Milli Gelir Tehlikede: 3 Milyar Dolarlık Fındık İçin Seferberlik Şart!

Karadeniz Bölgesi’nde son yıllarda hızla yayılan kahverengi kokarca, fındık üretimi için ciddi bir tehdit oluşturmaya başladı. Bölgedeki fındık üreticileri ve sektör temsilcileri, bu zararlının kontrol altına alınamaması durumunda fındık üretiminde büyük kayıplar yaşanacağı uyarısında bulunuyor.

info@karadenizekonomi.com / 26.08.2024

Milli Gelir Tehlikede:  3 Milyar Dolarlık Fındık İçin Seferberlik Şart!

 

Fatsa, Ünye, Perşembe, Çarşamba ve Terme gibi fındık üretiminin yoğun olduğu bölgelerde gözlemlenen kahverengi kokarca, yerel üreticiler üzerinde endişe yaratmış durumda. Sektör temsilcileri, devletin acilen devreye girerek kapsamlı önlemler alması gerektiğini vurguluyor. Bu tehlike, sadece fındık üretimini değil, aynı zamanda Türkiye’nin milli güvenliğini de tehdit edebilecek boyutlara ulaşabilir.

 

“ Felaket Kapıda “

Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Hamza Bölük, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Felaket kapımızda ve maalesef uyarılarımız yeterince dikkate alınmadı. Bu yıl Doğu Karadeniz ve Batı Karadeniz'de lokal olarak görülen kahverengi kokarca, eğer zamanında müdahale edilmezse, ülkemizin 2-3 milyar dolar döviz girdisini sağlayan fındık sektöründe telafisi imkansız zararlara yol açabilir," diyerek tehlikenin boyutlarına dikkat çekti. Bölük, devletin bu sorunu milli bir güvenlik tehdidi olarak ele alması gerektiğini belirterek, "Kahverengi kokarcayı tarımda milli güvenlik tehdidi olarak görmeli ve bu doğrultuda acil eylem planları devreye sokulmalıdır. Topyekûn mücadele edilmezse, gelecek yıllarda fındık sektörünün çok büyük bedeller ödeyeceği bir felaketle karşı karşıya kalırız. Devletimiz, Tarım Bakanlığı ve tüm ilgili paydaşlar, bu tehdidi ciddiyetle ele almalı ve gerekli tüm önlemleri bir an önce sahaya yansıtmalıdır," dedi.

 

“Üreticilerin Mağduriyeti Bitmiyor”

ORDUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı İdris Altunel ise, TMO’nun kokarcadan etkilenen tüm ürünü alması gerektiğini belirterek, "2024 yılı fındık mahsulü pazara indi, ancak üreticilerimizin çilesi bitmiyor. Zaten maliyet oranları üreticilerimiz için büyük bir yük oluşturmuşken, kokarca zararlısı yaralarına tuz basmıştır. Bu noktada, TMO'nun asıl amacı üreticiye destek olmak ve piyasa dengesini sağlamak olduğuna göre, bu yıl kokarcadan etkilenen tüm mahsulün TMO tarafından alınması zorunlu hale gelmiştir," dedi. Altunel, ayrıca Ordu, Giresun ve Trabzon gibi illerde taban arazi ve eğimli arazi farkı gözetilerek dönüm başı destek kapsamının diğer illerden ayrı tutulması gerektiğini belirtti. "Bu adım, üreticilerin mağduriyetini gidermekle kalmayacak, aynı zamanda siyasi temsilcilerimizin bölgede kaybettiği prestiji geri kazanmasına da katkı sağlayacaktır," dedi.

 

Fındık İhracatçısı Edip Sevinç’den Tepki!

Fındık İhracatçısı Edip Sevinç yeni sezonda kahverengi kokarcadan dolayı fındıkta yaşanan kalite problemine tepki gösterdi. Edip Sevinç, yeni sezonda fındıkta yaşanan kalite problemlerine dikkat çekerek, sektörün en dinamik ve gövdesi taşın altında bulunan İhracatçı Birliklerinin 7-8 senedir kahverengi kokarcayla mücadele için maddi olarak tüm fedakârlıkları yaptığını, biyolojik mücadele için samuray arı üretim tesisine destek verdiğini söyledi. Sevinç; “35-40 randımanın hesabını kim verecek? Bütün bunlar durduk yerde mi oldu? Bu durumdan da baronlar mı yoksa tekeller mi sorumlu? %10 dan fazla çürük, kahverengi kokarca tahribatlı , urlu fındıkların ekonomiye ve dolayısıyla üreticiye verdiği gelir kaybını kim karşılayacak?  Yine bu sezon başında kışlaklardan henüz çıkan kokarcaların yok edilmesi için ilâç temininde seferberlik ilân eden de yine Fındık İhracatçıları olmadı mı? Şimdi herkes aklını başına alsın. Fiyat goygoyculuğu, popülizm ve ucuz kahramanlık zamanı değil. Bu yıl yetecek fındık var ama artık sonrasını ciddi olarak düşünmeliyiz. Eğer önlemler zamanında alınmaz ve sektörün bütün paydaşları Tarım Bakanlığı ile birlikte el ele vermezler ise bizi çok daha zor günler bekliyor. Herhalde Karadeniz'in ekonomik dinamiği fındıktan bu ülkenin ve üreticinin mahrum olmasını göze alabilecek hiç kimsenin bulunmadığı kanaatimdeyim.” dedi.

