Poyraz Grubunda “İş Geliştirme ve Stratejik Planlama Direktörü” olarak çalışan Fırat Bakıcı, Giresun Üniversitesi 8. Girişimcilik ve Kariyer Günleri panelinde konuşta. Bakıcı öğrencilere, “kimsenin sizi bulmasını beklemeyin” dedi.

Kimsenin sizi bulmasını beklemeyin

Poyraz Grubunun İş Geliştirme ve Strateji Planlama Direktörü olan Fırat Bakıcı, Giresun Üniversitesi’nde Kariyer Günleri’ne katıldı. Konuşması büyük bir ilgi ile dinlenen Bakıcı, “Kimsenin sizi bulmasını beklemeyin, nitelikli insanları siz arayın bulun. Yeni ve farklı ilişkiler kurmaya çalışın. Okulun dışında, girişkenlik gerektiren ilişkiler kurun. Görgünüz artar, bilginiz genişler, bakışınız derinleşir” diye konuştu.

Bakıcı’nın önerileri özetle şunlar oldu:

“Yeni ve geçerli beceriler edinin ve bunu sürekli hale getirin. Kariyer yönetiminizi şirketlere bırakmayın, kendiniz yönetin. İş hayatında artık “Tekkeyi bekleyen çorbayı içer” atasözü geçerli değil. Eğer 5 yıl sonra, şu anda yapmakta olduğunuz pozisyonda iseniz, iş dünyasının dışında kalacaksınız demektir. Artık üniversite tercihi geri dönüşü olmayan bir karar değil. Meslekler hızla değişiyor. Taban puana göre değil, aynaya bakarak tercih yapılmalı. Zira artık ne yaptığınız değil, nasıl yaptığınız önemli. Sıradan bir doktor olacağınıza mesleğine tutkuyla bağlı bir hemşire olun. “En son zamanı ve mekanı unuttuğunuz uğraş ne idi?” İşte her meslekte başarılı olmanın sırrı bu soruda gizli. Yüksek lisans yapacaksanız bölüm değil iyi bir üniversite seçin. İklimi dünya olan bir üniversite seçin. Sosyo-kültürel ve global farkındalık çok önemli. İş dünyası farkındalığınız olsun mutlaka. Türkiye halen daha “orta gelir tuzağı” ndan kurtulmuş değil. Eğer ekonominin 2. liginden 1.ligine geçmek istiyorsak yapmamız gereken şey belli. Bu genç kuşağı iyi değil, çok iyi eğitmemiz gerekiyor. PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) testini duyanınız var mı bilmiyorum. Bu test 3 yılda bir yapılıyor, başta OECD ülkeleri olmak üzere dünya ekonomisinin %80’ini temsil eden 65 ülkede, 15 yaşındaki öğrencilerin bilgi ve becerilerini ölçüyor. Yaratıcı problem çözme, fen ve matematik becerilerini ölçüyor. Biz bu testlerde OECD ülkeleri arasında sondan üçüncü durumdayız. Adı üzerinde bir ekonomik işbirliği örgütü bu, fakat artık OECD denince akla eğitim geliyor. Çünkü bu çağda eğitim demek ekonomi demek. Yeni ekonominin lokomotifi eğitim, yüksek becerilere sahip insan, yani eğitimli bireyler. Bu yeni ekonomiye bilgi ekonomisi denmesi boşuna değil. Asıl kaygı verici olan, böylesine önemli bir uluslararası eğitim endeksine siyaset ve medyanın ilgisizliği. Sonuç olarak yaratıcılık ve problem çözme testinde başarı oranımız %2.2, Güney Kore %28, OECD ortalaması da%12. İşte ekosisteme dair yapısal sorunlarımız var. İnovasyon denilince akla hemen yüksek teknoloji geliyor ama merceği geniş tutmak lazım. Ülkeye gelen turistten daha fazla para almak üzere yapılan çalışmalar da bir inovasyondur. Çünkü inovasyon için önce varolanı eleştirme sonra da olmayanı yaratıcı bir şekilde ortaya koyma becerisi gerekiyor. O nedenle inovasyon yerine tahayyül  de demek gerekir.  Kimsenin sizi bulmasını beklemeyin, nitelikli insanları siz arayın bulun. Yeni ve farklı ilişkiler kurmaya çalışın. Okulun dışında, girişkenlik gerektiren ilişkiler kurun. Görgünüz artar, bilginiz genişler, bakışınız derinleşir. Dünyayı takip edin. Yalnız kalmaya, tefekkür etmeye zaman ayırın. Yaratıcılık böyle gelişir. Yabancı dilinizi 25 yaşına gelmeden halledin. Sürekli okuyun, tarih okuyun, teknolojiyi takip edin. Bol seyahat edin, tren buldunuz binin, yol buldunuz gidin. İş görüşmeleri, mülakatlar ve CV yazımı ile ilgili tüyolara gelince; CV’niz görüşmeye çağrılmak için sadece bir araçtır. Kişisel reklamınızdır, ne fazlası ne de eksiği. Kendi pazarlama iletişiminizdir. Mülakata hak kazanmak için dizayn edilmelidir, işe kabul edilmek için değil. Şirketlere giden 200 CV’den yalnızca 1 CV mülakata çağrılıyor. CV’nizin dikkate alınması için sadece 15 saniyeniz var. Eğer CV’niz kolayca göz gezdirilebilecek bir yapıda değilse o işi unutun. CV’de yalan riskli bir stratejidir. İş hayatında dürüstlük, kalifikasyondan daha değerlidir. Herzaman dürüst olun. İş görüşmelerinde, şirketleri, adayın iyi araştırılmış, bilgi dolu soruları kadar hiçbir şey etkileyemez. Pozisyon ve şirket hakkında araştırma yapmaya biraz vakit harcamamış bir adayı siz işe almak istermisiniz? Mutlaka hazırlıklı gidin. Şirket vizyonu, başarıları, ürünleri, çalışma kültürü, organizasyon yapısı hakkında okumalar yapın. Özgüvenli durun, sabah görüşmelerini tercih edin. CV’nin kronolojisine hakim olun, boşluklar varsa açıklayabiliyor olun.”  HABER MERKEZİ

Fırat Bakıcı kimdir?

2002 İstanbul Üniversitesi İşletme mezunuyum. Sonrasında 4 yıl Londra’da yaşadım. Cass Business School, City University of London’da Ticaret ve Finans master’ı yaptım. Cass Business School, Financial Times’ın 2017 sıralamasına göre Londra’nın en iyi 2. iş idaresi okuludur. 2006’da Deloitte İstanbul ofisinde Finansal Denetçi (Auditor) olarak iş hayatına başladım. 2009’da Reckitt Benckiser’e Üretim Finansman Kontrolörü (Supply Finance Controller) olarak transfer oldum. 2012-2017 yılları arasında Digiturk’te Bütçe&Raporlama Müdürlüğü (Budget and Reporting Manager) yaptım. Kurumsal, profesyonel iş yaşamının ardından aile işlerine odaklanabilmek için Ordu’ya yerleşme kararı aldık eşimle birlikte. 2018 Haziran itibari ile Poyraz Grubunda “İş Geliştrime ve Stratejik Planlama Direktörü” olarak organizasyona dahil oldum.