Bölük, her 10 yılda bir yaşanan zirai donların bu yıl da etkisini gösterdiğini belirterek, özellikle 400 rakımın üzerindeki bölgelerde fındık üretiminde ciddi kayıplar yaşandığını ifade etti. Bölük, “Fındık, bu yıl 3 kez don olayı ile karşılaştı. Şubat ayında yaşanan don, özellikle 400 rakımın altındaki bölgelerde fındık üretimini etkiledi. Mart ve Nisan’daki soğuk hava dalgaları ise bu kayıpları artırdı. Ancak, hasarın boyutunu şu an net olarak söylemek mümkün değil, çünkü elde edilen veriler henüz tamamlanmadı,” dedi.

Kahverengi Kokarca Tehditi Daha Fazla Hissedilecek

Bölük, kahverengi kokarcaya karşı mücadele konusuna da dikkat çekti. Kahverengi kokarcanın bu yıl daha fazla zarar vereceğini belirten Bölük, bunun sebeplerinden birinin zirai donun etkisiyle verim kaybı yaşayan fındıklar olduğunu ifade etti. “Kahverengi kokarca, 500 rakımın altındaki bölgelerde daha fazla zarar verecektir. Zirai don nedeniyle bu bölgelerdeki ürünler zayıflamış durumda ve kokarca bunları daha fazla etkileyebilir,” diyen Bölük, bu yıl kimyasal ilaçlamanın öneminin artacağına vurgu yaptı. Bölük, “İlaçlama yapılmazsa, kahverengi kokarca çok daha fazla zarar verebilir. Bu yüzden ilaçlamadan vazgeçmemek gerekiyor,” şeklinde uyarıda bulundu.

Fındık Tarımında Yenilikçi Çözümler Gerekiyor

Bölük, fındık tarımında karşılaşılan en büyük zorluklardan birinin arazilerin küçük parçalara bölünmesi olduğunu belirtti. Bu durumun, verimliliği ve kârlılığı olumsuz etkilediğini ifade eden Bölük, “Bugün Doğu Karadeniz Bölgesi'nde 3-5 dönümlük bahçelerle geçinmek çok zor. Tarım, bir geçim kaynağı olmaktan çıkmış, yan gelir haline gelmiş durumda. Bu sorunun çözülmesi için mutlaka arazilerin toplulaştırılması gerekiyor. Ayrıca, kiralama sistemi ile fındık tarımının daha profesyonel hale getirilmesi de önemli bir çözüm olabilir,” dedi.

Bölük, Ordu ve Giresun’da belediyeler ve özel firmalar tarafından yapılan kiralama sistemine değinerek, bu sistemin fındık üretimini daha verimli hale getirebileceğini belirtti. “Eğer bu sistem uygulanmazsa, dünya fındık piyasasında liderliğimizi kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabiliriz. Fındık üretiminde verimi arttırmak için modern tarım yöntemlerine geçmemiz gerekiyor,” dedi.

TMO’nun Fındık Alım Politikaları ve Fiyat Dengeleyicisi Rolü

Bölük, Türkiye’deki fındık alım fiyatları ve TMO’nun (Toprak Mahsulleri Ofisi) bu konudaki rolü hakkında da değerlendirmelerde bulundu. TMO’nun fındık alım fiyatının dünya piyasalarına yön verdiğini belirten Bölük, bu yıl açıklanan 4 dolar fiyatının, Türkiye’nin ekonomik şartlarıyla uyumlu olduğunu ancak yine de beklentilerin altında kaldığını vurguladı. “TMO’nun açıkladığı müdahale fiyatı dünyada önemli bir etkiye sahiptir. Ancak, Türkiye’nin iç enflasyonu ve döviz kuru göz önünde bulundurulduğunda, 4 dolar fiyatı yeterli olmamış olabilir. TMO'nun fiyat müdahale politikası doğru bir yaklaşım, ancak dünya koşullarına göre fiyatlar yeniden şekillenmelidir,” dedi.

Giresun Fındığının Başarıları ve İhracat Performansı

Bölük, Giresun’un fındık sektöründeki başarısını da vurguladı. Giresun'da fındık üretimi ve ihracatının artış göstermesinin kendisini gururlandırdığını belirten Bölük, Giresun firmalarının son yıllarda ilk 500’de yer almasının sektör için büyük bir başarı olduğunu ifade etti. “Giresun fındığı, Türkiye’nin fındık başkenti olarak sadece ülkemizde değil, dünya pazarlarında da kendine sağlam bir yer edinmiştir. Bu yıl fındık ihracatımızda büyük bir artış yaşandı. Şu ana kadar 228 bin ton fındık ihraç edilmiş ve 1 milyar 862 milyon dolar gelir elde edilmiştir. Bu rakamların daha da artacağına inanıyorum,” dedi.