Fındığın önü açık yeter ki hedefe kilitlenelim

Karimex Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Albayrak, “Fındığın önü açık, sadece yapısal ufak tefek dokunuşlar gerekiyor. Bu ürünü 6 milyar dolar natürel olarak satarak 6 milyar dolar gelir elde edeceğimiz hedefe kilitlenmeliyiz” dedi

info@karadenizekonomi.com / 16.01.2023

Fındığın önü açık yeter ki hedefe kilitlenelim

Karimex Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Albayrak, fındıkta geleceğin daha parlak olması için yapısal değişimlere ihtiyaç olduğunu ifade ederek, Bu ürünü 6 milyar dolar natürel olarak satarak 6 milyar dolar gelir elde edeceğimiz hedefe kilitlenmeliyiz” dedi.

Albayrak, fındıkta sezonun yüksek rekolte ile kapandığını hatırlatarak, “Sayın Cumhurbaşkanımız da piyasanın beklediğinin üstünde üreticilerimizi de memnun eden çok iyi bir fiyat verdi. Geçen yıla oranla yüzde 100’e varan bir fiyat artışı sağlandı ancak yurt dışı piyasaları ve yurt içi piyasaları TMO üzerinden açıklanan taban fiyata uyamadı ve onun altında bir fiyatla ağustosu, eylülü, ekimi geçirdik. Kasım'da ise fiyat yeniden toparlandı. Bunun nedeni de özellikle Avrupalı ve büyük alıcıların geçen yıldan depolarda beklettiği fındığı kullanmasıydı. Bunun yanı sıra; pandemi, Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle Avrupa'da yaratılan enerji ve resesyon beklentisi nedeniyle insanlar tüketim alışkanlıklarını bir parça kontrol altına almaya başladı. Sadece bizim sektörümüzde değil, çoğu sektörde tüketiciler biraz daha itidalli davrandılar ve tüketim davranışlarını biraz kontrol altına aldılar. Bu da piyasalardaki durgunluğa yol açtı. İhracattaki talep azlığı başlangıçta iç piyasaya da yansıdı. Fakat Aralık ayının başında fiyatların daha da düşmesi beklenirken birdenbire fiyatlar TMO fiyatlarının ve serbest piyasa fiyatlarının çok üstüne çıktı. Şu anda fiyatların 60 TL’ye çıkabileceği konuşuluyor. TMO’nun depolarında ise şu an geçen yılla birlikte toplam 200 bin tona yakın fındık olduğu tahmin ediliyor” dedi.

DESTEKLEYİCİ POLİTİKALAR SAĞLANMALI

Fındıktan elde edilecek gelirin katma değeri yüksek ürünlerle artırılabileceğini dile getiren Albayrak, “Bu topraklarda Artvin'den Beykoz'a kadar 2 milyon ton fındık üretebiliyoruz. Bu 2 milyon ton fındığı, katma değer koymadığımız ve devlet destekleriyle 3 dolardan sattığımız zaman 6 milyar dolar Türkiye'nin geliri olabilir. Burada yapılması gereken hadise; maliyetleri düşürerek dönüm başı üretimi destekleyici politikalar üretmeli ve fındığın önünde bulunan gümrük vergilerini düşürmeliyiz. Bizim bazı ürünlerde daha çok fındık kullanılarak dünyaya satılacak ürünleri destekleyecek politikaları bir kere yapısal olarak devletimizin düzenlemesi lazım” diye konuştu.

MENFAATLERİMİZE UYGUN HAREKET ETMELİLER

Albayrak, yabancı alıcıya açılan Rekabet Kurulu soruşturmasına dair değerlendirmelerde bulunarak, “Yabancı sermayenin Türkiye'ye gelmesine karşı değiliz ama yabancı sermaye, ülke menfaatlerini ve ülkede yaşayanların menfaatlerine ters düşen milli yapılarımıza zarar veren davranışlar içerisinde olmamalı. Sadece fındıkta değil, Türkiye'nin birçok alanında da yabancı sermaye var. Bunlar ülkenin menfaatlerine ters düşmeyecek, yerli sanayici ve ihracatçıya zarar vermeyecek. Üreticinin menfaatlerine ve ülkenin menfaatlerine davranışlarını kontrol edilen sözleşmelerle Türkiye'ye davet etmek lazım. Bu rekabet kurulu nedeniyle fiyatların artmasında asla etkisi yok. Fiyatların yükselmesinin sebebi piyasanın içinde bulunduğu durum. Ancak biraz önce de işaret ettim. Bütün bu fiyatların yukarıya doğru yürümesinin sebebi dış alıcıların ne bulursanız bana gönderin şeklinde bir talebi yok. Piyasada oluşan bu fiyatların dünya piyasalarıyla hiçbir ilişkisi olduğunu düşünmüyorum” ifadelerine yer verdi.

