Samsun Valisi Zülküf Dağlı, 30 Ağustos itibariyle Samsun- Çarşamba havalimanında oluşturulan bir alanda başlayacak festivalin hazırlıklarıyla ilgili bilgi verirken, Samsun şehrinin her yönüyle festivale hazır olduğunu söyledi

Samsun fuar şehridir biliyorsunuz.

Bu şehrin, fuar, festival ve panayır gibi her türlü gösterileri yapmak genlerinde var.

Kurtuluşun meşalesini yakmış bir şehir burası.

Festival ne ki;

Kimi yöneticilerimizin beceriksizliklerine rağmen, bu önemli organizasyondan da yüzümüzün akıyla çıkarız evelallah.

TEKNOFEST önemli bir organizasyon.

Adı bile havacılık ve uzay teknolojileri festivali daha ne olsun.

Ki;

Elalem uzayda cirit atıyor ama biz o teknolojiden halen çok uzağız.

Vali Dağlı, Vezirköprü'nün en ücra köşesinden gelecek çocukların uçaklara dokunacak olmasının heyecanını paylaşırken, festivalin önemine vurgu yapıyordu.

Vezirköprü’nün dağ köylerindeki çocuklar, uçağı sadece gökyüzünde görüyorlar zira.

Lise ve ortaokul eğitimi almakta olan 140 bin öğrencimiz varmış.

Vali, 150 bin gencin belediyelerin de yardımıyla festival alanına taşınacağına vurgu yapıyordu.

Uçaklara dokunacak olan çocukların teknolojiye ilgileri artacaktır eminim.

Ve fakat.

Gençlerin teknolojiye ilgilerinin sürekli olması için bu konuda yatırımların da ihmal edilmemesi gerektiğini söylemek isterim.

Geçmiş dönem spor banlarımızdan Akif Çağatay Kılıç, golf kulübünün yapımına dönük eleştirilerimize karşın, ''Köylü çocukları gol oynayacak bunun nesi kötü'' demişti.

Golf sporu, zengin sporu olarak bilinir bu bakımdan köylü çocuklarının golf oynayabilecek olmaları önemliydi elbette ama golf kulübünü yapan başkan gidince, yerine gelen, köylü çocukların golf sporu yapacak olmasını önemsemediği için, yoksul köylü çocuklarının golf sopası ve deliğiyle tanışması da hayallerimizi süsleyecek bir fantezi olarak kaldı maalesef.

Demem o ki;

Söylemle, eylem bir olmalı.

Vali'nin, köylü çocuklarının uçaklara dokunacak olmasından duyduğu heyecanı anlıyorum elbette.

Vali bunu söyleyince bende heyecanlanmadım değil açıkçası ama üretimde teknoloji kullanmaktan hala çok uzağız.

İhraç ürünlerimize bakın.

Kahir ekseriyeti un, demir-çelik ve fındıktan oluşuyor.

Doğru dürüst tarım bile yapmıyoruz.

Daha doğrusu bu konuda planlamamız bile yok bence.

Bir zamanlar dünyanın en kaliteli tütününü yetiştiren köyüm Aşağıçinik'in maden oymağı olarak bilinen topraklarında tütün tarlaları, fındık bahçelerine dönüştü.

Köyüme tütün tarımındaki teknolojileri ve yenilikleri anlatacak ziraatçılar gönderilseydi, eminim şimdi fındık dikilen topraklarda halen tütün yetiştirilirdi.

Vali, OSB'lerin gelişmesini sağlamak amacıyla atılan adımlardan büyük heyecan duyuyor.

Vali beyin bu tutumunu da çok önemsiyorum.

Vali, TEKNOFEST'in tanıtımı amacıyla yapılmış olsa da konuşmasının bir bölümünde Samsun'da kurulacak yeni OSB'ler nedeniyle iş bulmak amacıyla başka şehirlere gitmek zorunda kalan Samsunlu gençlerin, çalışmak için yeniden Samsun'a dönebileceklerini söyledi.

Vali'nin bu konudaki heyecanını paylaşmakla birlikte sanayileşme konusunda halen ağır aksak yürüdüğümüzü de belirmeliyim.

Bundan 20 yıl kadar önceydi,  TSO’nun o zamanki başkanı Rahmetli Adnan Sakoğlu, aralarında benim de bulunduğum bir gurup gazeteciyle birlikte odanın meclis üyelerini toplamış, ülkemizin sanayi kentleri olarak bilinen Gebze, İstanbul, Denizli ve Konya'daki OSB'leri gezdirmişti.

Vali Bey'in bir ara İl Özel İdare Genel Sekreteri olduğu Antalya da vardı o iki aşamalı gezi programında.

Mesela Gebze'de 17 OSB var bildiğim kadarıyla.

Bizim ziyaretim sırasında Konyalı müteşebbisler, 6. OSB'yi kurmuşlardı bile.

Gaziantep'in ihracatı 7 milyar dolara ulaşmış.

Biz ise bir milyar dolarlık ihracata ulaştık diye seviniyoruz.

Dünya gazetesinde çalıştığım yıllarda da çok sayıda OSB'yi gezdim ama Rahmetli Sakoğlu'nun düzenlediği o geziler sırasında bir o şehirlerdeki OSB'leri, bir de şehrimin OSB'sini kıyasladığımda hissettiğim hayal kırıklığını anlatmakta zorlanırım.

Vali'nin heyecanını bu nedenle anlıyor ve önemsiyorum.

Vali'nin heyecanıyla birlikte, planlarının da uygulamaya geçmesi için şehirde bir eylem birliği oluşması gerektiğini de buraya not olarak düşmek istiyorum.

Neyse bunlar sonra konuşacağımız konular olsun.

Şimdilik TEKNOFEST'e yoğunlaşmalıyız değil mi?

Merak etmeyin.

Sanayimizi geliştirme konusunda başarılı olamadık belki ama festival yapmak çocuk oyuncağı bizim için.

Dedim ya, fuar yapmak, festival organize etmek gibi işler bu şehrin genlerinde var.

Endişeye mahal yok yani.

Ama yine de, yatıp beklemeyeceğiz elbette.

Çok çalışacağız, çok...