Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı dava dosyalarında da etkisini göstermeye başladı. Meslekte 27’inci  yılını dolduran İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu  Avukat Atila Tatar, gazetemize özel yaptığı açıklamada ekonomik sıkıntılardan kaynaklı olarak son zamanlarda Ordu’da  boşanma ve alacak davalarının artığını belirtti. Tatar, “Türkiye gündemindeki ekonomik sıkıntıların Ordu’ya yansımasını biz meslek olarak hissediyoruz. Ekonomi bozulunca ister istemez aile ilişkileri de bozuldu. Boşanmaların sebebinin büyük oranı ekonomik kaynaklıdır. Ekonomi bozulunca boşanma davalarında da artış yaşandı. Yine ekonomi kaynaklı olarak, alacak davalarında da alacaklıların borçluları icra takibiyle karşı karşıya bırakmaları ve arazi uyuşmazlıklarından kaynaklanan ceza dosyaları sayısı iyice arttı.” dedi.

“Şehrin ekonomisi canlansın mantığıyla üniversite açılmaz”

Meslekte yaşanan sıkıntılardan da bahseden Tatar Ordu’da şu an 450’nin üzerinde çalışan 80’in üzerinde de stajyer avukat olduğunu vurgulayarak bilinçsizce açılan hukuk fakültelerini eleştirdi. Tatar, “1988 yılında hukuk fakültesine girdiğimde Türkiye’de 7 tane hukuk fakültesi vardı.  Şu anda bu sayı yaklaşık 90 civarında. Şehrin ekonomisi canlansın mantığıyla üniversite açılmaz. Üniversitenin mutlaka donanımlı eğitim verecek akademik altyapısının olması lazım. Çünkü üniversite bilimsel çalışmaların yapıldığı ciddi akademisyen kadrosunun olduğu ve toplumu ileriye taşıyacak çok önemli bir kurum. Fakültelerin sayıları ihtiyaca bakılmaksızın artmasıyla avukatlık mezunu sayısında da ciddi artış meydana geldi. Yeni tasarıdaki yasal düzenlemeye göre hukuk fakültesini ve avukatlık stajını bitiren her kişi doğrudan avukatlık ruhsatnamesini alabiliyor. Bizim mezun olduğumuz dönemde avukatlık stajını bitirip bizden tecrübeli avukatların yanında kısa süreli yaptığımız mesleki tecrübeden sonra büromuzu açıyorduk. Ya da şirketlerin hukuk danışmanlığı,  kurum avukatlığı gibi alanlara yöneliyorduk.  Ama şu an mezun sayısının ihtiyaçtan çok fazla olması sebebi ile avukat arkadaşlarımız ruhsatnameyi aldıktan sonra bir çözümsüzlük duvarı ile karşı karşıya kalıyorlar. Ne yapacakları konusunda önlerinde herhangi bir seçenek olmuyor. Bu sebeple büroda masraf ortaklığı gibi maliyeti düşürecek varyasyonlarla ofis açmak gibi faaliyet içerisine giriyorlar. Yeterli eğitimi alamadıkları içinde mesleğin icrası sırasında çok ciddi sıkıntılar yaşıyorlar ve mesleklerini istedikleri gibi icra edemiyorlar.”diye konuştu. NAZAN BEDİR/ KARADENİZ EKONOMİ