Bu başarısını, eğitimi ve profesyonel deneyimleriyle destekleyen Pamuk, son olarak Karadeniz Sohbetleri programında K.Ekonomi Genel Yayın Yönetmeni Murat Gürsoy'un konuğu oldu.

1987 yılında Malatya'da doğan Burak Pamuk, Seçkin Fen Lisesi'nden mezun olduktan sonra 2011 yılında Altaş Koleji'nden diplomasını aldı. İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünü tamamlayarak Bilkent Üniversitesi'nden mezun olan Pamuk, eğitiminin ardından İspanya'da ticari alanlar üzerine yüksek lisans yapma fırsatı buldu. Bu deneyim, uluslararası alanda kendisini geliştirme ve farklı perspektifler kazanma şansı sundu.İstanbul'a dönerek çeşitli firmalarda çalışmalar yürüten Pamuk, özellikle Bağdat Caddesi, Kuruçeşme ve Nişantaşı gibi prestijli bölgelerde restoran, otel, kafe gibi büyük projelere imza attı.Ayrıca dünya çapında tanınan bir erkek giyim markasının mağazalarının tasarımını üstlenerek uluslararası bir başarı elde etti.

Son dönemde Ordu’ya yerleşem Pamuk,ailesinin uzun süredir inşaat sektöründe faaliyet gösterdiği şehre yeni bir firma getirme kararı aldı.Bu firma, seramik başta olmak üzere mutfak, banyo, mobilya gibi inşaat kalemlerini bulabileceğiniz geniş bir ürün yelpazesine sahip.

İLGİ ÇOK İYİYDİ

Pamuk, “Ordu'da şu anda olmayan bir firmayı getirelim istedik. Burada da bizim de gerek eğitimimiz boyunca aldığımız bilgiler, gerekse iş hayatında tecrübelerimizi de Ordu insanına da yansıtalım istedik ve burada da seramik başta olmak üzere, mutfak, banyo, mobilya gibi aslında A'dan Z'ye bütün inşaat kalemlerini bulabileceğiniz bir firmayı Ordu'ya hizmetine sunmuş olduk. Dediğiniz gibi de açılışımız gerçekten çok hareketli oldu. Çok katılım oldu. Herkes çok fazla ilgili gösterdi ve hala misafirlerimizi ağırlıyoruz” dedi.

KÜLTÜREL ÖĞELERİMİZİ ÖN PLANA ÇIKARMAMIZ GEREKİYOR

Fransa Konsolosluğu tarafından düzenlenen proje yarışmasında elde ettiği birinciliğin sadece kendisi için değil, Ordu için de gurur verici olduğunu dile getiren Pamuk, “Aldığımız eğitim ve tecrübemiz gereğince de Ordu'nun kabuğunu kırmasını hedefliyoruz her alanda. Burada bizzat içinde olduğumuz bu mimarlık alanında da biz Ordu içerisinde kalmayalım; önce ülkemize sonrasında da dünyaya kendimizi gösterelim diye düşünüyoruz. Bu neticede de zaman zaman biz çeşitli yarışmalara da katılıyoruz. Bu yarışmalar neticesinde de sizin de bahsettiğiniz gibi bir tane projemiz de Fransız Konsolosluğunun seçtiği ve İstanbul'da yer alan Fransız Sarayı'nda sergilenmeye layık görüldü. Biz de oraya gittik projemizi davetlilere tanıttık. Güzel bir kokteyl oldu. İstanbul'da sektörün temsilcileri yine meslektaşlarımızın olduğu bir kokteyl düzenlendi. Projemiz de çok güzel ilgi gördü. İnşallah önümüzdeki günlerde de yeni başarılarla birlikte mutlu edeceğiz. Gastronomi evi projemiz de yine şehrimizim sivil mimari olarak gerçekten önemli yapılarından biri olan Sarı Konak diye tabir edilen yaklaşık 150 senelik olan bir yapının yeniden ele alınarak restorasyonu gerçekleştirilerek Ordu turizmine kazandırılması projesidir. Bu proje kapsamında biz de yerel belediyeyle çalışarak da güzel bir proje ürettik. Kültürel öğelerimizi ön plana çıkarmamız gerekiyor. Gastronomi de bunlarda birisi. Yani bu aslında burada mimarlığı dediğimiz gibi bir anahtar olarak, kapıyı açan bir öğe olarak her zaman biz öne sunabiliriz. Biz iyi bir projeyle, iyi kurgulanmış bir projeyle insanlara bu kapıyı açarız. O kapının içerisinden girdikten sonra da sizin onu doldurmanız gerekiyor. Gastronomi de böyle bir şey. Gastronomi de bizim gerçekten Ordu dışında hiç bilinmeyen lezzetlerimiz var. Bu lezzetlerin tanıtılması gerekiyor. Biz yine mesela birincilik aldığımız diğer Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlemiş olduğu projede de insanların kendi kendine yetebilmesini ön plana çıkarmıştık” diye konuştu.