FİNANSMANA ERİŞİM BÜYÜK SORUN

Sektörün en önemli sorunlarının başında finansmana erişim geldiğini ifade eden Albayrak, “Fındık sektörünün bugün değil, dün de finansmanla ilgili sorunları vardı. Ülkemizde bir öz kaynak sorunu var. Türkiye sermaye birikimi yapamıyor. Aslında da bu makroekonominin yönetenlerin bu meseleyi çözmesiyle ilgili büyük yapısal sorun bu. Ancak son dönemde hakkını teslim edelim, iktidarın Eximbank üzerinden özellikle bizim sektörde destek sağladığını biliyorum. Özel sektörün finans olarak güçlenmesi; üreticinin de, ülkenin de güçlenmesi demek” şeklinde konuştu.

NİYET ÖNEMLİ

Uzak Doğu pazarının fındık ihracatı için oldukça önemli olduğunu vurgulayan Albayrak, “Çin'de İhracatçılar Birliği olarak çok büyük mücadeleler verdik. Çin'e 20 bin ton civarında ihracatımız var ama bu rakam asla yeterli değil. Aynı şekilde Hindistan pazarı da bizim için çok değerli. Hindistan ve Çin hemen hemen üç milyar nüfusa sahipler. Sadece bu iki ülkede 1 milyar nüfusun fındığı tüketebilecek alım gücüne sahip pazar potansiyeli var. Güney Asya ülkeleri de aynı şekilde bu planlamaya dahil edilmeli. Özetle fındığın önü açık, sadece yapısal ufak tefek dokunuşlar gerekiyor. Bu ürünü 6 milyar dolar natürel olarak satarak 6 milyar dolar gelir elde edeceğimiz hedefe kilitlenmeliyiz. Sadece niyetimizi bu yönde sergilemeliyiz. Siyasetçilerimizin bu meselelere üretim maliyetlerini düşürerek, fındık üreticilerinin gelirlerini yükseltmeyle ilgili projeler üretilmeli” dedi.

UZAK BİR İHTİMAL DEĞİL

“Fındığı katma değeri daha yüksek fiyattan satmak ve ülkeye gelir elde etmek uzak bir ihtimal değil.” diyen Albayrak, “Yeter ki niyet ve planlama olsun. Bununla birlikte fındığı gastronomide daha fazla kullanmanın da yollarını aramalıyız” diye konuştu.

Paris’te düzenlenen fuarda katılımcılara Türk fındığını en iyi şekilde anlattıklarını ifade eden Albayrak, “Daha çok profesyonelleri ilgilendiren bir fuardı. Maalesef daha önceki fuarların heyecanını yaşayamadık ama yine de orada yer almamız oldukça önemliydi. Global piyasaların durgunluğu sektörümüzü de etkiliyor ama daha önce olduğu gibi bu zor süreçleri de atlatacağız” ifadelerine yer verdi.

HERKES GÖREVİNİ YAPMALI

Ordu ekonomisine dair de değerlendirmelerde bulunan Albayrak, şu ifadelere yer verdi: “Ordu Ticaret ve Sanayi Odası başkanımız değişti ve bu konuda da geleceğe dair çok umutluyuz. Ordu Üniversitesi’nin şehre katkısı yok. Ünye'de İktisadi ve İdari Ticari Bilimler Fakültesi var. Bu fakülteden, Ordu ekonomisiyle ilgili bir deklarasyonunu hiç duydunuz mu? Doğa güzelliği ve yaşanılabilir bir kent olmasıyla övündüğümüz şehrimiz maalesef fakir. Bu durumu gördüğümüzde son derece canımız sıkılıyor. Bununla ilgili kendisine dert edecek olan insanlar, birinci derecede siyasetçilerimiz. Ayrıca, yerel yönetimlerin, sivil toplum örgütlerinin yöneticilerinin de buna kafa yorması gerekiyor. Bununla birlikte güzel şeyler de var. Kurvaziyer gemilerinin şehrimize gelmesi çok önemli. Sonra RO-RO ilgili bir çalışmamız var. Ordu ekonomisi, eğitimiyle, sağlığıyla hala yetersiz. Devlet yatırımlarıyla ilgili eksiklerimiz tamamlandığı zaman özel sektörün de önü açılırsa, bu şehir kısa süre içerisinde denizinden yararlanarak kalkınır.”

 Murat Gürsoy

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar