Buna karşın, Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG)’a göre ise Ağustos ayı enflasyonu aylık bazda yüzde 3,23 olurken, yıllık bazda yüzde 65,49 olarak gerçekleşti.

Bir tarafta ENAG, bir tarafta TÜİK enflasyonu var ve her iki açıklama arasında bir kat fark gözlemlenirken, hangi veriye inanmamız gerektiği arasında çelişkiye düşenler iktidara yakın İTO’nun İstanbul için açıkladığı yüzde 40,83’lük enflasyona mı inanır bilmem.
Ancak, her hafta karımla birlikte gittiğim pazar yerinde fiyatların yerinde durmadığını görmenin şaşkınlığı içersindeyim.

Şu bir gerçek:
TÜİK, aylık bazda fiyatların yüzde 2.04 oranında arttığını iddia etse de, pazar tezgahlarındaki tek ucuzluğa domates  etiketlerinde, biraz da patates ve soğan etiketlerinde rastlayabiliyoruz.

Tezgahlarda belki önümüzdeki hafta göremeyeceğimiz barbunya hala 80-100 lira dolayında satılıyor.

Samsunluların yakından bildiği Nebiyan fasulyesinin fiyatı bu sene 120 liradan aşağıya inmedi 

Yeşilırmak ve Kızılırmak gibi iki önemli akarsu havzasındaki Çarşamba ve Bafra gibi iki önemli ovanın ortasında kurulmuş Samsun’da ayşekadın fasulyeye 150 lira isteniyor.

Geçen sene bu ürünlere 60 liradan fazla fiyat istenmezdi.

Buna rağmen TÜİK yıllık bazda fiyatların yüzde 32.95 oranında arttığını iddia ediyor.

Ama Samsun’daki Pazar tezgahlarında iyi bir şeftali hala 120 liradan satılıyor.

Pazar tezgahlarında 60 liraya satılan şeftali de var beli ama yenecek tüden değil maalesef.

Biz aldık yiyemedik..

Yiyemediğimiz şeftaliden reçel yaptı karım.

Üzüm de 70-100 lira arasında değişen fiyatlardan satılıyor.

Demem o ki;

Siz üç farklı enflasyon verisinden hangisini dikkate alırsınız bilmem.

Ve fakat.

Bildiğim bir şey varsa o da, aralarında bu satırların yazarı da olmak üzere dar ve sabit gelirlilerin ağır ekonomik koşullar altında ezilmeye davam ettikleridir.

Değişen bir şey yok yani.

Fiyatlar her geçen gün artıyor.

Ki;
TÜİK’in iddia ettiği gibi enflasyonun gerilediğini kabul etsek bile, bunun piyasalarda ucuzluk yaşandığı anlamına gelmeyeceğini tekraren söylemek isterim.

TÜK, enflasyonun gerilediğini söylerken aslındafiyatlardaki artış hızının yavaşladığını söylemek istiyor.

Ve fakat.

ENAG verisini dikkate alacak olursanız, fiyatların geçen yıla oranla yarıdan biraz fazla yani yüzde 65.5 oranında arttığını anlarsınız.

ENFLASYON VERİLERİNİN ÖNEMİ
Üç veri var ortada.

Ve aralarında dağlar kadar da far var.

TÜİK verisiyle, bağımsız araştırma gurubu ENAG arasında bir birini katlayan fark nasıl ve neden oluşuyor.

Mesela, emekli maaşlarına Temmuz ayında yapılan zam için ENAG verileri dikkate alınmış olsaydı, artış oranı yüzde 16.67 değil de, en az yüzde 25-30 dolayında olurdu.

Veri açıklamanın başka nedenleri de var elbette ama büyük bir kitle olan çalışanların maaşlarındaki artışı etkilemesi bakımından da çok önemli olduğunu söylemek isterim.

Her şey maşalarla yapılacak zam için yapılıyor desek hata yapmış olmayız yani bilmem anlatabildim mi?