Bildiğiniz üzere seyahatler sırasında da izlenimlerimizi paylaşmaya devam etmiştik. Diğer bilgi notlarına hesap geçmişimden ulaşabilirsiniz.

Toplantılar sırasında not aldığım bir cümle seyahati bana özetledi!

“Amerika fırsatlar ülkesi değil, fırsat eşitliği ülkesidir.”

“Fırsatlar ülkesi” ifadesi, herkesin kolayca başarıya ulaşabileceği gibi bir algı yaratırken, “fırsat eşitliği ülkesi” ifadesi, Amerika’da herkesin aynı kurallar çerçevesinde mücadele edebileceğini, ancak başarının bireyin çabası, stratejisi ve kaynaklarıyla doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulamaktadır.

Özellikle iş dünyasında ve girişimcilikte, Amerika’da başarıya ulaşmak isteyenler için kritik olan nokta, fırsatları doğru analiz edip en iyi şekilde değerlendirmektir. Pazarın dinamikleri, özellikle regülasyonlar ve rekabet koşulları herkes için aynı olsa da, bunları avantaja çevirebilenler öne çıkmaktadır. Amerika’da başarılı olmak için sadece büyük bir pazarın sunduğu fırsatları görmek yeterli değil, aynı zamanda bu fırsatlara erişmek için gerekli stratejiyi doğru kurmak gerekmektedir.

Gerekli strateji ve eyalet seçiminde; B2C ve özellikle B2B kanalların analiz edilmesi, network ve ilişkileri güçlendirmek, Pr firmaları, yerel organziasyonlar ve fuarlar ile bunu desteklemek, eyalet ve yerel teşviklerden faydalanmak, Türkiye’deki ihracat desteklerine ağırlık vermek, dijital ve marka stratejileri ile ön plana çıkmak ve son olarak depo ve lojistik yönetimini iyi planlamak gerekmektedir.