Bugünkü yazı konumuz olan Tekkeköy'de 60 ve 90 dönümlük iki alanın, bir sanayi yatırımının genişletilmesi amacıyla yapılan plan değişikliğinin yanı sıra, Canik'teki Samsun Üniversitesi arazisinin bir bölümünden özel üniversite kurulması amacıyla plan değişikliğine dair haberi yazmadan önce, dünkü Cumhuriyet meydanının genişletilmesi projesiyle ilgi yazımızda eksik kalan ifadeleri tamamlamak isterim.

Gerçi yazının sosyal medyada paylaşımı sırasında anlatmaya çalışmıştım ancak, esas olan gazetedeki ifadedir.

Şöyle ki;

Cumhuriyet Meydanının genişletilmesi amacıyla Mustafa Demir döneminde meclisten geçen proje, Mimarlar Odası Samsun Şubesi ve hak sahibi olan yöre esnafları tarafından mahkemeye taşınmıştı biliyorsunuz.

SBB yönetimince öteden beri, mahkeme duvarlarına toslayan ve toslayacağı anlaşılan plan ve projelerle ilgili olası engelleri, yeni bir plan yaparak aşmaya çalıştığı bilinen bir durumdur.

Cumhuriyet meydanı projesi de mahkemeye taşınmıştı ya, SBB'nin Eski Başkanı Mustafa Demir, görev süresinin son haftasında yeni bir planı meclisten geçirmişti.

Plana itirazlar geldi haliyle, SBB'nin yeni Başkanı Halit Doğan da, bu itirazları meclise taşıdı ancak, itirazlar ret edilince, bu durumu, ''Doğan, Demir'in projesi için düğmeye bastı'' yorumunu yaptık haliyle.

İtirazların ret edilmesi kuşkularımızı artırmış olsa da, bu durum doğal bir alışın sonucu mudur, yoksa gerçekten Doğan, Demir'in bıraktığı yerden devam mı edecek, bilemedim doğrusu.

Umarım proje rafa kaldırılır ve orada unutulur, zira bu haliyle yüzlerce esnafı ve aile perişan olacaktır.

 

İMAR DEĞİŞİKLİĞİ

CENGİZ İÇİN Mİ?

SBB Tekkeköy'de imar planlarında yapılan değişiklikle bir kısmı yeşil alan olan 60 ve 90 dönümlük araziyi sanayi alanına dönüştürdü.

Refikimiz bir yerel gazete, SBB Meclisindeki bu plan değişikliği ile alaların Cengiz gurubuna verileceğini iddia etti.

Samsun'da sanayinin gelişmesini destekleriz elbette.

Ki;

Bu şehrin gittikçe üretimden uzaklaştığını düşünenlerdenim.

Ve fakat.

Sanayi yatırımı bahane, rant şahane gibi bir duruma dair kokular alıyorum ki; işte buna itiraz ederim.

Kaldı ki;

Samsun'u kirletmesin diye, mobil santrallerin bir süre çalıştırılmamasının bedeli olarak bu şehirde tüyü bitmemiş yetimlerin de üzerinde hakkı bulunan koca bir fabrika ile tarım çiftliğini gözden çıkarmış bir şehrin evlatlarıyız.

Samsun halkı, o santralleri çalıştırmamak amacıyla destansı bir direniş sergilemişti ve o direnci göstermekte yerden göğe kadar haklıydı.

Bu nedenle ''Yeter artık, hala mı bedel ödeyeceğiz'' deme hakkımız var elbette.

Bu itirazımızı da her defasında yüksek bir sesle dillendirmeye devam edeceğimizin bilinmesini de buraya not olarak düşürmek isterim.

 

SAMSUN ÜNİVERSİTESİNİN

ARAZİSİ ŞİMDİLİK ASKIDA

Bu arada SBB meclisinde imar planlarında yapılan değişiklikle, Canik'teki Samsun Üniversitesinin arazisinin bir bölümünde, özel üniversite kurulması öngörüsüyle tahsisi kararlaştırılmıştı.

Dün gelen bir haberle, bu kararla birlikte yapılan imar planındaki değişikliğe dair kararın askıya alındığını öğrendim.

Sevindim elbette.

Ve fakat.

Umarım ve dilerim, plan değişikliğini askıya alma kararı, bir tepkileri dindirme amacıyla alınmamıştır.

Umarım o karar askıda kalır ve orada unutulur.

 

MARİNA'YI BAKANLIK DOLDURACAK

Mustafa Demir döneminde Kurupelit'teki marina alanının doldurularak ticaret alanına dönüştürülmesi planlanmıştı.

İptali için mahkemeye bile taşınan plan Samsun'da tepkilere neden olmuştu.

Mustafa Demir yönetimi, tepkiler nedeniyle planı uygulamaya koyamadı bir türlü.

Bu arada, marinanın akıntılar nedeniyle kumla dolmasına rağmen, Büyükşehir, temizleme işlemini de bir türlü yapmadı.

Bunun üzerine devreye Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı devreye girdi.

Marina'yı bakanlık dolduracak yani.

ÇED raporunun hazırlanması amacıyla Bakanlık tarafından yöre halkını bilgilendirme toplantısına çağıracakmış.

Ve fakat.

Henüz CED bilgilendirmesi yapılmamışken, bakanlık tarafından dolgu sonrası için alanda yapılacakların planı bile hazırlanmış.

İtirazlara rağmen sanırım bakanlık planını uygulamaya koyacak gibi.

Atakum halkı, bu plana ne kadar direnecek, onu de bekleyip göreceğiz.