarmaktan aciz olan AB ülkelerini görmezden gelen ABD'li The New York Times, Suriye mültecilere kucak açan Türkiye'yi hedef aldı. Gazetenin kapağında skandal bir mülteci analizine yer veren gazete, uluslararası çikolata üreticilerine "Türkiye’den fındık almayın" diyerek boykot çağrısı yaptı. 

Bunların aslında hiç bir önemi yok. Çünkü Avrupa’nın ve Amerika’nın zaman zaman böyle karalama kampanyalarına başvurduklarını, aynı zamanda ellerinin de Türkiye’ye mahkum olduğunu çok iyi biliyoruz. Bunu aynı zaman da Avrupa ve Amerika’nın kendisi de çok iyi biliyor. Bu olayların olmasının faydalarını ortaya koymamız ve şerden hayır çıkmasını sağlamamız gerekiyor.

Evet, dünyada fındığın patronu Türkiye ama kazanımlarımızı ve kaliteyi korumaz; fındıkta üretimi, verimliliği, fiyat ve rekolte istikrarını sağlamaz, dünya üretirken biz eksiklerimizi gidermezsek, 10-15 yıl sonra yani yakın gelecekte Avrupa’nın ve Amerika’nın bu şımarıklıkları eyleme geçer. Bugün için elleri mahkum ama biz Türkiye olarak dersimizi iyi çalışmaz ve eksiklerimizi gidermezsek, bu olaylarla karşı karşıya kalırız. Bu nedenle Tarım Bakanlığı, TMO ev sahipliğinde yapılan Ulusal Fındık Çalıştayı’nda; konuşulanlar eyleme geçmeli, fındıkta üretici bahçeye girmeden net bir şekilde izlenecek politikaları kamuoyu ile paylaşmalı, lisanslı depoculuk kotasında fındık olan 14 borsanın tamamında hayata geçirilmeli, fındıkta günü ve bir sonra ki yılı kurtarma politikalarına son vererek “fındığın geleceğini” kurtaracak politikalara ülke olarak imza atmalıyız. Biz işimizi doğru yaparsak, eksiklerimizi giderirsek, kıyamet kopana kadar  fındığın patronu Türkiye olarak kalacaktır.

NOT: Tarım Bakanı ve Cumhurbaşkanımız, açıkladığı hububat fiyatlarını Twitter üzerinden paylaşarak; hububat alım fiyatının hasat başlamadan açıklanacağını belirtti. Çok güzel, bu sayede tarım ürünleri pazara inmeden fiyatları açıklanmış olacak. Alım mekanizması TMO ancak fındık, Bakanlar Kurulu olmadığı sürece TMO listesinde yok. Bakanlar Kurulu ile  Cumhurbaşkanı’ndan talimat geldiği taktirde, TMO alımlar için 7/24 hazır olduğunu söylüyor. Bakalım Ağustos ayı başında, fındık hakkında açıklama yapılacak mı? 

Hep beraber göreceğiz…

Son olarak: TMO depolarındaki fındığı satışa çıkardı. Satışlar yapıldı ve yapılmaya da devam ediliyor. Ancak TMO, resmi internet sitesinden düzenli olarak yaptığı satışları kamuoyu ile paylaşmıyor. Bu durum konu hakkında dedikodu yapılmasına ve önemli bir bilgi kirliliğinin yaşanmasına yol açıyor. Buradan TMO’nun değerli genel müdüründen bu eksikliği gidermesini ve resmi internet sitesi üzerinden düzenli olarak kamuoyunu bilgilendirmesini bekliyoruz.