kayyumlu ve dolayısıyla kapısına kilit vurulacak düzeydeki iflasına yakın kara günleri de oldu.

O kara günlerin birinde Samsunspor'u düşürüldüğü kötü durumdan kurtaracak bir formülün bulunduğuna dair bir haberi işittiğimde aradığım Yüksel Yıldırım'a, nasıl bir yol izleneceğini sorduğumda, ''İsmail'le konuş'' demişti.

Yüksel Yıldırım'ın, ''İsmail'le konuş'' demekteki muradı, Samsunspor'un Efsane Başkanlarından İsmail Uyanık'tı.

Ki;

İsmail Başkan, Samsunspor'un kurtuluş yolunun sadece şirketleşmekten geçtiğine inanıyordu ve bu düşüncesini her fırsatta dillendiriyordu ama bu işe aklının yanı sıra, parasını da koyabilecek bir babayiğidi bulması gerekiyordu.

O babayiğit de, Yüksel Yıldırım'dan başkası değildi.

Ve fakat.

Samsunspor'u düşürüldüğü çukurdan çıkarmak için gereken para, dil ile söylenmesi kolay ama bulunması zor türdendi.

Uyanık, Yıldırım'ı ikna etti sonunda ve 4 Haziran 2018 Pazartesi iflası ilan edilecek Samsunspor kulübünün delegeleri, 2 Haziran Cumartesi günkü olağanüstü kongrede şirketleşme kararı almış oldu.

Yüksel Yıldırım'ın ''Varım'' diyerek ve 200 milyon doların üzerinde bir harcama yaparak, iki gün daha geç kalınması durumunda iflası ilan edilecek Samsunspor'u, Türkiye Lig'lerinde hiç borcu olmayan bir kulübe dönüştürecekti.

''Para varsa huzur var'' denildiği gibi, Yüksel Yıldırım'ın, eskilerin 3. Lig olarak bildikleri, Türkiye 2. Lig'inden aldığı Samsunspor, başarı merdivenlerini kısa sürede aşarak Süper Lig'e kadar yükseldi.

Ait olduğu yere yani.

Bu başarıyı 7 kere deneyimleymiş bir kulüp olarak Samsunspor camiası, ligde tutunmanın, çıkmaktan daha zor olduğunu bütün kulüplerden daha iyi bilen bir camiaydı.

Ki;

Derken, bir aksilik oluştu.

İdari hata olarak mı, yoksa futbolcu kurnazlığı olarak mı tanımlarsınız bilmem ancak, Süper Lig'e çıkıldığı sezonda, FİFA'nın transfer yasağı gibi bir aksilikle a yüzleşmek durumunda kalmıştı Samsunspor.

2024-2025 sezonuna transfer yapamayarak başlayan Samsunspor için sezon başında ''Paraşütsüz düşer'' şeklinde iddialar dillendirilirken, bu iddiasını ''Samsunspor bu Lig'in takımı değil'' gibi daha ileriye taşıyan sözüm ona futbol yorumcuları bile vardı.

Ve fakat.

Yüksel Yıldırım, Almanya'da Bochum ve Schalke 04 takımlarındaki başarılarıyla tanınan Thomas Reis'i ikna ederek takımın başına getirmesiyle Samsunspor, o bilindik Alman disipliniyle tanıştı.

Ve fakat.

Karakterli oyuncu grubun yoksa Alman disiplininin de bir işe yaramayacağı aşikardı.

Gerek Yüksel Yıldırım'ın, gerekse Thomas Reis'in ve dahi Samsunspor taraftarlarının şansı da ortaya karakter koyan oyuncu gurubuna sahip olmasıydı.

Karakter, o bilindik Alman disipliniyle harman olunca, Samsunspor’un başarısı da ortaya çıkacaktı.

Öyle de oldu.

Samsunspor, Balkan Kupası ve İntertoto kupası gibi maceraları yaşadı ama bu sezon üçüncülük koltuğuna oturma başarısıyla, Avrupa Lig'leriyle ilk defa tanışmış oluyordu.

Samsunspor 'un bu büyük başarısı, Samsun şehrine büyük bir gururu yaşatmış oldu.

Teşekkürler Yüksel Yıldırım.

Teşekkürler Thomas Reis.

Teşekkürler, her biri alınlarından öpülesi oyuncu gurubu.