Bahçıvan, basın toplantısında, İSO'nun Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasının sonuçlarını açıkladı.

Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçıvan, vergi paketi, asgari ücret ve yılın son çeyreğindeki beklentiler üzerine ilişkin bir soru üzerine, kurumlar vergisiyle alakalı sürecin kamuoyunda tartışıldığı boyutta somutlaşmadığını söyledi.

Bahçıvan, şöyle konuştu:

"Sanayiye belli bir takım teşvikler vaadiyle ve motivasyonuyla geçmiş yıllarda verilmiş olan bir takım vergi avantajlarının sebep ne olursa olsun yol ortasında değiştirilmesinin ve bu akdin bozulmasının öngörülebilirlik açısından ve geleceğe dair güven açısından çok ciddi tahribatlar yarattığının geçmiş yıllarda gördük. O nedenle bu konuda ne kadar kaynak yaratırsa yaratsın, sizin 3-4 sene evvel bir plan dahilinde yapmış olduğunuz ve devletle bir akit haline getirmiş olduğunuz bu teşviklerden elde etmiş olduğunuz hakların yol ortasında, oyun ortasında değişmemesi konusu bizim için en hassas ve en üzerinde durulması gereken konudur."

Asgari ücrete değinen Bahçıvan, asgari ücretin ötesinde, firmaların kendi sektör gerçeklerine ve rekabet boyutuna göre ücret değerlendirmelerini yaptığına dikkati çekti.

Bahçıvan, yılın son çeyreğine ilişkin beklentilerine yönelik ekonomi yönetimine ve Orta Vadeli Plan'a (OVP) güvenlerinin ve desteklerinin tam olduğunu ifade ederek, "Tabii ki en önemli beklentimiz finansal istikrarın oluşmasına dönük gelişmeler. Finansal istikrar dolayısıyla enflasyonun düşmeye başlaması, enflasyon mücadelesindeki olumlu gidiş, toplumun tüm birimlerine, toplumun tüm kesimlerine vereceği gücü sanayiciye de verecek." diye konuştu.

"Yüksek teknolojinin payının her geçen sene yukarıya çıkması Türk sanayinin geleceği açısından çok önemli"

Erdal Bahçıvan, sanayicilerin karsızlık sorununa, finansal maliyetlerine ve sektördeki 2024 beklentilerine yönelik bir soru üzerine, finansmana erişim ve finansmanın maliyeti konusunun Türk sanayisinde son 10-15 yıldan beri üzerine net bir şekilde yığılmış olan bir sorun olduğunu dile getirdi.

Bütün bu zorluklara rağmen gücünü ve motivasyonunu devam ettirme noktasında bir sanayi birikimi ve enerjisini gösteren üretim tabanı olduğunu vurgulayan Bahçıvan, "Bütün bu zorluklar içinde bir şekilde yol bulup, alan bulup, fırsat oluşturup kendimizi ayakta tutmayı başarabiliyoruz. Onun için rakamlar ve tabloların ne kadar olumsuz olduğu gerçeği kabul etsek dahi toplum olarak üretim kültürüne ait olan bu özelliğimizi de hiçbir zaman göz ardı etmemeliyiz ve küçümsememeliyiz. O nedenle bardağın dolu tarafında da o yüksek motivasyon yatmakta." dedi.

Bahçıvan, yüksek teknolojinin payının her geçen sene yukarıya çıkmasının ve o şirketlerin gerek ihracatta gerek karlılıkla öne çıkmasının Türk sanayinin geleceği açısından çok önemli bir değeri olduğunu söyledi.

İSO Başkanı Bahçıvan ayrıca şirketlerin finansman noktasında sadece banka kredileriyle değil çağdaş yöntemlerle sermaye piyasalarından ve farklı kaynaklardan banka kredilerine alternatif yaratabilme noktasında da ilerleme kaydederek, borsaya açılarak sıfır maliyetli para kaynağı oluşturma noktasındaki becerilerinde de giderek bir artış gözlemlediklerini ifade etti.

