Fındıkta Yaşanan Sorunlara Çözüm Aranıyor
Ordu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ORDUSİAD) tarafından “Fındık ve Ordu Ekonomisi” konulu toplantı düzenlendi.
info@karadenizekonomi.com / 2.10.2024
Ordu Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya, Vali Muammer Erol, Ordu Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Celal Tezcan, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Baş, İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, Kabadüz Belediye Başkanı Yener Kaya, AK Parti İl Başkanı Selman Altaş, İyi Parti İl Başkanı Fatih Titiz, Vatan Partisi İl Başkanı Osman Erdaş, Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Adil Levent Karlıbel, Ordu Ticaret Borsası Başkanı Ziver Kahraman, TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça, Ordu Organize Sanayi Bölgesi Başkan Vekili Murat Şimşek, ORDUSİAD Başkanı İdris Altunel ve iş insanları katıldı.
Ordu ekonomisi için önemli olan fındığa zarar veren Kahverengi Kokarca ile mücadele başta olmak üzere fındığın genel sorunlarının ele alındığı, istihdam artırmaya yönelik yeni yatırımların önünü açacak hizmetlerin hayata geçirilmesinin değerlendirildiği toplantının açılış konuşmasını ORDUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı İdris Altunel yaptı.
Toplantının düzenleniş amacı hakkında bilgi veren Altunel, “Ordu’muzun en önemli geçim kaynaklarından birisi fındık. Biz başta fındığın sorunlarını konuşalım, sonra Ordu’muzun tehlike arz eden, önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde şehrin belki nüfus olarak boşalmasını gerektirecek durumla karşı karşıya kalmamak için herkesin burada çözüm önerisi olarak görüşlerini söylemesi için bu toplantıyı yaptık” dedi.
"Arz Talep Dengesi Sağlanmalıydı"
"Karadeniz bölgesinde fındıkla geçinen fındığın ekonomik temel aracı olmasından dolayı bakıyoruz ayakta durmasını sağlayacak arazi varken üreticinin ödüllendirilmesi gerekirdi. Bu zamanda karşı karşıya gelinen durum hiç hoş değil. Çözüm olarak sezonun başında TMO gibi yönetimlerin arz talep yöntemini yönetmesini gerekirdi. 100 bin tona yakın fındık var. Fındığımızı yüzde 90 ihraç ediyoruz. Yurtdışında fındıktaki tehlikeden dolayı başka bir yöntem arıyor. Üreticiler yeterince bilgilendirmiyor sanırım. Bu işin altından nasıl kalkarız bu toplantıyı o yüzden düzenledik" diye konuştu.
"Herkes Üzerine Düşen Görevi Yapsın"
Ordu İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, kokarca böceğini yok etmek için çalışmalara yoğunlaştıklarını dile getirdi ve şu ifadelere yer verdi;
"Biz şu an hiçbir kışlağı atlamadan ilaçlamasını yapıyoruz. Herkesin üzerine düşen görevi yapmasını istiyoruz.
Kapsamlı çalışma yürüteceğiz muhtarlarımızla gerekli görüşmeleri yapıyoruz halkı bilgilendirmek adına.
15 Ekim'den sonra ya da Kasım'ın başında kışlalara daha çok yoğunlaşarak ilaçlama yapacağız bu böcek sıcağı seviyor havalar soğuyorken bu ilaçlamayı yapacağız.
Bireysel mücadele yapanlar var. Çok güzel bu durumu hep birlikte devam ettirmeliyiz. Biz bu işi erkenden bitireceğiz ama hep beraber yaparsak bitecek kokarca böceği vakası. Herkes taşın altına elini koyacak. Sayın Valimiz Muammer Erol'da desteklerini sürdürüyor. Güzel sonuçlar alacağız."
ORDUSİAD Başkanı Altunel; "Arz Talep Dengesi Sağlanmalıydı"
Fındık alımında arz talep dengesinin sağlanması gerektiğini ifade eden Altunel, "Karadeniz bölgesinde fındıkla geçinen, fındığın ekonominin temel aracından olmasından dolayı fındık üreticilerimizin atakta durmasını sağlayacak arazileri yok bu koşullarda bu vatan toprağını bekliyor diye ödüllendirilmesi gerekirken işte bugünkü geldiğimiz noktada karşı karşıya kaldıkları durum hiç hoş değil. Çözüm olarak sezonun başında TMO gibi yönetimlerin arz talep yöntemini yönetmesini gerekirdi. 100 bin tona yakın fındık var. Fındığımızı yüzde 90 ihraç ediyoruz. Yurtdışında fındıktaki tehlikeden dolayı başka bir yöntem arıyor.
Üreticiler yeterince bilgilendirmiyor sanırım. Bu işin altından nasıl kalkarız bu toplantıyı o yüzden düzenledik" dedi.
