Ordulu Arıcı İyi Parti Grup Toplantısında konuştu

Ordulu Gezgin Arıcı Mustafa Yılmaz, İyi Parti Grup Toplantısına katılarak arıcıların sorunlarını dile getirdi. Yılmaz, “Arıcılık mesleğimizi düzenleyen yasal düzenlemeler yetersizdir, ihtiyacımızı karşılamaktan çok uzaktır. “ dedi.

info@karadenizekonomi.com / 1.03.2022

Ordulu Arıcı İyi Parti Grup Toplantısında konuştu

Ordu Gürgentepeli olan ve 3 kuşaktır arıcılık yağan bir aileden gelen Mustafa Yılmaz, İyi Parti Grup toplantısında yaptığı konuşmada şunları söyledi;

Aynı şekilde arıcılarımızın mesleki olarak bağlı olduğu Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığımızda kendine özgü bir daire başkanlığı bile yoktur. Bakanlığımızda arıcılık kanatlı hayvanlarla birlikte aynı daire görev alanında değerlendirilmektedir.

Sektörümüzün çok büyük problemleri vardır ve bu problemleri biz arıcılar olarak, devletimizin yeterli desteği ve yardımı olmaksızın aşmamız mümkün değildir.

En büyük derdimiz ve problemimiz piyasada satılan hiç arı görmemiş ve arıcılarımızla hiç ilgisi olmayan tamamen merdiven altı üretimler olan, NBŞ'den yani nişasta bazlı şeker ya da glikoz ya da mısır şurubundan üretilen sıvıların piyasada ‘bal’ adı altında satılmasıdır. Bala benzetilerek satılan, tüketilmesine vesile olunan bu maddeler teknik olarak zehir olarak sınıflandırılabilir. Bu ülkemiz için çok ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına da neden olmaktadır. Ülkemizde denetimler çok çok yetersizdir.

Çağdaş, gelişmiş ülkeler de Mısır şurubunun belli bir kotası vardır, hatta bazı ülkelerde satışları dahi yasaktır. Ama bizim ülkemiz bu konuda 3. dünya ülkesi konumunda olup, dünyada satılamayan Mısır şuruplarının tamamı neredeyse Türkiye’mizde tatlandırıcı veya bal adıyla raflarda satılmaktadır. Hatta bu aymazlar bu bahse konu maddeleri yurt dışına ‘Türk balı’ adı altında ihraç etmeye çalışmakta, o ülkelerde yapılan analizler sonucu bal olmadığı ortaya çıkınca iade edilmekte ve gerçek Türk Balının ise dünya pazarında lekelenmesine neden olmaktadırlar. Devletimizin bu konuda gerekli tedbirleri ivedilikle alması gerekmektedir.

Arıcılarımızın, mısır şurubundan elde edilen bu ucuz zehirli maddeler ile rekabet etmesi imkansızdır. Eğer bu konuda devletimiz gerekli yasal düzenlemeleri bir an önce hayata geçirmezse arıcılığımız yakın zamanda yok olmakla yüz yüze kalacaktır.

Olayın vehametini ortaya koyması bakımından şu örneği tekrar hatırlatmakta fayda vardır. Konya Milletvekilimiz Sayın Fahrettin Yokuş’un bu çatı altında yaptığı basın toplantısında belirttiğine göre, Bakanlığın kriterlerine göre dahi sahte olarak nitelendirilen sıvılar bal adı altında TBMM kantininde dahi satılmakta idi.

Ülkemiz de turizme hizmet vermekte olan otellerin neredeyse %95'i bu Bal adıyla satılan zehirle misafirlerimizi ağırlamaktadır. Bu hem ülkemiz turizmi açısından hem de arıcılığımız açısından çok büyük bir kayıptır. Nişasta bazlı şekere hiç beklemeksizin çağdaş ülkelerde uygulanan kotaların aynı oranda koyulması şarttır. Bu, gerek 84 milyonun sağlığı için şarttır, gerekse arıcılık mesleğinin yok olmaması için olmazsa olmazımızdır.

Bizler devletimizden çözüm beklerken, sorunlarımıza çözüm üretme konusunda yetkili ve görevli olan Tarım Bakanımızdan yasal düzenlemeler konusunda bir çalışma görememekteyiz.

 

Arıcılarımızın diğer sorunlarından biri ise verilen desteklerin piyasa gerçeklerinin yakınından dahi geçememesidir. Şöyle ki; Arılı Kovan Başı Destekleri 15 yıl önce yaklaşık 8 $ iken bugün ise 1,5 $ civarındadır.

Söz konusu bu desteklemeler güncel enflasyon oranları da dikkate alınarak tekrar güncellenmeli ve en az 100 TL’nin üzerinde olmalıdır.

Ayrıca çiftçilerimize sağlanan mazot desteği Ülkemizin bal üretiminin ana lokomotifi olan gezgin arıcılarımıza da sağlanmalıdır. İvedilikle mazot desteği hayata geçirilemezse bu baharda gezgin arıcılarımızın birçoğu nakliyelerini yapıp yaylalara göç edemeyecektir.

Dünyada gelişmiş batı ülkelerinde arıcılara sağlanan polenizasyon desteğinin de ülkemiz arıcılığına sağlanmasını talep ediyoruz.

Kalite bakımında birinci, üretim potansiyelimiz bakımından Dünyada ikinci olduğumuz arıcılık sektörü için, Tarım Bakanlığımız bünyesindeki tek enstitümüz olan Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsü mutlaka uluslararası yetkinliğe ve etkinliğe kavuşturulmalıdır.

Bal başta olmak üzere polen, propolis, arı sütü gibi arı ürünlerimiz mutlaka uluslararası geçerliliği olan standartlara kavuşturulmalıdır.

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar