Olması gerektiği gibi aslında.

Marifet iltifata tabidir zira.

Kadıköyspor, özellikle 13-17 yaş gurupları arasındaki çocukların futbola kazandırılması konusundaki başarılarıyla bilinen bir kulübümüz olarak övgüyü fazlasıyla hak ediyor.

Ve fakat.

Başarı, sürdürülebilir olduğu sürece değerlidir diye inanmışımdır hep.

Bu cümleden olarak, Kadıköyspor'u, küçük yaşlardaki çocukların futbol eğitimi konusundaki başarısını, 17-18 yaşından büyük gençlerin eğitimine devam etme konusunda eksik kaldığını da söyler dururum.

Önceki hafta yine bu konuda bir haber, görsel servisimizden Gökay Dede ile konuşulurken, bu inancımı dile getirince, editörlerimizden N.Alper Cabbar ''Ragıp Abi sen öyle diyorsun ama daha geçen gün Fenerbahçe'ye 4 futbolcu satmışlar'' diyerek, Kadıköyspor'un bu konudaki başarısına dikkati çekiyordu.

Alper'in, bu şekilde benim de dikkatimi çekmeye çalıştığı saatlerde Menemen Belediyespor altyapısında başladığı futbol kariyerini Altınordu'nun futbol akademisinde ‘nirvana’ya ulaştırmış Çağlar Söyüncü, La Liga'nın güçlü ekiplerinden Atletico Madrid'e imza atmak için Madrid havaalanında coşkuyla karşılanıyordu.

Çağlar Söyüncü'nün transfer haberleri futbol kamuoyunu takip edenlerin dikkatinden kaçmış olabilir çünkü, Gençlerbirliği altyapısında yetişip, henüz 16 yaşındayken transfer olduğu Fenerbahçe'de kariyerinin zirvesine ulaşmış Arda Güler, futbol tarihimizin en sansasyonel transferini gerçekleştirerek, Avrupa'nın devi Real Madrid'e imza atıyordu.

Arda Güler, üstelik bu büyük transfer başarısını, dünya futbolunun iki devi Barcelona ve Real Madrid'i kafa kafaya vurdurarak gerçekleştiriyordu.

Bu iki genç kardeşimizin futbol kariyerlerindeki büyük başarıları elbette taraflı tarafsız hepimizin gururunu okşamıştır ama bu büyük başarının bize anlattığı en önemli olgu, futbol kulüplerimizin altyapıya önem vermeleri konusunda büyük bir ders gibi olmuştur.

Yetenek elbette gözardı edilemez ama futbolcu yetiştirmekte başarıya örnek verilecekse, Arda Güler, Çağlar Söyüncü, Cengiz Ünder gibi gençlerimiz iyi örnekler olarak gözümüzün önünde duruyor.

Samsun'da 90 dolayında kulübümüz varmış.

Çoğunun bırakın antrenman sahasını, kulüp binası olduğunu bile sanmıyorum.

Ama Kadıköyspor'u ayrı bir yere koyuyorum.

Kulp lokalinin yanı sıra antrenman sahaları, profesyonel liglerimizdeki birçok kulübü bile kıskandıracak özelliktedir.

11-15 yaş guruplarındaki takımlarla kazandırdıkları şampiyonluklarla, bu konuda Samsun halkının Kadıköyspor'a yaptıkları katkının hakkını veriyorlar açıkçası.

Bir Samsun hemşerisi olarak bunun için emeği geçenlere teşekkür ederim elbette.

Ve fakat.

Altaypı'daki bunca başarıya rağmen, Türkiye Süper Ligi'nin son 10 yıllık tarihinde yıldızlaşmış Kadıköyspor çıkışlı bir oyuncuya rastlamadım henüz.

Samsun halkının Kadıköyspor için yaptığı fedakarlığa karşın, Kadıköyspor orijinli bir oyuncuyla gurur duyma şansından mahrum kalmayı istemezdim.

''Samsun halkının fedakarlığına karşın'' şeklindeki ifademe itirazlar gelecektir ama unutmayalım ki, o tesislerin bir kısmını Samsun Büyükşehir Belediyesi yaptığı gibi arazi de Büyükşehir tarafından verilmişti.

Samsun'daki 90 dolayında kulübe esirgenen katkı, Kadıköyspor'a yapılmışsa, Kadıköyspor biraz da bize borçludur yani.

Yukarıda saydığım nedenlerden dolayı, Kadıköyspor'un, Samsun halkına ve dolayısıyla Samsun'un spor endüstrisine borçlu olduğuna inanıyorum.

Onca yatırıma rağmen son on yılda Türk futbol tarihinde iz bırakan bir oyuncu çıkarabilmiş değiliz ama Samsun’un, Canavar Hamdi, Sami Tali, Hayri Kol ve Cazip Sezer gibi yıldızları, futbola başladıkları takımların kumlukta yaptıkları idmanlarla Türk futboluna armağan ettiğini unutmayalım.

Avrupa Gol kralı Tanju Çolak'ın ve Celil Sağır’ın yetiştiği amatör takım Yolspor'du.

Türkiye Gol Kralı Serkan Aykut, Dobi Hasan (Hasan Şengün), Ercan Kol gibi yıldızlar da Samsunspor alt yapısında yetiştiler.

Celil Sağır ve Serkan Aykut Türk futboluna armağan ettiğimiz son yıldızlarımız oldu.

Sahi onca yatırıma rağmen neden bir yıldız daha çıkaramıyoruz.

Samsun'un 'futbol aklı' dahil, bu şehirde futbola ilgi duyan herkes, bu soruya cevap aramalı bence.