Sosyo-ekonomik açısından fındık ve çayın bölgenin en önemli ürünlerden olduğunu söyleyen Gültekin; “Bölgeyi ciddi anlamda şekillendiren fındık ve çayı belli bir aşamaya getirdiğimiz için bu ürünlerin yer aldığı projeleri artık almıyoruz. Bu ürünlerde katma değer yaratacak projeler gelmesi bizim açımızdan daha önemli. Ordu Büyükşehir Belediyesi “fındığın çikolata ile senfonisi” projesiyle “Kybele” adıyla bir çikolata markası oluşturdular. Bakıldığı zaman farklı bir tat ve DOKAP buna destek verdi. Katma değerli ve ihracata dönüşebilecek bir ürün. O ürünün daha yoğun üretimi ile ilgili projeler yapılacak. Katma değerli ürün oluşturabilecek projeler bizim için bir adım öne geçiyor” ifadelerini kullandı. 

300 milyon liraya yakın kaynak sağlayabiliriz

Turizm, tarım, hayvancılık, bitkisel, kültür, kobi, belediye hizmetleri, girişimcilik, sanayi, eğitim, sosyal sorumluluk gibi onlarca alt kategoride katma değerli projeleri desteklediklerini anlatan Gültekin; “2021 yılında bu başlıklarda projeler aldık. Bölgeye para hareketliliği sağlayacak projelere desteklemek istiyoruz. Turizm projeleri bizim için oldukça önemli. El ele verildiği zaman güzel projeler üretiliyor ve biz de oturduğumuz koltuğun sorumluluğu ile desteklerimizi sürdürüyoruz” sözleriyle iddiasını ortaya koydu. Kurumun bütçesine ilişkin açıklamalar da yapan Gültekin, “Onaylanan bütçemiz 108 milyon lira. 40 milyon lira da onayda bekleyen yedek bütçemiz var. Ayrıca, 80-100 milyon lira aralığında yeşil yol ile ilgili onay bekliyoruz. Ek bütçe taleplerimizle 300 milyon lirayı bulabiliriz” dedi.

Bölgede 600’e yakın kurum ile çalışıyoruz

DOKAP’ın ilk etapta 8 ilde kurulduğunu ve bu il sayısının 11’e çıktığını söyleyen Gültekin; “Samsun, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane ve Bayburt ilk başta sistemin içineydi.. 2016 yılında Tokat eklendi. 2021 yılında da Çorum ve Amasya eklendi. 2013 yılından 2021 yılına gelinceye kadar bakılan süreçte her ildeki kaynak aktarma miktarları birbirlerine yakın. Çok büyük farklılıklar yok. Bazı illerinden nitelikli projeler gelmediği zaman o ildeki kurumlarla yönlendirme toplantıları yapıyoruz. Nitelikli projeleri birlikte hazırladığımız zamanlar oluyor. Sadece gelen projeleri değerlendirelim gibi bir durumu üstlenmek yerine saha ziyaretleri ile yönlendirme yapıyoruz. Sahada olmamız çok değerli. Trabzon ilinden bizlere gelme sayıları biraz düşüktü. Burada ziyaretler yaparak yeni projelerin hazırlanmasına ön ayak olduk. Bayburt ilinden den projeler az gelmişti. Ziyaret ederek neler yapabilir konusunda görüşmeler yaptık ve bizlere projeler gelme başladı. 185 tane il, ilçe ve belde ve 600’e yakın kurum var. Dengeli bir kaynağın aktarılmasını sağlıyoruz. Üretim ve istihdam projelerde kurumların paydaş olmasını önemsiyoruz. Rize nitelikli projeler gerçekleştiren iller sırasında ikinci sırada yer alıyor. Ek kaynak sağlamak içinde önümüz açık” dedi.

“Sahada danışmanlıklar yapıyoruz”

