Ordu İl Sağlık Müdürlüğü yazılı açıklamada, “10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü aracılığıyla pandeminin (salgın) psikolojik sağlığımıza etkilerine dikkat çekilmesine, iyileştirme ve ruh sağlığını koruma çabalarımızın yeniden gündeme getirilebilmesine olanak sağlanmıştır. Covid-19 salgını, ruh sağlığı için küresel bir kriz yaratarak kısa ve uzun vadeli stresleri körüklemiş ve milyonların ruh sağlığını olumsuz etkilemiştir. Tahminlere göre, pandeminin (salgın) ilk yılında hem anksiyete hem de depresif bozukluklarda yüzde 25'ten fazla artış olduğu bildirilmiştir. Aynı zamanda, pandemi (salgın) koşulları ve fiziksel sağlık öncelikleri nedeniyle tüm dünyada ruh sağlığı hizmetleri ciddi şekilde kesintiye uğramıştır” dendi.  

İLERLEMEYİ TEHDİT EDİYOR

Açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi: “Dünyada artan sosyal ve ekonomik eşitsizlikler, uzayan çatışmalar, şiddet ve halk sağlığı acil durumları tüm nüfusu etkileyerek daha iyi bir refaha yönelik ilerlemeyi tehdit etmektedir. 2021’de dünyada 84 milyon insan zorla yerinden edilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü, bireyler, topluluklar ve hükümetler olarak ruh sağlığına verilen değer ve bağlılığın derinleştirilmesi ve bu değerin tüm sektörlerdeki tüm paydaşlar tarafından daha fazla katılım ve yatırımla desteklenmesi gerektiği çağrısı yapmaktadır. Akıl sağlığı ihtiyaçlarının tamamının erişilebilir, uygun fiyatlı ve kaliteli hizmetle karşılanabilmesi için ruh sağlığı hizmetlerinin güçlendirilmesi bir zorunluluktur.”

İNSANLARDA İÇE KAPANMA ARTTI

Ordu Tabip Odası Başkanı Uzman Doktor Ali Coşkun ise, “Özellikle Covid-19 pandemisi (salgın) nedeniyle iki yılı aşkın bir süredir insanların evde karantinada kalması ve Covid-19’a yakalanma ve bu hastalığın ölüm korkusu ile ruh sağlığını bozucu etkiler oluşmuştur. Bu durumun ruh sağlığını da az da olsa etkilediği düşüncesindeyim. Ruh sağlığının bozulmasının önlenmesi, özellikle sosyal münasebetlerle azalırken, içine kapanma, karantinada kalmayla ruh sağlığının bozukluğunun artış hızı gösterebilmektedir. Özellikle içinde bulunduğumuz dünyada insanların birbirlerine tahammülsüz olmaları aslında bozulmuş olan ruh sağlığında bir tezahürü olabilir” dedi.  

DAHA FAZLA HOŞGÖRÜ LAZIM

“Oysa yapılması gereken insanların azami ölçüde hoşgörüye ve empatiye sahip olmalarıdır.” diyen Coşkun, “Her sinirlendiğinde bir kötü söze hatta bir yaralamaya meydan verecek hareketleri olan birçok insan aslında sonrasında çok pişman olmaktadır. İstemeden birtakım olaylara meydan vermemek için herkesin öncelikle sağlıklı bir ruh sağlığına sahip olması en önemli kavramdır. Bu nedenle insanların toplum içerisinde yaşarken ruh sağlıklarının da mutlaka sosyal olarak iyi bir duruma getirmeleri şarttır. Bu konuda da hem sosyal olarak arkadaşlarından ayrı çevrelerinden eğer yeterli olmasa da profesyonel sağlık sunucularından yardım almaları kaçınılmazdır” şeklinde konuştu.