9.09.2024
Yeni eğitim ve öğretim yılı dün başladı.
İlk ders zilinin çalındığı saatlerde Narin'i toprağa verdik.
Okulundaki sırasında olacağı sırada mezara girdi yavrucak.
Ne acı.
Çocuklarımızı korumak zorunayız.
Ki;
Geleceğimizdir çünkü çocuklar.
Ne için öldürüldü.
Kim kıydı o yavrucağa.
Katilin kim olduğunu ve bu korkunç cinayetin neden işlendiğini henüz bilmiyoruz.
Savcılığın gizlilik kararı var biliyorsunuz ama gizlilik kararına rağmen gözaltındaki gizli tanık, ''Cesedi çuval içinde bana amca verdi, cesedi dereye ben götürdüm'' diye ifade verdiğine dair bir bilgiyi herkes gibi ben de dün gün boyu televizyon haberlerinde izleyerek öğrenmiş oldum.
Olay vahim.
Aydınlatılmaya muhtaç öncelikle bunun altını çizmeliyim.
Bu korkunç cinayetin neden ve nasıl işlendiği önemli elbette!
Ve fakat.
Bundan daha önemlisi, 8 yaşında dünyalar güzeli bir kız çocuğunun neşeyle ve heyecanla okuluyla buluşacağı gün toprak altına girmesidir.
Bir çocuk neden öldürülür.
Bir insan, bir cana nasıl kıyar.
Üstelik arkadaşlarıyla gülüp oynayacağı yaştaki bir çocuğun toprak olmasını bir insan vicdanı nasıl kabul eder anlayamıyorum.
Biliyorum ki; Narin cinayeti, ülkemdeki ne ilk, ne de son cinayet değil.
Son olmasını dilemek isterim elbette ama ''İnsanın olduğu yerde hiç bir şeye şaşırma'' denilen o Afrika Atasözüne inat, ben böylesi durumlara kendimi alıştırmayacağım ve ülkemdeki cinayetlerin son bulmasını ümit edemeye devam edeceğim.
Affet bizi güzel kızım.
Seni koruyamadık maalesef.
Sen cennetinde huzur içine uyurken, biz insanlığımızdan utanmaya davam edeceğiz.
Bize düşen de bu ne yazık ki!