İsrail-Hamas çatışmaları bugün 10’uncu gününe girdi. İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenleyeceğini açıkladığı kara harekâtı, her an başlayabilir. Çatışmaların daha geniş bir alana yayılabileceği endişesi, güvenli liman varlıklarından altına olan talebi artırdı.

Altının ons fiyatı, yüzde 5.47 artarak, geçen haftayı 1.932,86 dolardan tamamladı. Kaydettiği 5.47'lik artışla, 7 ayın en yüksek haftalık kazancına ulaşan altının ons fiyatı, 13-17 Mart haftasında yüzde 6.5 haftalık kazanç sağlamıştı. Analistler, altının ons fiyatının 27 Eylül'den bu yana ilk kez 1.900 doları aştığına dikkati çekti.

Altının genellikle belirsizlik dönemlerinde, özellikle savaşlarda, güvenli liman özelliğinin öne çıktığını ifade eden analistler, bölgede tansiyonun yükselmesi durumunda altın talebinin artabileceğini söyledi.

Veri hizmetleri sunan Oanda'nın Kıdemli Piyasa Analisti Kelvin Wong, altının ons fiyatındaki yükselişin Ortadoğu'dan kaynaklanan jeopolitik risk priminin hâlâ devam etmesiyle bağlantılı olduğunu belirtirken; uzmanlar, savaşa başka bir devletin girmesinin tartışılması ya da İran'a operasyon gibi durumların ortaya çıkması durumunda altının yükselebileceğini kaydetti. Güvenli liman araçlarından gümüş de haftayı yüzde 5.2 yükselişle tamamladı.

Petrol fiyatı ise İsrail-Hamas çatışmasının başlangıcından bu yana en yüksek seviyesine yükseldi ve kara saldırısına ilişkin endişelerin emtia piyasalarında yeni gerginlik yaratmasıyla varil başına 90 doların üzerine çıktı.

Küresel gösterge Brent ham petrolü cuma günü yüzde 5.7 artışla, varil başına 90.89 dolara yerleşti. Bu fiyat, en son Hamas'ın 7 Ekim saldırılarından önce görülmüştü. ABD göstergesi West Texas Intermediate de yüzde 5.9 artışla, varil başına 87.69 dolara yükseldi. Her iki petrol türü de nisandan bu yana en yüksek günlük yüzde artışlarını bildirdi. Fiyatlar, İsrail'in 1.1 milyon insanı Gazze Şeridi’ni terk etmeleri konusunda uyarmasının ardından yükseldi.

Rabobank Küresel Enerji Stratejisti Joe DeLaura, İngiliz Financial Times gazetesine, "Bu çeyrekte, ne olursa olsun, varil başına 100 dolara doğru gidiyoruz" diye konuşurken; Saxo Bank'ın Emtia Stratejisi Başkanı Ole Hansen de "Fiyatlar biz bir miktar istikrar bulmadan önce kolayca çok daha kötü [daha yüksek] olabilir. İsrail, 1 milyon insana Gazze'yi terk etme emrini vermişken, aklı başında hiç kimse petrolde kısa pozisyon tutmayacaktır” dedi.

İran: Müdahale ederiz

BM’nin Ortadoğu Temsilcisi Tor Wennesland’la görüşen İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan, "Çatışmanın bölgesel bir savaşa dönüşmesini istemeyiz. Gazze’de Hamas’ın rehin tuttuğu sivillerin serbest bırakılmasına yardımcı olabiliriz” dedi, ardından İsrail'i uyardı: “İran'ın kırmızı çizgileri var. İsrail'in askeri operasyonu devam ederse ve özellikle İsrail, Gazze'ye kara saldırısı sözünü yerine getirirse, İran yanıt vermek zorunda kalır.” Wennesland, Tahran’ın mesajını görüşme çıkışında İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi’ye aktardı.

Tahran'ın Birleşmiş Milletler misyonu da X sosyal platformunda şu mesajı yayınladı: "İsrail'deki savaş suçları ve soykırım derhal durdurulmazsa, durum kontrolden çıkabilir ve geniş kapsamlı sonuçlar doğurabilir. Sorumluluk BM'ye, Güvenlik Konseyi'ne ve konseyi çıkmaza sürükleyen devletlere aittir.”

Netanyahu: Bu daha başlangıç

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile telefonda konuştu. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), "İki lider, görüşme sırasında, İsrail’in güvenliğini yeniden tesis etme operasyonlarını sürdürürken; Gazze'de kötüleşen insani krizin ele alınmasının önemini tartıştı" diye açıklama yaptı. Görüşmenin ardından Netanyahu, Gazze Şeridi yakınlarındaki birlikleri ziyaret etti. Ülkesinin Hamas’ın 7 Ekim saldırılarını hiçbir zaman unutmayacağını belirten Netanyahu, bombardımanlar için de “Bu daha başlangıç” ifadesini kullandı.