Karlıbel, Türkiye'nin en büyük fındık üreticisi olmasına rağmen, üreticiden sanayiciye kadar herkesin mutsuz olduğunu belirtti. Üreticilerin para kazanamadığını, aracıların risk altında olduğunu, sanayici ve ihracatçıların ise uluslararası rekabette zorlandığını ifade etti. Karlıbel, fındık sektörünün yeniden yapılandırılması gerektiğini savunarak, mevcut sorunların yanlış politikaların bir sonucu olduğunu dile getirdi.

Karlıbel, fındık üretimiyle ilgili ilk sorumluluğun devlete ait olduğunu belirterek, 2844 sayılı Fındık Dikim Alanlarını Sınırlayan Kanun'un uygulanması gerektiğini söyledi. Fındık fiyatlarının her yıl Temmuz başında açıklanması gerektiğini belirten Karlıbel, işçilik ve diğer giderlerin bu fiyat üzerinden hesaplanmasını önerdi. Ayrıca, fındık üretiminin tüm ülkede kilogram başına 15 cent karşılığı Türk Lirası ile desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
 

“gerçek bir çiftçi gibi davranmayan üreticilerin şikayet hakkı yok”

Üreticilerin de sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini belirten Karlıbel, gerçek bir çiftçi gibi davranmayan üreticilerin şikayet hakkının olmadığını söyledi. Kadastral sorunların giderilmesi, Çiftçi Kayıt Sistemi'nin (ÇKS) güncellenmesi ve toprak analizlerinin yapılması gerektiğini vurguladı. Karlıbel, küçük bahçelerin komşu bahçelerle birleştirilerek toplulaştırma çalışmalarına katkı sağlanması gerektiğini de ifade etti. Karlıbel, her manav esnafının birer lisanslı depo olması gerektiğini ve bu statüye uygun olarak Borsa tarafından lisanslandırılmaları gerektiğini belirtti. Depo standartlarının oluşturulması, depoların klimatize edilmesi ve haşere ile fare mücadelesinin usulüne uygun yapılması gerektiğini vurguladı.

“komisyonculara mal satma devrinin bitmesi gerek”

Sanayici ve ihracatçıların yeni pazarlar araması gerektiğini belirten Karlıbel, komisyonculara mal satma devrinin bitmesi gerektiğini söyledi. Fındık sanayisinin desteklenmesi gerektiğini ifade eden Karlıbel, TL bazlı ihracatın birlikler kanalıyla engellenmesi gerektiğini savundu.

Karlıbel, fındığın sadece ekonomik bir ürün olmadığını, aynı zamanda Karadeniz'in erozyonla mücadelesinde önemli bir rol oynadığını belirterek, fındık üreticilerinin ve bölgenin korunması gerektiğini vurguladı.