 

 

“ Devletin Elini Taşın Altına Koyma Zamanı”

Durak Fındık Yönetim Kurulu Üyesi Kadir Durak da, işin ciddiyetine vurgu yaparak, "Maalesef bu yıl lokal olarak görülen kahverengi kokarca, eğer devletimiz ciddi tedbirler almazsa, gelecek senelerde çok büyük bedeller ödemek zorunda kalacağız. Üretici de, ihracatçı da, ülke ekonomisi de bu süreçten ağır şekilde etkilenecektir," dedi. Durak, "Tarım Bakanlığı, Tarım İl Müdürlükleri, Ziraat Odaları ve diğer tüm paydaşlar, bu tehdidi ciddiyetle ele almalı ve köy muhtarlarıyla birlikte bir seferberlik ilan edilmelidir. Önümüzdeki 5 yıl, fındık üretiminde çok tehlikeli bir süreç bizi bekliyor. Bu nedenle, tüm ilgili kurumlar ve üreticiler tedbir almalı, fındık bahçelerini koruma altına almalıdır. Aksi takdirde, herkes büyük bedeller ödemeye hazır olmalıdır," diyerek sözlerini tamamladı.

 

 “Seferberlik İlan Edilmesi Gerekiyor”

Karacuha Fındık Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karacuha ise, kahverengi kokarcanın tarımda milli bir seferberlik ilan edilmesi gereken bir tehdit olduğunu belirtti. "Devletimiz, gerekirse alan bazlı destek ödemelerini ilaçlama çalışmalarında kullanarak bu işe el atmalı. Aksi takdirde, Türk fındık sektörü ve tarımımız çok büyük bedeller öder," diyen Karacuha, üretici ve ihracatçının bu süreçte kısmi olarak bedel ödeyeceğini ancak gerekli tedbirler alınmazsa daha büyük felaketlerin kapıda olduğunu vurguladı. "Bu tehdit sadece fındık sektörünü değil, ülke genelinde tarım alanlarını da büyük bir risk altına sokmaktadır. Devletimiz ve Tarım Bakanlığımız, bu tehdide karşı bir seferberlik ilan etmeli ve acil önlemler almalıdır," dedi.

 

 Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nden Acil Uyarı

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, kahverengi kokarcanın lokal olarak görülse de gerekli tedbirler alınmadığı takdirde Türk tarımına büyük bedeller ödeteceğini belirtti. "Genel Başkanımız Şemsi Bayraktar’a tehlikenin boyutunu anlattık ve Tarım Bakanlığımıza gerekli raporları sunduk. Devletimiz, kahverengi kokarca konusunda tedbirleri artırmalı ve bu zararlıları özellikle kışlalarında yok etmeliyiz. Aksi takdirde, gelecek yıllarda büyük bedeller ödemek zorunda kalabiliriz," diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti.

 

“Tecrübelerden Ders Alınmalı”

Eski Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürk, 10 yıldır kahverengi kokarcanın büyük zararlar verdiğini ve ülke olarak Gürcistan ve İtalya'da yaşananlardan ders çıkarılması gerektiğini belirtti. "Ulusal Fındık Konseyi Başkanlığı dönemimden bugüne kadar sürekli kahverengi kokarca tehlikesine dikkat çektim. Ancak maalesef ülkemizde bedeller ödenmeden tedbirler alınmıyor," diyen Arslantürk, bu yıl lokal olarak bazı yerlerde görülen kahverengi kokarcanın kışlaklarda imha edilmezse, önümüzdeki 5 yıl boyunca sektörü perişan edeceğini vurguladı. "Devletimiz, tehlikenin boyutunu görerek bu işe el atmalı ve ciddi önlemler almalıdır. İlaçlamanın tüm fındık alanlarında yapılmasını sağlamak zorundayız. Bu iş kimsenin iradesine bırakılmayacak kadar ciddi bir felakettir," diye konuştu.

 

 Ziraat Mühendisleri Odası'ndan Duyarlılık Çağrısı

Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, kahverengi kokarcanın hem tarımsal hem de doğal ekosistemler üzerinde büyük olumsuz etkileri olduğunu belirtti. "Halyomorpha halys (Kahverengi Kokarca), ciddi ekonomik kayıplara ve çevresel etkilere yol açmakta. Aynı zamanda yaşam alanlarımıza girerek yaşam kalitemizi de olumsuz etkilemektedir. Bu zararlıyla mücadele, sadece Trabzon’un değil, tüm ülke kurum ve kuruluşlarının ortak bir sorumluluğu olmalıdır. Böcekle mücadele edilmediği takdirde, fındık alanlarında fındık para etmeyecek. Bu böcekle mücadeleye mümkün olduğu kadar erken başlamamız gerekiyor," dedi. Pehlevan, bireysel mücadelelerin yeterli olmadığını, toplu olarak mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayarak, üniversiteler, araştırma kuruluşları, kamu ve STK'lar gibi tüm paydaşların bu sürece dahil edilmesi gerektiğini belirtti. "Böceğin tüm ağaçlar üzerinde yaşam alanı olduğu göz önüne alındığında, mücadele etmenin ne denli zor hatta imkansız olacağı ortada. Aksi bir durumda, maalesef bu böcekle yaşam alanlarımızı paylaşmak zorunda kalabiliriz," dedi.

 

Asel GÜRSOY

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar