Yaşam Koçu Mine Aydın’dan rota önerileri
Uluslararası Koçluk Federasyonu, profesyonel koçluğu, insanların hayatlarında, kariyerlerinde, işlerinde veya organizasyonlarında olağanüstü sonuçlar üretmelerine yardımcı olan sürekli profesyonel bir ilişki olarak tanımlıyor.
info@karadenizekonomi.com / 16.04.2019
Hayattan daha fazla haz almak uğruna ortaya çıkan değişim enerjisinin anlamlandırılması, belli bir odağa yönlendirilmesi, anlaşılır ve net hale getirilip elle tutulur sonuçlara dönüştürülmesi için keşif gerektiren süreçte size ancak bir yol arkadaşınız farkındalığınızı hissettirebilir. O kişi sorumluluğunu bilen bir koç olmalıdır.
Önce farkındalığı hissedin
Uluslararası Koçluk Federasyonu, profesyonel koçluğu, insanların hayatlarında, kariyerlerinde, işlerinde veya organizasyonlarında olağanüstü sonuçlar üretmelerine yardımcı olan sürekli profesyonel bir ilişki olarak tanımlıyor. İşte bu profesyonellerden birisi de 4 yıldır Ordu’da “yaşam koçluğu” hizmeti veren Mine Aydın. Uzun yıllar bir kamu bankasında yöneticilik yapan ve bankacılığın kendine özgü dinamikleri içinde “stres yönetimi” üzerine eğitimler alan Aydın, emeklilik sonrasında da aldığı eğitimleri devam ettirerek Uluslararası Koçluk Federasyonu’nun yetkilendirdiği kuruluştan aldığı sertifika ile neredeyse Doğu Karadeniz Bölgesi’nin tamamından danışanlarına “farkındalık” yaratıyor.
Gelişen teknoloji ile birlikte kolaylaşan hayatın samimiyeti ve paylaşımı baltaladığını ifade ederek söze başlayan Aydın’ın “hayata dair” o kadar anlatacakları vardı ki; söyledikleri bizim için güzel bir deneyim oldu adeta.
“Aslolan ne yaşarsak yaşayalım bunun geçip gideceğine olan inancımız değil midir bizi güçlü kılan ve hayata bağlayan? ” diye başlıyor sihirli cümleleri Mine hanımın. Ve ekliyor: “Hayat devam ederken bazen öyle şeyler olur ki, umut biter her şey biter. Sanki hiç geri dönüşü olmayacak bir daha asla hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dediğimiz olaylar yaşarız. Veya o kadar büyük hatalar yaparız ki… Bir daha… Bir daha… Tekrarlanır bu hatalar. Ve sonrasında keşkeler başlar. İşte bu durumda kimseyle yüzleşmek de istemez. Oysa hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermek olmaz. Karar, aklın durma halidir. Akıl insanı her zaman karara zorlar ve bu gezi asla sona ermez. Bir yol biterken diğeri başlayıverir. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.”
İş tanımını danışanların öğrenmelerini yoğunlaştırıp, performans ve yaşam kalitelerini arttırmak olarak yorumlayan Mine Aydın, her seansta danışanla görüşmenin gündemini ortaklaşa belirleyip dinleme-gözlem ve sorularla katkıda bulunduğunu ve bu etkileşimle anlaşılırlık oluşturulup danışanın harekete geçmesinin sağlandığını ifade etti.
Sohbetimizde, farkındalığı yüksek insanların tercih ettiği bir kurum olduklarının altını çizen Aydın, seanslara ilişkin de şu bilgileri verdi. “Karşımızdaki ne konuşmak isterse ne kadar anlatmak isterse dinliyoruz. Konsantrasyon sağlıyoruz. Dinliyoruz. Asla sorgulamak ve yargılamak yok. Ama ucu açık sorularla sorunun kaynağına inmeye çalışıyoruz. Toplam 7 saatte seansları tamamlayıp kişinin hayatının rotasını değiştirmeyi hedefliyoruz. Biliyoruz ki insanların kendileri ile yüzleşmesi gerekiyor. O nedenle, insanların hayatına bazen söylediğiniz tek bir kelime ile dokunuyorsunuz ki bu hem sizin hem de karşınızdaki için mutlulukların en büyüğü.” KARADENİZ EKONOMİ