İl Tarım ve Orman Müdürü Yılmaz; "Herkes Taşın Altına Elini Koyacak"
Ordu İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, kokarca böceğini yok etmek için çalışmalara yoğunlaştıklarını dile getirdi ve şu ifadelere yer verdi;
"Biz şu an hiçbir kışlağı atlamadan ilaçlamasını yapıyoruz. Herkesin üzerine düşen görevi yapmasını istiyoruz. Kapsamlı çalışma yürüteceğiz muhtarlarımızla gerekli görüşmeleri yapıyoruz halkı bilgilendirmek adına. 15 Ekim'den sonra ya da Kasım'ın başında kışlaklara daha çok yoğunlaşarak ilaçlama yapacağız. Bu böcek sıcağı seviyor havalar soğuyorken bu ilaçlamayı yapacağız. Bireysel mücadele yapanlar var. Çok güzel bu durumu hep birlikte devam ettirmeliyiz. Biz bu işi erkenden bitireceğiz ama hep beraber yaparsak bitecek kokarca böceği vakası. Herkes taşın altına elini koyacak. Sayın Valimiz Muammer Erol'da desteklerini sürdürüyor. Güzel sonuçlar alacağız."
Vali Erol; “Buradaki Birlikteliği Önemsiyorum”
Toplantının sonunda bir değerlendirmede bulunan Vali Muammer Erol, “Toplantıyı düzenleyenlere ve katılanlara ben de canı gönülden teşekkür ediyorum. Herkes kazanırsa, herkes kazanır. Yani bir kişi kazanırsa herkes kazanmaz. Önce bunu bilmeliyiz. Öyle olunca da bizim işimize geldiği için savunmamalıyız. Daha iyi iyinin düşmanıdır. Biz o daha iyinin peşinde gücümüzün yettiğince el birliği ile koşarsak, inşallah hepimizin istifade edeceği sonuçları yine beraber tahsil ederiz. Ben buradaki bu birlikteliği önemsiyorum. İnşallah hayırlı sonuçlara vesile olur diye de düşünüyorum. Bunun olmazsa olmazlarından birisi de açık konuşmaktır. Bu tür toplantılarda, şehrimiz için gerekirse doğru olduğuna inandığımızı savunurken sınırlarımızı da zorlayabiliriz. Ama ortak bir karar verdiğimizde artık bizim doğrumuz değil, o ortak verilen karar neyse o bizim doğrumuzdur. Bizim doğrumuzla, ortak mutabakata varılan doğrunun yer değiştirmesi lazım. Bu toplantılar o zaman sonuç almış olur. Ortak akılla inşallah daha iyi yerlere geleceğiz. Ama arkasına emeğimizi de koymamız lazım” dedi.
Kahverengi Kokarcaya karşı verilen mücadeleye de değinen Vali Erol, “Kahverengi Kokarcayı geçen yıl bugünlerde konuşmaya başladığımızda hemen hemen hiçbir şeyini bilmiyorduk. Ne yapalımı konuşurken değişik fikirler ortaya geldi. O değişik fikirler içerisinde daha önce uygulanmış, sonuç alınmış bir fikir de yoktu. Bunlardan en somutu samuray arısı üretmekti. O ortamda bir risk alınması gerekiyordu. Hakikaten lisanslı bir ilaç yoktu bu ilaçlamanın şartlarına uygun olup olmayacağı, diğer ürünlere ve canlılara zararlı olup olmayacağı bunların hepsi birer soru işaretiydi. Biz bu işe tamam girelim dediğimizde, bu soru işaretlerini ve riskleri biliyorduk ama yapacak başka bir şeyimiz yoktu. Bütün riski alarak, hiçbir şey yapmamaktansa kışlak ilaçlaması adına yapılacakları geriye bırakmamak adına bu işe giriştik. Bunun üzerine bakanlık da benimsedi. Destek de veriyor, diğer vilayetlerde de yayılıyor. Biz bu yıl, geçen yıldan daha iyi yapacağız ilaçlama işini. Bundan sonraki süreçte her yeri eş zamanlı sürek avı mantığıyla bir köye girdik mi kapalı tek bir mekân kalmasın ilaçlanacak. Ve bu ilaçlamayı da usule uygun yapalım. Yani olabildiğince bu işi bilen, alınması gereken tüm tedbirleri alarak önce ilaçlama yapan insanların kendi sağlıklarıyla ilgili tedbirleri eksiksiz alarak yerine getirmemiz gerekiyor. Geldiğimden beri söylüyorum, hiçbirinizden hiçbir iş için para istemeyeceğim diye. Sadece yapılması gereken işi anlatacağım, sadece diyeceğim ki bu işin altından kalkmak için gücü kuvveti yetenler geride durmasınlar, bu işin altına girsinler. Bunu bekliyorum. Sizlerden de beklediğim bu. Sizler olmadan götüremeyiz. Onun için emeğimizi, gayretimiz, yapabileceklerimizi geriye bırakmayalım, birbirimizden esirgemeyelim. O yüzden bizim bu yaptığımız çabaya katkısı olabileceğini düşündüğünüz zerrece bir ihtimal varsa da gelin bize söyleyin. Emeğimizi gayretimizi inşallah iyi bildiğimiz şeyleri yapmaktan esirgemeyelim. Hep beraber güçlü oluruz ve altından kalkamayacağımız hiçbir şey de kalmaz diye düşünüyorum.” diye konuştu.
Toplantıya katılan, siyasi parti, meslek ve STK temsilcileri ile iş insanları da söz alarak, başta fındığın sorunları olmak üzere Ordu ekonomisinin gelişmesi ve kalkınması için atılması gereken adımlar ve yapılması gereken çalışmalar konusunda görüş, öneri ve düşüncelerini dile getirdiler.