OGİD’in sadece bir iş dünyası platformu olmadığını, aynı zamanda dayanışma ve kurumsal kültür odağında şekillenen bir yapı olduğunu vurgulayan Sönmez, derneğin siyaset üstü yaklaşımıyla öne çıktığını belirtti.

“OGİD siyasallaşmaz; denge, denetim ve süreklilik önceliğimiz”

Dernek kültürüne dair değerlendirmelerde bulunan Sönmez, OGİD’in kurumsal mekanizmalarla siyasetten bağımsız kalmayı başardığını ifade etti:“Dernekler arasında en büyük riski siyasallaşma oluşturur. OGİD bu gri alanda, yalnızca iş dünyası ekseninde konumlanır. Başkan dahil herkesin bu çizgiye sadık kalmasını sağlayan iç denetim yapımız mevcut. Gerekirse görev değişikliğine kadar gidilebilecek yüksek istişare kurulumuz var.”

Sönmez, başkanlık mücadelesi yerine görev devir geleneğinin hâkim olduğunu, böylece istikrarın korunduğunu belirtti. OGİD’in 148 üyesi olduğunu aktaran Sönmez, 20’sinin kadın iş insanlarından oluştuğunu da sözlerine ekledi. OGİD’in yeni üye kabul kriterlerine de değinen Sönmez, işletme sahibi veya işletmede karar mekanizmasında yer alan genç iş insanlarına öncelik verdiklerini, 40 yaş sınırı bulunduğunu belirtti.

“Ordu’nun 50 yıllık master planı hazırlanmalı”

Kent vizyonuna dair önemli açıklamalarda bulunan Sönmez, Ordu’nun ekonomik potansiyelinin analiz edilerek sanayi, tarım ve turizmde hedef odaklı bir master plan hazırlanması gerektiğini vurguladı:“Turizmde neyi hedefliyoruz? Sağlık mı, doğa mı, deniz mi? Her alanda altı dolu, sürdürülebilir bir strateji gerekiyor. Siyasilerden beklenti için önce bizim planımız olmalı. Planlar olmazsa, hiçbir yönetici size gereken desteği veremez.”

“Turizmde potansiyel var ama planlama yetersiz”

Son yıllarda artan otel yatırımlarına rağmen, Ordu’daki otel doluluk oranlarının %50-60 civarında olduğunu belirten Sönmez, bu oranın artırılması için destinasyon çeşitliliği ve altyapı planlamasının öncelikli olduğunu söyledi:“Yayla turizmi, arkeolojik alanlar, deniz… Hepsi elimizde var. Ama destinasyon sayısı yeterli değil. Turist buraya geldiğinde konaklayabileceği ve vakit geçirebileceği planlı rotalara ihtiyacımız var. Charter uçuşlar da bu planlamanın bir parçası olmalı.”