Karadeniz dalgaları elektriğe dönüşecek
Geçtiğimiz günlerde ilk defa dalga ve akıntılardan elektrik üretecek santrallerin destek kapsamına alınmasının ve Marmara ile Ege’nin potansiyel alanlar olarak belirlenmesinin ardından, bir diğer elektrik kaynağı da Karadeniz dalgaları olacak.
info@karadenizekonomi.com / 31.05.2023
Türkiye’nin 2024 ile 2028 yılları arasındaki 4 yıllık dönemi kapsayan ve üretim potansiyelini geliştirmeyi amaçlayan Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi’nde, enerjiyle ilgili önemli hedeflere yer verildi. Strateji planına göre, bölgesel merkezlerin yenilenebilirden enerji üretimi, kullanımı ile kaynak verimliliğinde öncü olmaları sağlanacak. Jeotermal kaynaklar, güneş enerjisi, dalga enerjisi ve biyogaz üretimi açısından bölgesel merkezler, kendi özelliklerine göre değerlendirilecek. Başta tarım sektörü olmak üzere imalat sanayi ve evsel kullanımlara yönelik olarak yenilenebilir enerji üretimi ve kullanımı yaygınlaştırılacak.
Van’da jeotermal seracılık
Van, Diyarbakır ve Şanlıurfa’da jeotermal ve solar ısıtmalı seracılık faaliyetlerinin geliştirilmesi, Erzurum ve Van’da biyogaz üretimi, Samsun ve Trabzon’da dalga enerjisi kullanımına yönelik araştırmalar yapılacak ve illerin sahip olduğu potansiyeller değerlendirilerek ekonomiye kazandırılacak. Yeni stratejiyle birlikte, daha önce dalga enerjisinde öne çıkan Marmara ve Ege denizlerine, Karadeniz de eklenecek. Karadeniz’de dalga tribünlerinin daha çok kıyıya yakın bölgelerde kurulması öngörülüyor. Başta tarımsal alanda su kullanımı olmak üzere kaynak kullanımında akıllı sistemler etkin hale getirilecek ve verimlilik artırılacak. Kırsalda da yenilenebilir enerji yatırımları yaygınlaştırılacak. İklim değişikliğiyle mücadele edebilmek için fosil yakıtlardan elde edilen enerji yerine yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen temiz ve sürdürülebilir enerji dönüşümü sağlanacak. Kırsal alanlarda, temiz ve sürdürülebilir enerji için gerekli doğal kaynaklara erişimin daha kolay, yatırım maliyetlerinin ise düşük olması nedeniyle, kırsalda yenilenebilir enerji kaynakları verimliliklerine göre tespit edilerek, bu yöndeki özel sektör yatırımları desteklenecek.
Güneşte Muğla-Adana hattı
Türkiye’nin 4 yıllık bölgesel planlamasına göre, güneş enerjisinde de Muğla-Adana, Van-Hakkâri ile Bitlis, Siirt-Şırnak hatlarına odaklanılacak. Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle yüksek güneş enerjisi potansiyeline sahip. Yıllık ortalama güneşlenme süresi 2 bin 741,07 saat, ortalama yıllık toplam ışınım değeri bin 527,46 kWh/m2 olarak hesaplanıyor. Güneş enerjisine dayalı elektrik kurulu gücün toplam kurulu güç içerisindeki oranı ise yüzde 8,35 gibi istenenden düşük bir oran. Güneş radyasyonu değerlerine göre Türkiye’nin güney ve doğu bölgelerinde güneş enerjisi potansiyeli daha yüksek olarak görülüyor. Güneyde özellikle Muğla-Adana aksı, doğuda ise Van ve Hakkâri ile Bitlis, Siirt ve Şırnak’ın doğu bölgeleri, güneş enerjisi potansiyeli açısından öne çıkıyor. Türkiye’nin rüzgâr enerjisine dayalı elektrik kurulu gücü 10 bin 976 MW’a ulaşırken, rüzgarın toplam kurulu güç içerisindeki payı ise yüzde 10,81. Rüzgarda kullanılabilir potansiyel ise 47 bin 849,44 MW olarak hesaplanıyor. Özellikle Güney Marmara ve Ege kıyıları boyunca yüksek olan bu potansiyelin yerli üretim ile desteklenmesinin, Türkiye’nin enerji ithalatının asgari düzeye indirilmesine imkân sağlayacağı öngörülüyor.
Jeotermalin yüzde 10’u elektriğe
Jeotermal enerji üretiminde ise potansiyel oluşturan alanların yüzde 78’i Batı Anadolu’da, yüzde 9’u İç Anadolu’da, yüzde 7’si Marmara Bölgesi’nde, yüzde 5’i Doğu Anadolu’da ve yüzde 1’i diğer bölgelerde yer alıyor. Jeotermal kaynakların yüzde 90’ı düşük ve orta sıcaklıkta olup doğrudan uygulamalar (ısıtma, termal turizm, çeşitli endüstriyel uygulamalar vb.) için, yüzde 10’ u ise dolaylı uygulamalar (elektrik enerjisi üretimi) için uygun görülüyor.
Kaynak; milliyet-Mithat Yurdakul