İstenilen seviyede olunmadığını ancak nitelikli projelerin geldiğini söyleyen Gültekin; “Bizler illerden, kurumlardan nitelikli projeler aldığımız zaman bunları değerlendirmesini yapıp kaynak aktaran kurumuz. Biz DOKAP olarak varız ama oraya doğru ve nitelikli projenin gelmesi gerekiyor. Sadece DOKAP’ın iyi olması gerekmiyor, sahada bizlere proje sunan kurumlarında iyi olması gerekiyor. 2011 yılında kuruldu ama 2013 yılından itibaren proje almaya başladı. O günden bu yana illerimizin proje yapma durumları gelişti. Tam istediğimiz seviyede değiliz ama birçok ilden nitelikli projeler alıyoruz. Çok proje geliyor ve proje yarışı da var. Projeleri DOKAP Eylem Planını’na göre değerlendiriyoruz. 2021-2023 Eylem Planımız yeni çıktı. 2021-2023 Eylem Planımızı faaliyet gösterdiğimiz illerdeki bizlere proje gönderebilecek her kuruma anlattık. Yılbaşından başlayarak temmuz sonuna kadar projeleri alıyoruz. Sektör koordinatörlüklerimizle birlikte projeleri inceleyip olumlu, olumsuz yönlerini değerlendiriyoruz.  Temmuz sonrasında projeleri Cumhurbaşkanlığı Stratejik Bütçe Başkanlığı’na gönderiyoruz. Onlarda bir değerlendirme yapılıyor. Daha sonra kurumlar arasında süreci yürütme çalışmaları yapıyoruz. Projelerimizin, sürdürülebilir yönleri, geçmiş çalışmalar gibi birçok parametrede projeleri Kasım sonuna kadar değerlendiriyoruz. Tüm projeleri en ince ayrıntısına kadar değerlendiriyoruz. Son olarak bunları asil ve yedeklerle ilgili kurumlara geri dönüş yapıyoruz. Ardından protokol anlaşmaları yapılıyor. Kurumlar ihalelerini yapıyorlar. Bu süreçte bizlerde hakkedişleri hesaplara yatırıyoruz. Turizm, tarım, hayvancılık, bitkisel, kültür, kobi, belediye hizmetleri, girişimcilik, sanayi, eğitim, sosyal sorumluluk gibi onlarca alt kategoride faaliyet gösteriyor ve sahanın her yerinde varız. Bizim en önemli görevlerimizden biri de ölçme değerlendirme yapmaktır. Çalışmalarımızı yoğun ve düzenli olarak yapmaya çalışıyoruz.  Doğru olan projeyi savunurum. Sahayı biliyoruz, inceliyoruz. Söylediklerimiz dikkate alınıyor.” Şeklinde konuştu.

Yeşil Yol’da mahkeme kararı kaldırıldı, çalışmalar başlayacak

Yeşil yol hakkında da konuşan Gültekin; “DOKAP’ın ilk kuruluş amacı bölgeyi turizm eksininde büyütmekti. Zaman içinde turizmin yanına diğer sektörler ilave edildi. Turizm başlığı bizim için çok önemli. Birçok bakanlığın kurumun dahil olmasıyla Samsun’dan Artvin’e kadar turizm master planı yapıldı. Çok detaylı bir projeydi. Bölgenin tümünü içine alınıyordu. Bu master çalışmasının içinde yer alan bir projede Yeşil Yol’du. Yol olmadan turizm alanı oluşturmak zordur. Sahil yol haricinde bir turizm yolu oluşturmak istedik. Bu yol turizm alanına ulaşma yoludur. Var olan yolların birleştirilerek Samsun-Artvin arası 550 kilometre. Ama bakıldığı zaman 1950 kilometre yol var. Biz o yolları birleştirerek kısmen yol imalatı yaptık. Yaptığımız yol çalışmalarının yüzde 95’i 1500 metrenin üzerinde. Doğa tahrip ediliyor dedikleri yerlerde ağaç yoktu. Birçok yaylaya ulaşmak için kaçak yollar yapıldı. Yeşil Yol’da şu an yüzde 40 civarlarındayız. Biz maalesef iki seneye kadar mahkeme durdurma kararı vermişti. Durdurma kararı kaldırıldı. Birinci öncelikli yolumuz için 580 Milyon Tl’lik bir kaynağa ihtiyacımız var. Bunun 80-100 bin lirasını bu yıl aktarılarak yıl bitmeden birkaç alanda çalışmaları yürütmek istiyoruz. Önümüzdeki dönemde de bu bütçeyi ikiye bölerek bölgedeki birinci öncelikli yollarda sonuca gitmek istiyoruz. Kış, yayla, doğa turizmine katkı sağlayacağız. Artvin-Rize Havalimanı yapılıyor. Bölgeye daha da turist çekeceğiz. Yaylalara ulaşım sağlamaya çalışıyoruz. Tahrip edilen bir durum yok. Bazı yaylarda yaptığımız imar çalışmaları ile yapılaşmayı önlüyoruz. Yaylalarda yoğunlaşmayı engelliyoruz. İmar yapı yapmak demek değildir. Doğru ve düzgün çalışmalar yapıyoruz” dedi.

(HALİL YILMAZER/ KARADENİZ EKONOMİ)