50 tür meyvenin yetişebildiği ve bu nedenle mikro klima iklim özelliğine sahip dünyadaki birkaç özel topraklara sahip bir tarım bölgesi olarak bilinen Samsun'daki Kürtün Vadisinin imara açılma kararıyla ilgili teklif, bir yıl aradan sonra yeniden Büyükşehir meclisinin gündemine geliyor.
Bir iş insanının bölgede inşaat yapmak amacıyla 360 dönüm yer aldığına dair haber, ilk defa 2021 yılı sonlarında gündeme gelmişti.
O haber ilk defa işitildiğinde bölgenin imara açılma konusu konuşulurken bunun olabileceğine inanmamış ''Olmaz'' demiştik haliyle.
Ve fakat.
Daha sonra geçen yıl bu zamanlar, bölgenin 20 bin konutluk alanı olarak planlandığı öğrenilmişti.
Bu plan büyük tepki gördü haliyle.
Dava hazırlıkları bile yapılmıştı ama plan, dava açılmasına gerek kalmadan gündemden çekilmişti.
Plan şimdi küçük bir değişiklikle yeniden gündeme geldi.
Ki;
O değişiklik, alanda öngörülen konut sayısının, 20 bin konuttan, 15 bin konuta indirilmesidir.
Şimdi sorulması gereken soru şudur:
Plan, ülkemizin yüzyılın felaketi olarak gösterilen deprem felaketini yaşarken alelacele yeniden neden gündeme geldi.
Ki;
Cuma günü komisyondan geçen plan, bugün Büyükşehir Meclisine gelecek.
Ve muhtemelen, meclisin kahir ekseriyetine sahip Cumhur İttifakı’nın oylarıyla kabul edilecek.
Gerek Mimarlar Odası gibi sivil toplum kuruluşları veya gerekse bölgede arazisi bulunanlar tarafından karar mahkemelere taşınacaktır.
Samsun'da imar konusunu en iyi bilecek otoritelerin başında gelen Mimar Embiya Sancak'ın, olası yargı süreci için şimdiden hazırlıklar yaptığını da biliyorum.
Embiya Sancak'ın bu konudaki öngörülerini aşağıda başlıklar halinde sıralayacağım ancak ben önce başta Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir olmak üzere Samsun Büyükşehir Meclisinin üyelerinin sağduyusuna ve vicdanlarına ''Bu kötülüğü Samsun'a yapmayın, buna izin vermeyin'' diye seslenmek istiyorum.
Dikkat ediyorsunuz vadinin imara açılması konusunun gündeme gelmesine vesile olan tarım arazilerinin satışıyla ilgili durum nedeniyle müteahhit firmalarından falan hiç söz söylemiyorum.
İş insanları paralarına para katmak ister.
Bunun için dernek ve siyasi parti gibi oluşumlara bağışta bile bulunabilir.
Olur bütün bunlar.
Bir işe girişirken para kazanmak gibi para kaybetmek de kader planında olan şeylerdir.
Konun muhatabı iş insanları değil yani şimdilik.
O nedenle biz siyasilerin vicdanına dokunmak istiyor ve o çağrımı bir kere daha tekrarlıyorum:
Samsun'a ve dolayısıyla ülkeme bu kötülüğü yapmayın.
Sonra da Samsun'da imar konusunun bilinen en etkin bilirkişisi Embiya Sancak'ın görüşlerini aktarmak istiyorum.
Şöyle ki:
Samsun'un planlana gelişmenin sonucu olan nüfusu 50 yıl yerleştirecek imar planı ve hatta parselasyon planı olan alan mevcuttur. Kürtün vadisinde 15.000 nüfusun yerleştirilmesine yasal, ilmi ve teknik zorunluluk yoktur. Kürtün vadisi coğrafi olarak mikro klima bölgesidir. Yani bölgemiz kısmen soğuk kuşakta olmasına rağmen bu vadide Akdeniz iklim şartları sebebiyle dar alanda meyve veren ağaçtan 45 ayrı tür yetişebiliyor. Zaten ülkemde ihraç ürünü olan Deveci Armudu özellikle Bursa olmak üzere ülkeme yayıldı. 
İlk üretildiği armut bahçeleri sökülerek buraya bina yapılacak.                  
İmar planları mutlak kamu menfaati ispatlanmış alanlarda düzenlenir. Kürtün vadisini kamu menfaati adına ilave imar planı ile yapılaşmaya açılmasında asla kamu menfaati yoktur. 
Bu alanda tarım arazisi satın alan bir iş insanının talebiyle tüm sahanın yapılaşmaya açılmasında kamu menfaati olduğu ispatlanamaz. 
Samsunda özellikle sayın şehircilik bakanı ile kişisel ilişkiler neticesinde sağlanan  bürokratik kayırma nedeniyle  bakan imzalı kamu menfaati izin belgeleri alınabilmesi dikkat çekmektedir.                    
Bu alanın imara açılması niyeti bilim dışı yöntemlerle gerekçe hazırlamakla başlamıştır. İlk yapılan iş heyelanlı alan kararı olan arazilerin heyelanlı olmadığının raporunu almak olmuştur. Bu iş için ahbap ilişkileri faslından imar bakanlığı yardım etmiştir.
Gene merkezi siyasetten alınan takviye ile DSİ taşkın koruma koridoru daraltılmıştır Sahada rahatlıkla dere taşkını izleri heyelan skarpları rahatlıkla görülebilir. 
Bir kentin yapılı alanı içinde tarım, orman, bataklık, mera, kayalık, taşkın alanı vb yapılaşmaya kısıtlı alanlar ayrılabilir. Yani bir arazi konum olarak kent içinde kalması bu alanın plan kararı ile yapılaşmaya açılmasına gerekçe gösterilemez.                
Zaten evvelki BB yönetimi Yusuf Ziya başkan zamanında bu alanın tümü,  tarım, özel bahçe, orman, makilik, çalılık, tlak vb kullanımlı ana peyzaj projesi hazırlanmıştı.                
Şu anda oldukça sıkıntılı bir karar daha vardır. Ulaşım master planında Canik’ten girerek, İlkadım yapılı alanı toprak içinden geçerek Atakum Belediyesi yanında yüzeye çıkan 9 km lik Tünel Geçişi önerilmiştir. Bu tünelin yapılıp yapılamayacağı hususu çok ciddi mühendislik hizmetleri çalışması gerektirir. Bu maddenin sonucu olarak 9 km’lik tünelin Kürtün Irmağı geçişi kesin konum ve biçim kararı belirlenmeden bu alanda imar planı ve uygulaması yapılmamalıdır.                           
Tarım Bakanlığının il tarım müdürlüğünün de tenbihlendiği anlaşılıyor. Bu kurum kesin ifade ile bu vadinin özel ürün tarım alanı olduğu, arazide çalışarak haritaya işlenerek tüm meyve ağaçlarının tespiti yapılarak ve sonrasında bir görüş oluşturmalıdır.