Bahçıvan, "2024'ün neticelerinin şu anda değerlendirdiğimiz 2023'ten çok farklı olacağını düşünmüyorum. Büyüme olarak zaten hepimizin kabul ettiği ve artık bu programın tutması için de gerekli gördüğü daha düşük büyümeye alışmamız gerekiyor. Bu düşük büyüme de bütün sektörler gibi sanayi sektörlerinde de kendini maalesef gösterecek." açıklamasında bulundu.

"Türkiye'nin normalleşmesini sağlayacak olan temel konularda sabırlı yürüyüş önemli katkılar veriyor"

Kambiyo zararları ve OVP'nin ilk yılına ilişkin sorulan bir soru üzerine Bahçıvan, kambiyodaki yaşanmış olan farkın en önemli nedeninin yılın ikinci yarısındaki kurdaki hareket olduğunu düşündüklerini ifade etti.

Bahçıvan, OVP'nin ilk bir yılındaki seyrinin kendileri için en önemli gösterge olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

"Bu program ortaya konduğu zaman Türkiye'nin CDS'leri yaklaşık 600'ler bandında seyrediyordu. Şu anda gelmiş olduğumuz noktada 260-270 puan bandına gelmiş bir CDS var. Eğer vücudun ateşi, hastalığın sağlıklı yaşama dönmesini gösterme açısında en önemli göstergelerden bir tanesiyse, burada da hastanın ateşinin 600'lerden 270'lere düşmüş olması yani Türkiye'nin demek ki daha güvenilir, daha öngörülebilir, daha kredisi yüksek bir ülke olabilme noktasında geçtiğimiz bir yılda hiç de küçümsemeyecek ölçüde bir yol aldığının ve bunun da bir skora yansıdığının önemli göstergesidir."

Bu durumun Türkiye'ye dönük bir kaynak girişi, Türkiye'ye dönük bir tekrar kredi oluşturma ve dünya finans piyasalarının tekrar Türkiye'ye dönük bakış açısının olumluya dönmesi açısından da işaret olduğunu belirterek, Türkiye'nin normalleşmesini sağlayacak olan temel konularda sabırlı yürüyüşün bir şekilde önemli katkılar verdiğini gördüklerini vurguladı.

"Sanayide halen daha istihdam noktasında talep ihtiyacı arz ihtiyacından fazla"

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, konkordatolardaki artışa ilişkin sorulan bir soru üzerine, konkordato konusunun istismarı konusunda çok acı örnekler yaşandığına değinerek, İSO olarak geçen yıldan beri bu konuyu daha farklı bir hukuki değerlendirmeyle ele aldıklarını ve bir teklif sunduklarını dile getirdi.

Bahçıvan, şöyle konuştu:

"Bizim önerimiz konkordatonun sadece kamu alacakları ve finansal alacakları için olması yönündeki bir teklif. Yaşanması istenen bir firma karşısındaki muhatapları da yaşatarak ancak yaşatılmalı. Ama siz tüm alacakları dondurup bir firmaya yaşama hakkı verirken onunla birlikte çalışan ve kendisinin onun o noktaya gelmesinde hiçbir sorunu olmayan onlarca firmayı da maalesef nefessiz bırakma durumuyla karşı karşıyasınız. Onun için bizim net talebimiz konkordato müessesesinin sadece finansal alacaklar ve kamu alacakları için geçerli olması."

İstihdam, ara zam ve hedef enflasyonla ilgili bir soru üzerine Bahçıvan, sanayide halen daha istihdam noktasında talep ihtiyacının arz ihtiyacından fazla olduğunu kaydetti.

Bahçıvan, "Firmalarımızın kendi istihdam ihtiyaçlarından, kendi istihdam kotalarından, kendi istihdamlarındaki mecburiyetlere dönük olarak, ücretlerle üretimlerini devam ettirmek için elinden gelen tüm kozlarını oynayacaklarını düşüncesi içindeyim." dedi.

Merkez Bankasının son eğilim anketinde de enflasyon hedefine dönük beklentilerin daha da azalmaya başladığını dile getiren Bahçıvan, "Ama tabii burada toplum olarak hepimize büyük görev düşüyor. Yani hepimiz enflasyonda düşüşü, mücadelesini bireysel hayatımızda da kurumsal hayatımızda da fazlasıyla ortaya koymalıyız." diye konuştu.