Göreve geldiği ilk tarih olan 2009 yılında Türkiye’nin en genç TSO başkanı olmasının avantajıyla vizyoner bakışını sahaya yansıtan Karataş, kat ettikleri mesafenin hem Fatsa ve Ordu hem de ülke ekonomisi için önemli bir katma değer sağladığına vurgu yaptı. Bölgede yıllar boyunca tarıma dayalı bir ekonomi anlayışının benimsendiğini ve fındık üretiminin tek gelir kaynağı olduğunu ancak dönemsel düşüş ve yükselişlerle bu ekonomik anlayışın sürdürülebilir olmaktan uzak olduğu görüşünü ortaya koyarak işe başladıklarını ifade eden Karataş, ihtiyaç duyulan güçlü üretim ayağı için Fatsa Organize Sanayi Bölgesi’nin üstlendiği rolü şu sözlerle anlattı: “Sağlıklı bir gelişmişlik ve kalkınma için yılın belli aylarında sıcak para girişi olması yerine 12 ay boyunca hem üretim hem de istihdam yaratmayı önceledik. Bu bağlamda eldeki tek materyal Organize Sanayi Bölgesi’ydi ve biz de sahip olduğumuz bu gücü aktif hale getirmekle işe koyulduk. Toplamda üç fabrika ve 300 çalışandan bugün 38 fabrika ve 6 bini aşkın istihdam sayısına ulaştık.”

Yükselen değer Bentonit

Fındık üreticiliğinin yoğun olduğu bir bölgede yer almalarına rağmen Fatsa OSB’deki fındık entegre tesislerinin ihracatta önemli yer tutmadığını belirten Karataş, yine bölge toprağının bir başka nimeti bentonitin sağladığı getiriden övgüyle bahsetti. Fatsa TSO Başkanı, “ihracatımızın çoğunluğunu kedi kumu, bentonit veya kil diyeceğimiz madenden sağlıyoruz. Türkiye’nin kil ihtiyacının yüzde 70’lik kısmı bölgemizden karşılanıyor. Ama tabi burada önemli olan bu önemli hammaddeyi mamul hale getirerek dış pazara sunmak ki Fatsa OSB’de kedi kumu üzerine çok ciddi bir sektör yoğunluğu oluşmuştur. Bu nedenle en büyük ihracat kalemimiz de bentonittir” dedi.

Sektör çeşitliliği ve ek OSB hazırlıkları

Fındık ve bentonitin yanı sıra başta tekstil olmak üzere orman ürünleri, hayvansal üretim ve deniz ürünleri alanında da önemli atılımların olduğu ve 74 ayrı ülkeye ihracatın gerçekleştiği Fatsa OSB’nin artık kabına sığmadığı iddiasında bulunan Karataş, yeni hedeflerinde ek OSB çalışmalarının yer aldığını şu sözlerle kayıtlara geçirdi: “Şu an için Fatsa OSB’de istihdam edilen 6 bin kişinin karşılığı İstanbul’da 60 ila 100 bin kişi demektir. Metrekareye düşen istihdam oranıyla Fatsa OSB, bölgemizin birincisi Türkiye’nin üçüncüsü konumundayız. Düşünün ki ülke genelinde 340 OSB var. Öte yandan bu OSB her ay Fatsa ekonomisine 25 milyon lira sıcak para akışı sağlıyor. Bunun etrafında kenetlenen tüm girişimcilerimizi bu nedenle bir kez daha kutlamak isterim. En büyük alkışı onlar hak ediyor. Söylemekte sakınca görmüyorum; Puma markasının Türkiye’deki tek üreticisi Fatsa’da. Fenerbahçe’nin bu sezon giyeceği formalar da aynı şekilde… Türkiye’nin en büyük kontrplak üretimi yapan fabrikası da burada. Bu gurur sadece bizim değil Ordu’nun ve Karadeniz’in aynı zamanda. Biz ise bu girişimcilere ev sahipliği yapmakla ve işin bir tarafında yer almakla motive oluyoruz. Ama yeterli mi? Elbette değil. 550 dönüm alanda 6 bin kişiyi aşkın çalışandan bin 500 dönüme çıkartmak ki bugün itibariyle 900 dönüme ulaştık. Birkaç yıl sonra tek parselde bin 500 dönüm alanda 15 bin kişiye istihdam sağlarsak 70’i aşkın fabrika ile ihracat yaptığımız ülke sayısını 130’a rahatlıkla çıkartacağız. Ve marka sayımızı daha da artıracağız ve Ordu ticaretine yön vermeye devam edeceğiz.” 

Ve kamudan beklentiler

Ülkemizin içinden geçtiği zorlu süreçte her bölgede olduğu gibi Fatsa’da da karar vericilerden beklentilerin olduğunun altını çizen başkan Karataş, bu beklentileri de şu sözlerle özetledi:“Bu kadar başarılı işlere imza atan OSB’miz doğalgazla henüz tanıştı. Bunlar gecikmiş yatırımlardı. Bizim işletmelerimizin üretim maliyetlerinin neredeyse yüzde 70’ini enerji oluşturmakta. Doğalgaz kullanımında bu kadar geç kalmamalıydık. O nedenle diğer bölgelerle yarışa geriden başlamamalıydık. Limanlarımızı veya iskelelerimizi de kullanamıyoruz. Aslında bunlar çok küçük dokunuşlarla büyük katma değerler sağlayacaktır. Bunları başarabilirsek Fatsa ihracatın kalesi olacaktır. Sayın cumhurbaşkanımızın önümüze koyduğu 500 milyar dolar ihracat hedefine sadece Kayseri veya Ankara değil biz de katkı sağlamalıyız. Şu unutulmasın ki Ordu ekonomisi ülke geneli ile karşılaştırıldığına en az dış ticaret açığını veren illerden biri konumundadır.”

Kutu

1900 yılından beri Fatsa'ya hizmet veren Ticaret ve Sanayi Odası eski kayıtlarda "Ticaret ve Sanayi ve Ziraat Odası" olarak geçmektedir. Odaya ait en eski defterler 1923 yılına kadar kadar uzanır. Bilinen ilk Başkanı Rum asıllı Lazeri Efendi'dir. 1902-1903 tarihlerinde ise Demircizade Mustafa Bey başkandır.

Cumhuriyet'in ilanından sonra da Fatsa'nın sosyo–ekonomik hayatında etkili olan odanın belli başlı faaliyetleri şunlardır:

Fındık Talimatnamesi

25 Eylül 1930 tarihinde toplanan yönetim kurulu, fındık talimatnamesini oy birliğiyle kabul etmiştir. Talimatname, fındık mahsulünün daha kaliteli üretilmesi için alınacak tedbirleri içerir. Fındığın rutubetten korunarak ve cinslerinin ayrılarak pazarlanması kararlaştırılmıştır. Fındık talimatnamesinin yaptırımını ticaret odası ve belediye zabıtası sağlayacaktır.

Kendir Talimatnamesi

30 Mayıs 1951 tarihinde toplanan yönetim kurulu kendir ticaretini de denetim altına alarak, ihraç edilecek kendirin özelliklerini belirlemiştir. Talimatnameye göre kendir, tamamıyla kurutulmuş olacak, rutubet bulunmayacak ve dolaşık olmayacaktır.

(KARADENİZ EKONOMİ-REŞAT GÜNGÖR)