ORDU’YA DEĞER KATMAK İSTİYORUZ

Ordu’ya değer katmak istediklerini ifade eden Pamuk, “Bu şehirde yaşayan bir insan olarak şehre nasıl bir katkı sağlayabilirim diye kafa yoruyorum. Şehrimizde de ikonik bir yapı ihtiyacının olduğu kanaatindeyim. Ordu'yu simgeleyebilecek, insanların ziyaret edebileceği simgesi olabilecek bir yapıya ihtiyacımız var. Burada aslında bi çıkış noktamız belediyenin önündeki alanı yayalaştırarak orada bir meydan oluşturulması ve o meydanın ortasında da böyle bir kulenin yer almasıydı. Şehirlerin siluetleri de önemlidir. Buradaki kulenin çıkış noktası da bizim bütün Türkiye'de illerde olan 'Ordu'nun Dereleri' türkümüz var. Biz de artık o türküdeki temennileri gerçekleştirdiğimiz noktadayız. Ordu'nun merkezinde yer alan 4 deremizi 4 farkı cephede kullanarak onların oluşturmuş olduğu organik formları bu kulemizde yansıttık” dedi.

İNSAN KAYNAĞIMIZ ÇOK GÜÇLÜ

Pamuk, Türkiye’nin inanılmaz bir insan kaynağı olduğuna vurgu yaparak, “Gençlik aslında güzel yetişiyor. Bu konudaki kaynaklarımız gerçekten dünyanın ve Avrupa'nın önünde. Fakat burada hani açılışta babam Yaşar Pamuk'un da dediği gibi, gençlerin de önünün açılması gerekiyor. Dünyada ve Avrupa'daki trendleri yakından takip ediyorum. Zaman zaman da hem dünyadaki bu tarz fuarlara ve etkinliklere gidiyorum. 25 ülkede yaklaşık 100 şehir gezdim ve bu ülkedeki mimari eserleri inceledim. Bizim bu noktada aslında bir şekilde başlangıç noktasında olduğumuz söyleyebilirim. Katetmemiz gereken çok fazla yol var. Ordu şehri, gerçekten Türkiye'deki ilk 3'teki şehirlerden birisi. Gelecek vadeden bir şehir. Fakat biz bunu iyi bir şekilde işlememiz gerekiyor. Bu da kesinlikle ve kesinlikle mimari ile oluyor. Şehirlere değer katan, önem katan şey mimaridir. Biz de nitelikli projeler üreterek, benzersiz projeler üreterek rakiplerimizden sıyrılmamız gerekiyor. Rakibimizi sadece çevre şehirleri olarak görmememiz gerekiyor. Diğer ülkeler olarak görmemiz gerekiyor. Şimdi yine küresel ısınmayla birlikte su sorunlarıyla birlikte Karadeniz'in değeri ilerleyen yıllarda daha da anlaşılacak. Burada yine bizim Karadeniz'in çevresindeki ülkeler olarak işte Rusya'nın Soçi'ye yaptığı bir yatırımlar, Gürcistan'ın Batum'a yaptığı yatırımlar var. Bizim de burada Karadeniz'de en önemli şehirlerden birisi olma potansiyelimiz var” ifadelerine yer verdi.

İLÇELERE ÖZEL PROJELER

İlçeler için de önemli projeler gerçekleştirdiklerini dile getiren Pamuk, “Artık yeşil binalar konuşuluyor. Yani bütün dünyada artık atmosfere kirlilik vermeyen, çevreyi kirletmeyen sürdürülebilir binalar artık ön planda. Bizim de buradaki düşüncemiz yine o noktadan çıkarak bir binayı yıkıp yeniden yapmak veya başka bir yere yapmaktansa elimizdeki bir yapıyı dönüştürerek bunun ömrünü devam ettirmek noktasındadır. Yine mevcuttaki bir yapıyı tamamıyla sıfırdan ele alarak, arazi koşullarına da uyarak, yine kendi kendine yetebilecek güneş enerjisini kullanabilen, yağmur suyunu depolayabilen, enerji ihtiyacını ve su ihtiyacını minimize eden bir projemiz. Bütün projelerde sürdürülebilirlik yakalamaya çalışıyoruz. Hepsinin arkasında bir hikayesinin olsun istiyoruz. Bu hikâye de bizim Ordu'daki kültüre de yansısın istiyoruz. Çambaşı'ndaki doğal ev projemiz de yine bu kapsamda doğal taş kullanılan, yine doğal ahşap kullanılan, kayak tesisinin yapılmasıyla, yol yatırımlarıyla, otel yatırımlarıyla yine şehrimizin ve bölgemizin göz bebeği olabilecek bir nokta. Bu noktada da yine biz yaptığımız projeyle bir farkındalık yaratalım insanlarda yine bizim yaptığımız projeyi takip etsinler ve onlar da doğalı seçsinler, onlar da yerel kültürden bir şeyler oraya nüfuz ettirsinler ve aynı zamanda da taklit yapılar olmasın geleceğe de bir ışık tutsunlar. Moderniteyi de yakalayalım istiyoruz. O tarz projelerden birisidir yine Çambaşı'ndaki doğal ev projemiz. Gökömer'deki sosyal tesisler projemizde Altınordu Belediyesi ile birlikte yürüttüğümüz bir projemiz. Orada da yine Gökömer'in çok güzel bir noktasında doğal seyir terası oluşturan bir noktada bir tarafı Melet Vadisi olan bir noktada sosyal tesis projemiz var. Orada da yine bizim yöresel mimari enstrümanlarını kullanarak da bir proje geliştirdik. Bu projede bizim yine muska dolma dediğimiz yöresel bir inşaat tekniği olan teknikte yapılar yapılarak insanlara yine geçmişten aldığımız o feyzi göstermek istedik. Yine bu projelerle dediğimiz gibi Avrupa'da ve Türkiye'de olan yarışmalara katılım sağlayacağız. Altınköy projemiz de burada insanların geçmişteki köy hayatından feyz alarak oradaki günlük yaşantıdaki nüansları alarak burada bir proje hazırlamış olduk. Burada bir köy müzesi var. Bir yel değirmeni var. Aynı zamanda yine bir seyir kulesi olarak çalışan. Ondan sonra yeniden yorumlanmış bir serenderlerimiz var. Köy kahvehanesi var. Yine bizim fındık toplarken kullandığımız şelekleri de projemizde çöp kutuları olarak kullanıyoruz. Yani yöresel elemanları bizim yorumlamamızla birlikte tekrardan hayata geçirmeyi planlıyoruz. İnşallah bunlar da bölgemizde ilgi görür ve devamları da gelir” ifadelerine yer verdi.

ORDU’NUN POTANSİYELİ ÇOK YÜKSEK

“Ordu'nun potansiyeli çok yüksek” diyen Pamuk, şu ifadelere yer verdi: “Turizm noktasında nitelikli yatırımların olması gerekiyor. Fındıkta yeni ürünler çıkarmamız gerekiyor. Beklediğimiz serbest bölge, ikinci organize sanayi bölgesi, demir yolu gibi yatırımlar var. Bunlarla birlikte Ordu'nun ivme kazanması gerekiyor. Turizm noktasında havalimanımız var ama havalimanından maalesef hala çok kısıtlı noktalara uçuş gerçekleşiyor. Hem bizim için hem buraya gelmesi muhtemel turistler için de çok önemli. Mesela yanımızdaki Trabzon her noktada örnek verilir. Turizm noktasında da gerçekten örnek verilecek noktada. Trabzon'da yaşayan insanlar ben orada çok iş yaptığım ve arkadaşlarım olduğu için de biliyorum. Ordu'ya gıptayla bakıyorlar. Ordu şehrini çok seviyorlar. Biz nerede kaldık siz nereye geldiniz diyorlar. Fakat turizm noktasında onlar bizden fersah fersah üstte. Onların yaptığı çok büyük yanlışlar var. Biz o yanlışları yapmadan turizm noktasında ilerlememiz gerekiyor. Bizim potansiyelimiz ve olduğumuz nokta da onlardan aslında ilerde. Ama oradan biz o pastayı kapamıyoruz. İhracatımız düşük seviyede. Sanayimiz düşük seviyede. Nitelikli eleman bulunamıyor. Üniversite mezunumuz çok fazla var diyoruz. Türkiye'de üniversite mezunu işsiz çok fazla diyoruz. Ama şehrimizde de bakıyoruz ki bu tarzda insanlar çok fazla yok. Bunlar genelde büyükşehirlere göç ediyorlar. Bunları burada tutabilecek yatırımların olması gerekiyor. Kültürel alanda da şehri geliştirmek gerekiyor ki burada turizme katkı sağlaması gerekiyor.”